kapat

CUMARTESİ EKİ
06.01.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Online
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Damat tercihiniz kişiliğinizi ele veriyor
"Milletvekiline güvenmem ama kızımı veririm" diyenlerden misiniz?

'Milletvekiline saygı duyar mısınız?' Bu soru geçenlerde Yavuz Donat'ın sütununun başlığındaydı.

Meğer böyle bir anket yapılmış ve kamuoyuna yukarıdaki soru sorulmuş.

Çoğunluğun yanıtı "Hayır" olmuş.

İkinci soru:

"Milletvekiline güvenir misiniz?"

Yanıt:

"Hayır, güvenmem."

Ve can alıcı soru:

"Kızınıza bir milletvekili talip olsa, verir misiniz?"

Yüzde 95'lik kesimin yanıtı:

"Evet..!"

DAMAT TERCİHİ
Milletvekilini sevmeyen, saymayanlar neden kızlarını ona verirler ki..?

Kızlarını sevmediklerinden mi..?

İktidarı çok sevdiklerinden mi..?

Yavuz Donat, "Ankette sorulmadığından bunun nedenini bilemiyoruz" diye yazmış.

Oysa biz nedeni biliyoruz.

Hem de 75 yıl önce yapılmış benzer bir anketten...

Donat, bu araştırmaya ilişkin yazısını yazdığında bizim "4. Nesil" belgeselinin "Düğün" bölümü yeni yayınlanmıştı.

Orada son dört nesilde düğünlerin ve düğünlerle birlikte eş seçme ve evlenme yöntemlerinin nasıl değiştiğini göstermeyi amaçlıyorduk.

Evlilikler açısından dönüm noktası Türkiye'nin modernizmle tanıştığı 19. yüzyıl olmuştu. Değişim Tanzimat'la yoğunlaşmış, Cumhuriyet'le zirveye ulaşmıştı.

O günden itibaren hem evlenenlerin hem evlendirenlerin gelin ve damat tercihleri, evlenme biçimleri, nikah törenleri, düğünleri, davetlileri, davetiyeleri, çeyizleri, nikah şekerleri her şey ama her şey değişmişti.

Belgeselde bu değişimin ilginç ayrıntılarını yayınladık.

Bu ayrıntılardan biri "damat tercihi"ne ilişkindi.

LEYLA'YI KİM ALACAK?
Yardımına başvurduğum değerli araştırmacı Gökhan Akçura'nın anımsattığı bir anket, bize tam 75 yıl önceki damat seçim kıstaslarının ipuçlarını veriyordu.

Türkiye'de bu konuya ilişkin ilk okur anketi 1926 yılında Haftalık Mecmua'da yapılmış:

Dergi, anketi şu başlıkla tanıtıyor:

"Büyük meraklı müsabakamız: Leyla Hanım'ı kim alacak?"

Anket basit bir mantığa dayanıyor.

Dergi yöneticileri farazi bir "Leyla Hanım" yaratıyorlar. Buna göre Leyla Hanım varlıklı ve saygın Salih Paşa'nın biricik torunu... Babası Şevket Bey ticaretle meşgul... Çok güzel bir kız... Ahlak itibariyle emsalsiz... Fransızca'yı mürebbiyesinden öğrenmiş. Alman mektebinde okumuş. İyi piyano çalıyor. Alaturka musikiye de vakıf... Her meslekten

birçok talibi olmasına rağmen ailesi gelinlik yaşındaki kızlarına kimseleri layık görmüyor...

İşte dergi, okurlarından Leyla Hanım'ın ailesine yardımcı olmasını istiyor.

Damat adaylarından 10'unun mesleklerini yayınlıyor ve adaylar arasından en uygununa oy vermelerini istiyor.

Sonuçta seçilen adaya oy veren okurlar arasında yapılacak çekilişte birinciye 3999 kuruş, ikinciye 2999 kuruş, üçüncüye 1999 kuruş vaat ediyor.

Gelelim adaylara:
Kimi mebus, kimi tüccar bu adayların... Aralarında doktorlar, zabitler, müderrisler, muharrirler, musikişinaslar, avukatlar var.

Gazete bu farazi adayların her birinin özelliklerini belirtiyor, temsili resimlerini çiziyor ve Leyla Hanım'a hangisinin yakıştığını soruyor.

Bu muhabbet, 17 sayı sürüyor.

Sonunda Türkiye tarihinin okur anketiyle belirlenen ilk damadı seçiliyor:

Bu damat Robert Koleji mezunu bir bankacı...

Ama daha önemli bir özelliği var:

Damat Leyla Hanım'ın "akrabasından..."

Yani okurlar "kız yabancıya gitmesin" diye düşünüyorlar.

OĞLUNUZA KIZ ALIRKEN
Bu everme işi çok ilgi görünce, dergi ertesi yıl anketi tekrarlıyor.

Ancak bu kez "oğlumuza kız arıyoruz".

Dergi "Hangi kadınla evlenmeli" başlığıyla çıkıyor.

Burada da 8 gelin adayı var.

Bu yarış da çok çekişmeli geçiyor. 9754 yanıt geliyor.

Okurların çoğu "salon dedikodularından uzak, sakin aile kızları"nı tercih ediyorlar.

İkincilik 2574 oyla Nimet Hanım'a kısmet oluyor. Nimet Hanım, ideal bir Anadolu kadınının simgesi...

Birinciye gelince...

1927 yılının ideal gelin adayı 3363 oyla Mediha Hanım...

Özelliği mi..?

Yeniköy'deki kırık dökük yalısında oturan bir paşa torunu...

PAŞA DAMADI OLMAK
Şimdi yorumcumuz Prof. Dr. Zafer Toprak'a bağlanıyoruz ve bu konuda hocanın Toplumsal Tarih (Mart 1996) dergisinde yer alan ilginç değerlendirmesine göz atıyoruz:

"Şövalye ruhlu Cumhuriyet erkeği pek kadın-erkek eşitliğinden yana değildir. Kurtaracağı ve kendisine ram edeceği kadını arar. Geleneksel Osmanlı değerleri Cumhuriyet söyleminde sürekli yıpratılır, ama Cumhuriyet erkeğinin bilinçaltında yine o kafes ardındaki gizemli kız vardır. Mediha Hanım, Osmanlı'da asalet olmasa da yine de Şefik Paşa'nın kızı, Nurettin Paşa'nın torunudur. Paşa damadı olmak her Cumhuriyet erkeğinin gönlünde yatar. Cumhuriyet erkeği, Yeniköy'deki kırık dökük yalıyı Şişli'de bir apartman dairesine tercih eder. Ayda 90 Cumhuriyet lirası kazanan genç, güzel bir kızla boy ölçüşmektense fakr-u zaruret içinde kalmış bir ailenin kızını kurtarmayı yeğler".

GÖNÜL BAHANE
Gördüğünüz gibi eş, damat ya da gelin seçiminin gönülle, güvenle filan pek ilgisi yok.

Dün de eş seçiminde statü önemliydi; bugün de aynı şey önemli...

Zaman içinde bilinçaltlarında "Paşa damadı" olmak yerine "Milletvekili damat almak" moda olmuş o kadar...

Mevki şahane... Gönül bahane...


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır