kapat

22.01.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
Chhibber: Geçen yıl size iyi gidiyorsunuz demedik ki!
Fıkra pek çok kişi tarafından biliniyor. Geçen yılın sonlarında yakalandığı krizi atlatmaya çalışan Türkiye'nin durumuna da hayli uygun düşüyor.

İddialı bir boksör, rakibi karşısında tutunamaz ve kelimenin tam anlamıyla dayak yer. Bizimki şaşkın. Ne yapayım, gibilerinden antrenörüne bakar. Çalıştırıcısı gayet soğukkanlı bir şekilde boksörün sırtına vurur:

"Merak etme iyi gidiyorsun" der.

Yumrukların şokundan kurtulma gayretindeki canı yanmış boksör, biraz da kızgın bir ses tonuyla sorar:

"İyi de o zaman beni kim dövüyor?"

Son krizi analiz etmek amacıyla bu soruyu, geçen hafta biraraya geldiğim Dünya Bankası Türkiye Temsilcisi Ajay Chhibber'a sordum.

Zaman zaman yetkisini aşarak, kamu kuruluşlarında yakın temas trafiğine girmekle eleştirilen Chhibber, Türkiye'yi ve bu ülkedeki davranış kalıplarını iyi biliyor. Chhibber, 2000 yılının ilk yarısı ile ikinci yarısını birbirinden ayırıyor.

"Biz, özellikle geçen yılın ortalarından itibaren size, 'iyi gidiyorsunuz' sinyali göndermedik" diyor ve şu açıklamayı yapıyor:

"Ekonomik programı destekleyici kredileri sürekli ertelemek zorunda kaldık. Kamu bankalarının özelleştirilmesine dönük yasal düzenleme, Telekom'un satışı, tarım reformu gecikti. Cari açık hızla arttı, enflasyon beklenen hızda düşmedi. Bu yapı, ani likidite krizi ile birleşince kriz ortaya çıktı. Bu nedenle 2001 yılı çok önemli. Bu türden olayların tekrar etmemesi için programın aksamaya tahammülü yok!"

Müfettişler iz sürüyor
ArdI ardına patlak veren yolsuzluk operasyonlarının yeniden dış ticaret olaylarına kayacağı anlaşılıyor. İşte size iki örnek:

Varan 1- Özel Faturayla İhracat. Türkçesi, bavul ticareti olarak bilinen bu yöntemin istismar edildiğine ilişkin ihbarlar dinmek bilmiyor. Bir Rus turist ayarlayıp, adına fatura düzenlediniz mi iş bitiyor. İhracatın teyit işlemi sırasında ne numaralar dönmüyor ki? Gümrüğe gelen bilgi edinme amaçlı faksları kendi şirketindeki faksa yönlendiren mi istersiniz, mal sevkiyatında rol alan kargo şirketlerindeki belgeleri elden alıp kendi hakkındaki soruşturmayı yanıtlayan mı ararsınız, gümrükteki evrak kayıt memurunu ayarlayıp paçayı kurtaran mı dersiniz. Hepsi var.

Varan 2- Dahilde işleme belgeleri. İster sahtesi ile ister orijinaliyle neler yapılmıyor ki? En yüksek gümrük vergisi uygulanan mal gruplarının, ihraç şartlı vergisiz ithalat kapsamına alınmasını mı, şeker, süttozu, mercimek gibi piyasada her zaman bulunan ürünlere avantajlı ithalat kapısı aralanmasını mı, iç piyasaya satışları mı, hatta vergi iadesi bile alınmasını mı sorarsınız bilmem. Burada da vaziyet iç açıcı değil.

Hemen belirtelim, bu iki dosya da müfettişlerin önünde.

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ
* ASO Başkanı Zafer Çağlayan'ın, son operasyonlardaki telefon dinleme olaylarına atıfta bulunarak, "Bu ay herkesin faturası çok düşük gelecek. Kimse, korkudan telefonla konuşamıyor " dediğini,

* BDDK Başkanı Zekeriya Temizel'in, İstanbul'da Bankalar Birliği üyeleriyle yapılan ortak toplantıda, "Kanunları sonuna kadar uygulayacağız. Ülkenin gerçeklerini de gözardı edemeyiz" dediğini,

* Özelleştirme programının kritik kuruluşlarından Türk Telekom'a ilgi gösteren 9 grubun güven sözleşmesi imzaladığını, THY'de ise 5 grubun şartname alarak çalışmaya başladığını,

* Maliye Bakanlığı'nın bu hafta içinde "Vergi Konseyi" toplayacağını, ek vergilere yönelik iş dünyası tepkilerinin merak edildiğini,

OKAN MÜDERRİSOĞLU


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır