kapat

07.01.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Online
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Erkeklere kedi testi
Evlenmek üzere misiniz? Yoksa kararsız mısınız? Dert ettiğiniz şeye bakın. Şimdi hemen koca adayına bir kedi hediye edin ve küçük bir teste tâbi tutun. Eğer testten geçtiyse erkeğiniz, evlenebilirsiniz

Dünyanın en seksi kadınlarından biri olarak anılan Jane Fonda ilişkilerinde bir türlü istediği mutluluğu yakalamayıp, ilk iki evliliğinde de başarısız olunca kendisi gibi oyuncu olan babasına gidip dert yanmış, "Ben nasıl mutlu olacağım, karşımdakinin doğru kişi olduğunu nasıl anlayacağım" diye... Baba Henry Fonda, belki de kendi tecrübelerine dayanarak şöyle bir tavsiyede bulunmuş: "Evlenmeyi düşündüğün adama bir kedi hediye et, bak bakalım ona nasıl davranıyor, eğer iyiyse o adamla evlenebilirsin." Jane Fonda babasının tavsiyesini hafife almış olmalı ki Ted Turner ile yaptığı üçüncü evliliği de dokuz seneden sonra bir mahkemede bitti. Ancak ister inanın, ister inanmayın bu yöntemi gerçekten de kullanan pek çok kadın var. Evet evet, evlenecekleri ya da hoşlandıkları erkeğe kedilerini teslim edip şöyle ufak bir test yapan kadınlar. Bu testi kısaca şöyle anlatabiliriz: Öncelikle hoşlanılan erkeğin kedilere olan düşkünlüğü gözden geçiriliyor. Eğer yatkınlıkları varsa hemen bir kedi hediye ediliyor ve sonra incelemeler başlıyor. Bakalım minik kedi mutlu mu, sağlığı yerinde mi, yediği önünde yemediği arkasında mı... Cevap 'evet'se, bu ilişki evlilikle sonuçlanabilir demek oluyor. Yok değilse kedisever kadınlar kolayca 'elveda' diyor. Elveda demeyenler ise sonradan "Ah ben bu hatayı nasıl yaptım" diye dizlerini dövüyor. Her neyse, lafı fazla uzatmayalım ve sizi bu yolu tercih eden birkaç kişiyle tanıştıralım. Bakarsınız söyledikleri size de yardımcı olur.

Kediye bakamayan adam gider
Çiğdem Göksungur (Gazeteci)

Erkek arkadaşımın kediyi sevmesi benim için gerçekten çok önemli. Kediyi sevmeyen bir insan hayata dair başka şeyleri de sevemezmiş gibi geliyor bana. Ama özellikle kedi sevmesi gerekiyor. Köpek sevse gözümde o kadar değerli olmayabilir, çünkü bir kedinin bakımını kabullenmek daha zor ve sabır isteyen bir şey. Bir adam bir kediyle bile iyi geçiniyorsa sizinle de iyi geçinecek demektir. Ayrıca kedi gibi bir hayvan bile adama sevgi gösteriyorsa anla ki o adam kediye iyi davranıyor. Bir kedinin mutluluğu da mutsuzluğu da her halinden belli olur. Yani kandırılma gibi bir durumunuz da yok. Mutsuz olsa sağı solu tırmalar, bağırır, huzursuz dolaşır. O zaman "Demek ki bu adam kediye iyi bakmıyor" deyip adama hoşçakal dersin. Şunu söylemeliyim, elbette erkek

arkadaşımı öyle teste tabi tutmuyorum ama çok küçük detayların önemi var. Örneğin ben sokakta bir kediyi seviyorsam ve o, 'pis kedili ellerinle bana dokunma' diyorsa o adam gider. Evde kedisi varsa ve ona doğru düzgün bakmıyorsa benimle de ilgilenmeyeceği anlamına gelebilir bu. Düzenli yemeğini veriyorsa, eve geldiğinde onu kucağına alıp seviyorsa, tasmasının tarihi geçtiğinde bunu farkediyorsa... Bunlar onun ne kadar ilgili olduğunu ve bana da ilgi göstereceğini gösterir. Kimbilir belki bana da yemek hazırlar. Kedi sahibi bir erkek baştan puan kazanır ve onunla evlenmeyi de düşünürüm.

Baktım kedi mutlu ben de geldim
Günsu Saraçoğlu(Sosyolog)

Ben eşim ile evlenmeden önce, daha evliliğin iyi olup olmayacağını düşünürken ona bir kedi hediye etmeye karar verdim. Önceleri pek istemediğini söyleyebilirim ama tabii bir yandan beni de kıramıyor. Her neyse sonra kediye çok iyi bakmaya başladı. O kadar ki bazen telefon açıp acaba ben eve gidip bir baksam, şimdi ne yapıyordur dediği bile oluyordu. Onun için özel alışverişler yapılıyordu. İnsan ister istemez bunlardan etkileniyor. Çünkü bir insanın hayvanlara ve çiçeklere gösterdiği sevgi aynı zamanda onun insanlara verebileceği değeri de gösteriyor bence. Ben de inceliyordum tabii, kedi mutlu mu, iyi bakılıyor mu. Hatta bazen eve gidip aileme anlatıyordum, şöyle iyi bakıyor, böyle iyi bakıyor diye. Baktım kedi mutlu, ben de evlilik kararını aldım. Bir kedi beslemek inanın çocuk büyütmekten çok daha zor. Çocuk eninde sonunda büyüyor çünkü. Oysa bir kedi her zaman aynı yaramazlıkları yapıyor. Eğer bir erkek bunlara sabır gösterebiliyorsa ve hatta bunlara rağmen büyük bir sevgiyle yaklaşıyorsa, bu size karşı tavrının da böyle olabileceğini gösterir. Eğer eşim kedimize iyi bakmasaydı herhalde hemen geri alırdım ve işin doğrusu evliliği de pek düşünmezdim.

Kedi sevmeyen erkekten haz etmem
Leyla Erdoğan (Çalışmıyor)

Benim şimdiye kadar aşık olduğum bütün erkekler kedi sahibiydi ve kedi sevmeyen biri asla ilgimi çekemez. Bir erkeğin kedisiyle kurduğu ilişki kadınla kuracağı ilişkiyi de belirleyici bir şey. Sadece sevmesi yeterli değil elbette. Onun ihtiyaçlarını tam olarak karşılayarak bu sevgiyi göstermesi de çok önemli. Ben erkek arkadaşlarıma kedilerine nasıl baktıklarını anlattırırım. Bunun yanı sıra kendi gözlemlerim de vardır tabii. Ve eğer kedi sahibi olmayan bir erkekle birlikte olup olmama konusunda kararsızsam ona bir kediye hediye edip, ufak bir test yapmayı denerim.

Davranış şekli aynı
Mine Üstün (Reklamcı)

Ben şu an evliyim ve evlenmeden önce eşime bir kedi hediye etmiştim. Ona o kadar büyük bir sevgi gösterdi ki etkilenmemem mümkün değildi. İşin aslı, bunu bilerek yapmamıştım, yani ben bu adama bir kedi hediye edeyim de bakayım nasıl oluyor demedim, ama dediğim gibi gösterdiği sevgi ve ilgiden çok etkilendim. Bir de tabii şöyle bir şey var, bu benim ikinci evliliğim ve birinci eşim kedilerden nefret ederdi. Üstelik ben her zaman kedileri çok seven ve kedi besleyen biri oldum. Sokakta kazara yanımıza falan gelse kötü davranırdı. Bana da bir o kadar kötü davrandığnı söyleyebilirim. Bence erkeklerin kedilere davranış şekilleri kadınlara davranış şekillerine çok benziyor. Buna karşı gelenler de olabilir ama tecrübelerim bana bunu gösteriyor.

Başka yok mu?
Başka bir hikaye de belki de yazılarından tanıdığınız Ebru Gürsoy'a ait. Gürsoy gerçek bir kedisever. 1993 yılında kedisine ait fotoğraflarla birlikte dolaşıp duruyormuş. Çamaşırlıkta, sebzelikte, anlayacağınız evin dört bir yanında çekilmiş tam 83 poz. Bütün arkadaşlarına aslında hiçbir özelliği olmayan bu fotoğrafları göstermek için de can atıyormuş. Ancak elbette, birbirinin aynı pozları görenler fena halde sıkılıyormuş. Fakat bir gün biri çıkagelmiş... Kedisever bir erkek. 83 fotoğrafa baktıktan sonra şöyle demiş: "Hepsi bu kadar mı?" İşte Gürsoy anında ona aşık olmuş.

Aslı E. Perker


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır