75 yaşındaki "genç dede" Nihat Gökyiğit ağaçlandırma ve kırsal kalkınma politikaları üretmek için Türkiye'yi karış karış geziyor. O, koştukça kendini daha iyi hissediyor

BUGÜN NE YAPTIN?
Bu işlere nasıl girdiğine gelince... Aslında o hep sosyal projeler yapma isteği taşıyormuş. Robert Koleji ve Amerika'da okuduğu yılların ardından doğduğu Artvin'e 40 yıl uğramama nedeni de çocukluk anılarını zedelememekmiş. .

TEKFEN'deki odasında otururken bir gün kapısını Vehbi Koç çalmış. Koç, "Ben aile planlaması ve ağaçlandırma üzerine çalışmak istiyorum. Gelin birlikte bir şeyler yapalım" dediğinde, ortağı Feyyaz Perker aile planlaması konusunda çalışıyormuş. O da ağaçlandırmayla ilgilenmeye başlamış. Arkadaşı Hayrettin Karaca ile 1992 yılında TEMA'yı kurmuşlar.

"Çalışmaya tiryaki olmuşuz" diyen Nihat Gökyiğit, "Küçükken geceleri ateş böceği kovalardık. Kızım sen hiç ateş böceği kovaladın mı?" diye soruyor. Ben hatırlayamıyorum. "İşte ormanları yok etmenin faturası. Biz güzelliklere hasretiz şimdi. Oysa bu güzellikleri korumak her şeyden önemlidir. Bana bak, dağda, bayırda kendimi ne kadar iyi hissediyorum."

Nihat dede tek çeşit ürün ekimi nedeniyle dünyanın en büyük çevre felaketlerinden sayılan Aral Gölü için hazırladığı belgeseli anlatırken söz GAP'a da geliyor: "GAP bölgesinde de yalnızca pamuk ekimi üzerine yoğunlaşılırsa korkunç bir çevre kirliliği yaşarız." "Peki neden yüzlerce köylü pamuk ekimine yönlendirildi?" diye soruyoruz.

"Önlem alınıyor. Biz de bölgeye gidip insanları bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Ama devlet yorgun. Tuzlanma ile mücadele için bilinçlenmek gerekiyor. Biz bunu yapıyoruz."

AVRUPALI OLDUK
Gökyiğit mikro havza olarak korunan sayılı bölgelerden Artvin Borçka'ya da sık sık gidiyor. Geçimini ağaçtan sağlayan Borçkalılara "ağaç keserek yoksulluktan kurtulan bir toplum yok" öğüdünde bulunuyor. Öğütle de kalmamış iş, günlerce düşünmüş, araştırmış, sonuçta 6 köyün bulunduğu bölgede saf Kafkas arılarının olduğunu saptamış. Ağaçlar kesilmekten kurtulmuş, köylüye de yeni bir iş sahası doğmuş.

TEMA'nın bu toplumsal kalkınma projeleri Almanya'dan da destek görüyor. Nihat dedenin "Avrupalı olduk" dediği kadar var. Avrupa Parlamentosu'ndan üç parlamenter TEMA'ya üye olmuş. Türkiye karşıtı olan bir Amerikalı senatör dahi "10 Milyar Meşe" projesine destek vermiş.

Dedik ya Nihat dedenin yaptıkları saymakla bitmiyor. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Karadeniz Ekonomik İşbirliği İş Konseyi başkanlıkları da onun görevleri arasında. Karadeniz Oda Orkestrası'nın da kurucusu. Müziği çok seviyor. Yerel müzik aletlerini tanıtma amacıyla Azerbaycan'da gördüğü kıl kopuzu orkestraya dahil etmiş. Bu orkestrada Azeri ile Ermeni, İsrailli ile Filistinli birlikte müzik yapıyor. Karşılaştığı yerli yabancı tüm politikacılara da bunu anlatıyor: "En büyük armoniyi biz kurduk. Gelin bize katılın, bizi örnek alın. Rekabeti değil uyumu hedefleyin."

ELİF ERGU