kapat

21.01.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Tekel'den son hatıra
Son zamanlarda bayi ve barlarda daha sık gözükmeye başlayan Tekel birası, eski günlerindeki efsanevi lezzetini yakaladı.Bira tutkunları Tekel'in şu son günlerinde bu biranın tadına varmalı, ona sahip çıkmalı...

Dün sabahleyin, elimde karımın hazırladığı liste, Migros'ta dolanıp dururken birdenbire Tekel birası ile göz göze geldim. Tekel birası! Tanrım, kaç yıl oldu Tekel birasını en son göreli? 'Siz ölmemiş miydiniz kardeşim?' diye fısıldadım kulaklarına ve çaktırmadan parmağımın ucuyla bir tanesine dokundum.

Birdenbire hayatım bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti...

İnsanın hayatını bir film şeridi gibi gözlerinin önünden geçirtecek kaç içki vardır acaba? Tekel birası işte onlardan biri. Sabah yazarlarından Metin Münir'in bundan iki yıl önce Tekel birasını görünce bu denli şaşırması ve yukarıdaki satırları yazması, boşuna değil. Tekel birası yaşayan bir tarih...

1970'lere kadar rakipsiz olan bu bira, Efes ve Tuborg'un piyasaya girmesiyle adım adım ortadan çekilmiş, 80'lerde piyasadan adeta silinmişti. Yaşlı dinozor iki yıl önce İstanbul dolaylarında görüldü. Yaralı bereliydi, bitkindi ama, ölmemişti! Ben de Metin Münir gibi heyecanlandım onu görünce. Benim heyecanım, biraz da o eski lezzeti yakalama ümidimdendi. Ama tadar tatmaz hayal kırıklığına uğradım: Bir zamanlar olduğu gibi Ankara Atatürk Orman Çiftliği'nde ya da İstanbul Bomonti Fabrikası'nda değil, Yozgat'ta (evet, Yozgat'ta) üretilen bu bira, hayli vasattı. Bulanıktı, tadı oksideydi, iyi köpürmüyordu, damaklarda ve hafızalarda iz bırakan eski Tekel birasının zerresini bile hatırlatmıyordu... Geriye sadece bir isim kalmıştı. O günden bu yana sağda solda gördüysem de, elim bu biraya uzanmadı. Ama geçen hafta...

ÇEK BİRASI GİBİ
Geçen hafta, Aktüel dergisinden geldiler ve bu biranın barlarda moda olduğunu söyleyerek görüşümü sordular. Tatmam için piyasada bulunan partiden bir tane rica ettim, onu da bulup getirdiler. Bu kez, güzel bir sürprizle karşı karşıyaydım: Tekel birası eski günlerini yakalamış, muhteşem tadına kavuşmuştu... Eski kahverengi şişeye alışanlar için biraz çiğ duran yeşil şişeden, altın sarısı renkte bir iksir akıyordu. Kadehte doğal bir köpük oluşuyor, içine sonradan gaz basılmadığı köpüğün hızla kaybolmamasından belli oluyordu.

Kokusu da, tadı da nefisti; tıpkı iyi bir Çek veya Alman birası gibiydi. Şerbetçiotu sakınmadan bolca kullanılmış, halis biralardaki buruk tat elde edilmişti. Türkiye'de üretilen diğer tüm biralardan daha üstün, harika bir biraydı bu. Özellikle Tuborg'un ilk çıktığındaki acımtrak tadını özleyenleri tatmin edebilecek bir biraydı.

TEKEL KORUNMALI
Ama kadere bakın ki, yıllardır Tekel aleyhinde yazı yazan, Tekel'in kalkmasını savunan ben, Tekel'in monopol olma özelliğinin yeni bir yasayla kalktığı hafta bu yazıyı kaleme alıyorum. Bu bira, belki de görüp göreceğimiz son güzel Tekel birası. Zira Tekel fabrikaları kâh satılacak, kâh özel sektörle ortak işletilecek.

Ne olursa olsun, bence bira bu haliyle korunmalı. Ortalama beğeniye hitap eden, yavan ve gazoz gibi kolay içimli bir bira daha yapacağız diye öldürülmemeli. Tekel "Çok-el" olurken, ölüm döşeğinden zar zor kalkıp dirilen Tekel birası da yeniden güme gitmemeli...

myalcin@turk.net


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır