kapat

11.01.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Online
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Peşkir ve nezaket
Gazeteci Ergun Hiçyılmaz, Fazilet Partisi'nde gelenekçi Yasin Hatipoğlu ile yenilikçi Nazlı Ilıcak arasındaki söz düellosu için de ilginç bir yaklaşımda bulundu.

Hiçyılmaz, Hatipoğlu'nun kullandığı "Peşkircilik" lafı için, "Yasin Hatipoğlu'na gelince bu sözü nezaket kuralları içinde kullandığını tahmin ediyorum. Yasin Bey, nezaket dışı eleştirel bir bakış içinde olsaydı ya taharetçi deyimini kullanır ya da işi hamama indirgeyerek Peşkir tutan yani bu mekanlardaki işi sadece yıkanan kimsenin havlusunu vermek anlamında kullanabilirdi" yorumunu yaptı.

Hiçyılmaz, "Peşkircilik" sözünün Osmanlı Sarayı'ndan geldiğini belirterek: "Peşkir, havlu yerinde kullanılan bir tabirdir. Farsça Pişgir'den bozmadır. Osmanlı Saray'ında peşkir ve havlulara bakan memura 'Peşkir Ağası' denirdi. Peşkir ağalığı ve buna bağlı peşkircilik işleri 1833 senesinde kaldırılmıştır. Peşkircilik sarayda önemsenen görevlerden biriydi. Çünkü padişahın yemek yemesi ve dolayısıyla genelde temizlenmesiyle ilgili bir görev alanı olduğu için dini olarak da önemsenmiştir. Tıpkı çeşnici başının padişah yemeklerinde önem taşıması gibi peşkirci başı da temizliğin sağlanmasında kendisine bağlı elemanlarla saray içinde önemli bir konuma sahipti" dedi.

Mert İNAN


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır