Meclis, kişiler ve kanunlar...

Bu hafta Meclis kritik, bakalım "Beyaz Enerji"de gensoru gündeme alınacak mı?

Yarın belli olacak.

Meclis, gündeme getirip de, gündeme almama platformu oldu.

Anayasa değişikliklerini ele alalım...

Hani "Milletvekili dokunulmazlığının kürsü dokunulmazlığıyla sınırlanması"

Hemen bütün partilerin programında var.

Lafta kalıyor, olmadı programda kalıyor!

***

Meclis'te bir de Medeni Kanun görüşmeleri var, iki haftadır sürüyor...

Orası da başka bir alem.

Adalet Bakanı haklı olarak dikkat çekmişti, hukuk dışında üniversite bitirmiş bir vatandaşın kanunları Ğçoğu zaman- okuyup da anlaması mümkün değil.

Öte yandan kanunları bilmemek bahane değil.

Yani "Kanunu bilmiyordum, suç olduğunu nereden bileyim kardeşim" diyemiyorsun.

Ama bizde...

"Okumam yazmam var, okusam da hiç bir şey anlamıyorum" durumu gerçekten var.

O zaman yapılması gereken iş, kanunları konuşulan Türkçe şeklinde kaleme almak.

Bunu yaparken kantarın topuzu kaçmış sanki...

Şart, olmuş koşul, haydi olsun.

Reşit, olmuş ergin, haydi olsun.

Temyiz, olmuş ayrıntım!

Tahsis etmek, olmuş özgülenmek!

Yani Türkçe Osmanlıca lugatı bırakıp, Öztürkçe (aslınca son uydurulan terimler sözlüğü de olabilir) bir sözlük edinmek gerekecek.

Keşke temyiz, tahsis gibi herkesin anladığı kelimelere dokunmasalar...

Her ne kadar günümüz diline uyarlanması gerektiğine hak versem de bunun tercümesi bir anlaşılmazdan diğer bir anlaşılmaza çevirim olmamalı.

Öte yandan bir de milletlerarası anlaşmaların Türkçe'ye tercümesi var ki...

Oradaki kavram karmaşası evlere şenlik, hiç bir "terim birliği" yok.

Birisi kırmızı demiş, diğeri aynı şeye kızıl demiş, bir diğer tercümede mor diye geçiyor...

Hepsi milletlerarası anlaşma...
Mahkemede Ğmisal- "Efendim kırmızı ışıkta geçmiş, suç" diyorsun, karşı taraf "Mor ışıkta geçmek suçtur, metinde kırmızı ışık yok ki orada dursun" gibi savunmalarla bu cümleden daha da kafa karıştıran durumlar yaşanıyor.

***

1919'da Türkler'in medeni dünyanın gelişmiş bir parçası olduğuna dair ispatlarımız arasında konuştuğumuz lisanın (Osmanlıca) zenginliği en önlerde geliyordu.

Bugün bir yandan eskiyi kırpıp, bir yandan yeni diye "anlaşılmazlar" türetirken iki ucu birden buduyoruz!

İnternet sineması
Bugün internet tarihinde ilginç bir gün... Daha evvel denemeleri yapıldı ama ilk kez bir film devi ĞMiramax- internet üzerinden film göstermeye başlıyor.

Gösterilecek ilk film "Guinevere"
Ulaşmak için www.miramax.com veya www.guineverethemovie.com adreslerini deneyebilirsiniz.

Filmi internet üzerinden indirip bilgisayar ekranında izlemek için ödenmesi gereken ücret 3.49 dolar (ikibuçukmilyon TL'den biraz daha az).

Yavaş yavaş oraya geliyoruz işte...

Bütün filmler, bütün kitaplar, bütün şarkılar herşey internet üzerinden gelecek.

Televizyon, telefon, bilgisayar birleşecek...

Ve şimdi ışığı da durdurduklarına göre yakında bütün bunlar ışık hızında ulaşacak...

Daha ne olsun!

Yeter ki bizde altyapısı sağlam olsun!

Zeka testi
Çoktandır soru sormadım... Geçen haftaya "Yorgan Günleri" özlemiyle başlamıştık, bu hafta zeka açarak başlayalım...

Adam bir fotoğrafa bakıyor...
Arkadaşına da, "Bu fotoğraftaki kim?" diye soruyor. Arkadaşının cevabı şöyle: "Kızkardeşim yok. Erkek kardeşim yok. Ama bu adamın babası, benim babamın oğlu."

Fotoğraftaki kimdir?
Cevabı er geç bulacağınızı tahmin ederek yayınlamamaya karar verdim.

Bulanlar bulamayanlara söylesin, zaten doğru cevabı verenler size söylediğinde "Aaa tabii ya" diyeceksiniz.