kapat

27.12.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Online
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Mısır Çarşısı sanığı Pınar artık özgür
Mısır Çarşısı'ndaki patlamaya bomba değil gaz sıkışmasının neden olduğu ortaya çıkınca Pınar Selek için umut doğdu. Patlamanın zanlısı olarak hapis yatan ve sürekli olarak "Ben suçsuzum" diyen Selek 2.5 yıl sonra serbest kaldı

Mısır Çarşısı'nda, 9 Temmuz 1998'de meydana geldi korkunç patlama. Savaş alanına dönen tarihi çarşı 3'ü çocuk 7 kişinin ölümüne sahne oldu, 121 kişinin de yaralanmasına. Facianın nedeni, gaz sıkışması olarak açıklandı ilk önce. Fakat, nasıl olduysa oldu, birkaç gün içinde "bombalamaya" dönüşüverdi. Aynı anda, bir genç kız yakalandı polislerce. Üniversiteden mezun olduktan sonra, sokak çocuklarından terör örgütlerine kadar toplumun her kesimini incelemeye karar vermiş genç bir sosyolog; Pınar Selek...

İddiaya göre, çocuklar yararına hediyelik eşya yapmak amacıyla kullandığı atölyesinde bomba parçaları bulunmuştu... Pınar Selek, tutuklanıp gönderildi demir parmaklıklar ardına. Yaklaşık 1 ay sonra yakalanan bir başka kişi, "Bombayı birlikte hazırlayıp, yerleştirdik" diyene kadar hiçbir ilişki kurulmamıştı Mısır Çarşısı'ndaki patlamayla Pınar arasında... Ve o ifade, Pınar'ı, "PKK militanı" olmaktan sanık yapmaya yetti de arttı. Sonrası, 2.5 yıldır devam eden kördüğüm bir davaydı.

BABA DGM'YE BAŞVURDU
Birkaç gün önce mahkemeye 3'üncü bilirkişi raporu ulaştı ve Mısır Çarşısı'nda "kesinlikle" bomba izine rastlanmadığını bildiren raporu açıkladı. Bu rapor, Pınar Selek için de, birçok avukatla birlikte kızını savunan babası Alp Selek için de umut ışığını yaktı, bayram arifesinde. Alp Selek, hemen DGM'ye koştu, dilekçesini verdi. Madem, patlama gaz sıkışmasıydı, kızı da artık tahliye olmalıydı. Alp Selek'in talebi üzerine son bilirkişi raporunu ve dosyayı inceleyen İstanbul 4 No'lu DGM de, dün öğle saatlerinde toplandı. Ve mahkeme, suçun niteliğinin değiştiğini, Pınar Selek'in örgüt adına eylem yapmaktan değil, yardım ve yataklıktan hüküm giyebileceği görüşüne vararak Pınar Selek'in "Şartla Salıverme Yasası"ndan yararlanmasına ve tahliye olmasına "oy çokluğuyla" karar verdi.

DGM önünde heyecanla kararı bekleyen baba Alp Selek, "Gözünaydın" denilerek kendisine verilen tahliye haberini duyunca sevincini gizleyemedi. Haberi önce eşi Ayla Selek'e ulaştıran baba Alp Selek "Umarım bundan sonra kimse haksızlığa uğramaz. Bu komployu kuranlar kendi vicdanlarına mahkum olacaklardır" diyerek gösterdi sevincini de, tepkisini de.

DAVA AÇMAYI DÜŞÜNMÜYOR
Sonra, Selek Ailesi, Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi'nin önünde beklemeye koyuldu, yıllar kadar süren uzun saatler boyunca. İşlemler tamamlanıyor, Pınar, adım adım yaklaşıyordu kollarına. Mutluluklarını, bir kutu çikolata halinde paylaştılar, etraftaki gazetecilerle. Ve en sonunda mutlu an geldi, Pınar nizamiyenin demir kapısının açılmasıyla birlikte önce güler yüzüyle göründü. Sonra birden gözyaşları boşaldı Pınar'dan. Bu, ögürlük gözyaşlarıydı... Babası Alp Selek, annesi Ayla Selek, akrabaları, sokak çocukları ve travestilerin de aralarında bulunduğu bir grup tarafından çiçeklerle karşılandı. Sokak çocuklarına tek tek sarılarak öpen Pınar Selek'in son sözleri "Dava açmayı düşünmüyorum" oldu.

Uzman raporları yılan hikayesi
Bomba izine rastlanmıyordu. Ama salam, sucukta bulunan ve bomba yapımında da kullanılan "nitroselüloz ortalığı karıştırdı

Tam iki buçuk yıl sürdü Pınar Selek'in davası. Önce bomba uzmanın hazırladığı olay yeri inceleme tutanağı ulaştı mahkemeye. Tutanakta, "Nedeni belirlenemeyen patlama sonrası, büfe çevresinde tüm çalışmalara rağmen bomba izine rastlanmadı" denildi. Ardından, ifade vermeye bomba uzmanı Nazmi Çelik geldi. İfadesinde "Patlayıcı madde artığı bulamadık. Gaz sıkışması sonucu patlama olabilir" dedi. Bunun üzerine, ikinci uzman görüşü istendi. Mahkeme, Adli Tıp Enstitüsü'nü görevlendirdi. Sevil Atasoy başkanlığında 4 kişilik bilirkişi heyeti, olay yerinde bulunan "nitroselüloz" maddesinin patlayıcı madde yapımında "kullanılabileceği" yönünde rapor hazırladı. Alp Selek, bu rapora da şu cevabı verdi: "Nitroselüloz verniğin hammaddesi. Sigara külünde, suni gübrede de var. Patlama yerinin bitişiği çiçekçi..."

SALAM SUCUK YA DA VERNİK
Hal böyle olunca, davanın görüldüğü İstanbul 4 No'lu DGM, patlamanın sebebinin bomba mı, yoksa gaz sıkışması mı olduğunun belirlenmesi için dosyayı Adli Tıp'a gönderdi. Ama, Adli Tıp Kurumu'da uzman yoktu. İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Ensititüsü'ne başvuruldu. Ancak Sevil Atasoy dışında uzmanları yoktu. Mahkeme heyeti, son olarak üniversitelerden yardım istedi. İÜ ve Yıldız Teknik'ten olumlu cevap geldi ve 3 kişilik bir bilirkişi heyeti oluşturuldu. Bu heyet; 21 Aralık 2000 tarihinde çalışmalarını tamamlayarak raporu hazırladı.

Patlamaya tüpgazlardan sızan gazın neden olduğunu bildirildi. Sevil Atasoy'un raporunda bahsedilen ve patlamaya neden olduğu ileri sürülen nitrit iyonlarına çürüyen sosis, salam, sucuk gibi et ürünlerinin neden olabileceği belirtildi.


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır