kapat

13.01.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Online
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Evlere gönüllü hapis
Tarih: 11 Ocak 2001. Saat 20.00. Sokaklar boştu; evleri, dükkanları, kahvehaneleri, hatta barları televizyonun beyaz ışığı aydınlattı

Türkiye nüfusunun dörtte biri, artık aileden biri olan İkinci Bahar dizisinin kahramanlarına veda etmek için ekran başında toplandı

Tüm Türkiye'nin gözü, kulağı ve yüreği onlarlaydı. Ali Haydar ve Hanım, önceki akşam, çocuklarıyla, sevenleriyle, düşmanlarıyla renkli camdan gözümüzün içine baka baka elveda derken bazılarımız sessizce gülümsedi, bazılarımızın gözünden yaşlar süzüldü. Samatya'nın arnavut kaldırımı yollarının çıktığı o geniş meydandan yayılan ve tüm Türkiye'yi içine alan sevginin sıcaklığıydı izleyiciyi ekran başına çeken. Ve bitti.

Müthiş finali izlemek için yaklaşık 15 milyon izleyici ekran başında hazır bulundu. İkinci Bahar'ın yayınlandığı saatler arasında açık olan her 100 televizyondan 52'sinde atv logosu vardı. Her bölümüyle reyting rekorları kıran dizi mutlu sonla perdelerini indirdi. "Hiç bitmesin" diyen halk ne düşünüyordu?

VEDANIN HABERCİSİ BRANDA
Toplumsal özlemlerimizin sözcüsü olan dizinin 80 dakikalık özel son bölümünü, onlara en çok alışan insanlarla, Samatyalılar'la izledik. "İkinci Bahar" bitiyordu. Samatyalılar kabuklarına çekilmiş yıllarca neredeyse gece gündüz birlikte oldukları dostlarıyla vedalaşıyorlardı.

Boş meydanı cılız ışıkların aydınlattığı Samatya'da, Ali Haydar'ın "Gaziantep Sofrası" adlı kebapçı dükkanına boydan boya asılan branda "Onlar gitti, dizi bitti" mi diyordu bize?

Diziye 37 bölüm evsahipliği yapan Samatyalılar'a bu kez biz misafir olduk.

Evlerden birahanelere; manavdan bakkala kadar pekçok mekanda insanların bu diziyi izlerken 'ekrana kilitlendiklerine' şahit olduk. Komuşuluk ilişkilerinin değerini İkinci Bahar'la hatırlayanlar kapıda bizi uğurlarken ağızlarından aynı cümle çıktı; Onları çok özleyeceğiz.

Samatya ününe kavuştu
SamatyalIlar, bakkalıyla, manavıyla, yaşayanlarıyla mahalleden biri olan dostlarına veda etmek için televizyonun başında toplanmıştı. Akşamcıların sayılı mekanlarından Antik Restoran'dan bile "Bu Vakkas'a güven olmaz. Keşke kurtarmasaydı Ali Haydar" sesleri yükseliyordu.

Güler Teyze ise, bir yandan diziyi izledi; bir yandan da bize Samatya'yı anlatmaya başladı. İstanbul'un güzide semtlerinden biri olan Samatya'nın, 'İkinci Bahar'la birlikte yeniden hayat bulduğunu söyleyen Güler Teyze, "Pekçok çekimi de beş yaşındaki torunum Dilan ile izledim" dedi.

ALİ HAYDAR BÜYÜK ADAM
Kenan ve Cemile Pakerler ise Şecaattin'in tutumunun nasıl değiştiğinden bahsediyordu. Kenan Pakerler, Ali Haydar Usta'nın babasının öldüğü bölümde eşiyle hüngür hüngür ağladıklarını söylediğinde şaşırmadık. İkinci Bahar'ın özlem duyulan aile ve komşu ilişkilerini en iyi şekilde yansıttığını söyleyen Pakerler, dizinin en can alıcı sahnesi olan Ali Haydar Usta'nın 'kan kardeşi' Vakkas'ı kurtarmasını 'Bu Ali Haydar büyük adam' diye yorumladı.

Müthiş finalde Mazhar sürprizi
Antep Sofrası'nın açılış gecesi... Tüm aile, Ali Haydar, Hanım pire gibi koşturuyorlar. Hayırlı olsun dilekleri Antep Sofrası'nda büyüyor da büyüyor. Tam o sırada içeriye birkaç zabıta memuru giriyor.

En önde yuvarlak ve tanıdık yüzlü bir kişi Ali Haydar'a, "Burası yeni açıldı galiba, evraklarınızı görebilir miyim?" diyor keskince.

Araya eski zabıta memuru Şecaattin giriyor; "Eksik yok kardeşim" derken, iki zabıtanın bakışları kesişiyor;

*Zabıta: Senle tanışıyor muyuz?

*Şeco: Hiç zannetmem.

* Zabıta: Hiç karşılaşmadık öyle mi?

* Şeco: Bir kere gördüğüm yüzü hayatım boyunca unutmam.

*Zabıta: Peki hiç Bodrum'a gittiniz mi?

* Şeco: Hayatımda görmedim.

İkinci Bahar'ın bir sahnesine sıkıştırılan bu dialog, televizyon başındaki milyonların yüzüne bir gülümseme olarak oturuyor. Senaristin bu hoş esprisi, MFÖ'nün Mazhar'ını, dükkana giren zabıta memuru olarak Özkan'ın (Şecaattin) karşısına çıkarıyor.

ŞİMDİ NE YAPIYORLAR?

* ALİ HAYDAR ve HANIM:
Birbirlerini bulduklarında başlamıştı "İkinci Bahar"ları... Nice "İkinci Bahar"lar olduğunu anlattılar bize. Baharın simgesi Ali Haydar ile Hanım için bir erkek evlattı şimdi.

* VAKKAS VE SAKİNE:
Ölümle burun buruna geldiğinde, hep kötülük yaptığı kan kardeşi Ali Haydar kurtardı. Bunu itiraf ettiği anda başladı "İkinci Bahar"ı... Önce kendisine kavuştu, sonra eşi Sakine'ye ve Ali Haydar'a.

* TANSU VE ŞECAATTİN:
Samatya'nın meydanı kavgalarına tanıklık etti durdu. Birlikte olabilmek için fedakarlık yapmanın gereğini öğrendiler ve genç aşıklar gibi mutlular şimdi.

* NERİMAN VE ...:
Afet-i Devran sevmeyi hep bildi aslında... Sevgisini göstermeyi bilemedi. Gözlerinin önünde sürüp giden yaşamda kendisine yer olmadığını anladığında İzmir'e yerleşti. Onun "İkinci Bahar"ı, bahar coşkusundan uzak geçiyor...

Alper URUŞ


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır