kapat

CUMARTESİ EKİ
16.12.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Ramazan Özel
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Online
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Spader cici polis Reeves hasta katil
James Spader ve Keanu Reeves gibi iki karizmatik ve iyi oyuncunun düellosuyla renklenen 'İzleyici' tipik bir seri katil filmi. Yakışıklı Keanu bu kez öldüreceği kadınların resmini çeken sapık rolünde

İZLEYİCİ The Watcher
Yönetmen: Joe Charbonic Senaryo: David Elliot, Clay Ayers Görüntü: Michael Chapman Müzik: Marco Beltrami Oyuncular: James Spader, Keanu Reeves, Marisa Tomei, Ernie Hudson Universal yapımı.

Suç ve cinayet filmleri hep vardı. Ama son derece hasta ruhlu, sağlıksız, kimi zaman deha düzeyinde, ama bu dehayı kötülük için kullanan ürpertici katiller son yılların modası. Ve de "Kuzuların Sessizliği", "Yedi", "Kızları Öp", "Hücre" gibi filmlerin bir armağanı...

Yeni bir ismin, Joe Charbonic'in yönettiği "İzleyici", bu filmlerin izini sürüyor. Ama ve ne yazık ki soluk bir kopya olmaktan da kurtulamıyor. Daha baştan kimliğini öğrendiğimiz, Keanu Reeves'in yakışıklı fiziğine, ama ancak 'ileri' bir Batı sanayi toplumunun yaratabileceği düzeyde hasta bir kişiliğe sahip kadın katili David Griffin'in, öldüreceği kadınların kendi çektiği resimlerini eski FBI ajanı Joel Campbell'e göndermek gibi garip bir huyu var. Böylece resimlerini aldığı iki kadını ölümden kurtaramayan, alkolik ve hayatı kaymış eski polis, bu kez kendi sevdiği kadından başkası olmayan yeni kurban adayını kurtarmaya çabalıyor...

Video-klip estetiğinde bir sinemayla, yer yer gereksiz biçim oyunlarıyla anlatılmış ve önemli olmayan bir film. Ama James Spader ve Keanu Reeves gibi iki karizmatik, iyi oyuncunun düellosu da kimilerini çekebilir ve filme belli bir seyirci ilgisi sağlayabilir.

70'lerin adamı 2000'e gelirse
KORKUSUZ Shaft

Yönetmen: John Singleton Senaryo: Richard Price, J. Singleton, Shane Salerno Görüntü: Donald E. Thorn t Müzik: David Arnold, Isaac Hayes Oyuncular: Samuel L. Jackson, Vanessa Williams, Jeffrey Wright, Christian Bale, Dan Hedaya, Toni Collette, Richard Roundtree t Paramount (UİP) yapımı.

Zenci detektif John Shaft'in ilk serüveni tam 1971 yılında perdeye geldi. Irk sorunu 1960'ların Amerika'sını altüst etmiş, özellikle güney yörelerinde çok kan akmış, ABD'de kimi eyaletler nerdeyse ikiye bölünmüştü. Sinemada zenci star olarak sadece Sidney Poitier vardı ve onun 'Komiser Tibbs' serisinden başka da ana kahramanı kara derili olan bir film görülmemişti.

O döneme dek küçük roller oynamış Richard Roundtree'nin 'cool' bir oyunla canlandırdığı Shaft, sanki zenci Amerikalılar'ın özlemlerine karşılık vermek için yaratılmıştı. Yakışıklı, en nüfuzlu beyazların üzerine gidecek kadar cesur ve ayrıca kadınlara da düşkündü. Gordon Parks'ın filmi büyük ilgi gördü ve müziğiyle Isaac Hayes'e de bir Oscar getirdi. Ancak sonraki iki 'devam filmi' ve de bunlardan yola çıkan TV dizisi, Shaft'ı giderek bir siyah James Bond kimliğine oturttu. Ve her şey orada kaldı.

AMCA SHAFT'İN DÖNÜŞÜ
Neredeyse 30 yıl sonra detektif Shaft yeniden karşımızda... Bu kez bir yandan zengin bir adamın şımarık oğlunun bir zenciyi öldürmesi olayını çözümlemeye, öte yandan Dominikli bir uyuşturucu kaçakçısıyla başa çıkmaya çalışıyor. Polisin içine, en yakın arkadaşlarına kadar sızmış rüşvet ve yozlaşma da cabası...

Siyah ve sert bir detektif, 70'ler için yenilikti. Irkçılığa dayalı cinayetleri göstermek yürek işiydi. 2000 yılında artık bunların önemi yok. Çoğu zenci olan bir polis örgütü de artık sıradan bir olay. Zaten sevdiğimiz bir oyuncu olan Samuel L. Jackson'u Armani giysileri içinde izlemek ve Isaac Hayes'in hemen aynen kullanılmış unutulmaz müziği, oyuncu kadrosunun ve New York çekimlerinin düzeyiyle de birleşerek, filmi oyalayıcı kılıyor. Ama ne toplumsal, ne de sinemasal açıdan ilk ve asıl filmin öneminin yanına bile yaklaşamıyor. Richard Roundtree ise, oldukça yaşlanmış olarak 'Amca Shaft' rolüyle karşımıza geliyor.

Kadın üstte mi olmalı, altta mı?
ÜSTTEKİ KADIN Woman on the Top

Yönetmen: Fina Torres Senaryo: Vera Blasi Görüntü: Thierry Arbogast Müzik: Luis Bacalov, Frankie Pine Oyuncular: Penelope Cruz, Murilo Benicio, Harold Perrineau Brezilya filmi.

Cannes festivalinin gediklisi Brezilyalı Fina Torres'in geçen yıl festivalde gösterilen filmi "Woman on the Top". Brezilyalı delişmen ve seksi Isabella'nın iki tutkusu vardır: Yemek pişirmek ve kocası. Adamın restoranında dur durak bilmeden çalışır, ayrıca "sekste kimin üste çıkacağı" konusunda kavga eder durur. Adam, "üste çıkacağı" bir kadınla onu aldatınca, Isabella ABD'ye kapağı atar. Orada bir TV kanalında egzotik yemekler pişirerek üne kavuşur. Ama kıskanç koca da peşinden gelir.

"Üstteki Kadın" Brezilya müziği gibi neşeli, fıkır fıkır bir film. Lâtin usülü aşk, yemek-içmek sorunları, TV tutkusu vb. şeylerden söz ediyor. Ama öylesine hafif ve yüzeysel ki... Yönetmen, tüm bayağı ve ucuz ögelere başvurmaktan ve filmini ne pahasına olursa olsun alabildiğine popüler kılma çabasından bir an vazgeçmiyor. İsteyenler için, bu gözyaşartıcı çabaya teslim olup "hoşça vakit geçirmek" pekâlâ mümkün. Lâtin sinemasının yeni dilberi Penelope Cruz da bunun için gerekli dinamizmi sağlıyor nasıl olsa... Ama düzeyli bir komedi özleyenler uzak durabilir. Ki öylesi de pek kalmadı ya...

Amerikan toplumunda sınıfsal ayrım üzerine
SAKLI SEÇİLMİŞLER The Skulls

Yönetmen: Rob Cohen Senaryo: John Pogue Görüntü: Shane Hurlbut Müzik: Randy Edelman Oyuncular: Joshua Jackson, Paul Walker, Hill Harper, Leslie Bibbs t Universal yapımı.

Her toplumda az veya çok gizli örgütlerle kendilerine nüfuz alanı arayan ve sıradaki insandan farklı bir konuma geçmek isteyenler vardır. Bunlar genelde üst sınıflardan gelir, topluma zararlı değil, yararlı görünümü verir ve bunun arkasında zümresel, hattâ kişisel çıkarlar sağlamaya doğru giderler. Bunun için de her şeyi göze alırlar.

ABD'nin seçkin üniversitelerinde okuyan ve çeşitli alanlarda öne çıkan gençlerden oluşan The Skulls - Kafatasları grubu da böylesine bir örgüttür. Başında artık toplumun önemli noktalarına gelmeye başlamış yaşlıların bulunduğu... Alt sınıflardan gelip yetenekleriyle bu örgüte seçilen bir genç adam, sıra işin bedelini ödemeye gelince şaşırır...

COHEN GERİYE
Amerikan toplumuna özgü kimi gerçeklerden yola çıkan ve bir yerde "ABD sınıflı bir toplum mudur?" gibi ilginç bir soruyu da ortaya atan bir film. Ama kısa zamanda tüm ilginçliğini yitiriyor, bu tür soruları hasıraltı ediyor ve sıradan bir maceraya dönüşüyor. Daha iyi filmlerini gördüğümüz Rob Cohen hesabına bir geri adım. Genç oyuncular aksamıyor, ama filmin görülmesi için ciddi bir neden de ortalarda gözükmüyor.

HAFTANIN YILDIZ TABLOSU
KARANLIKTA DANS ****

Cannes 2000 galibi bir çağdaş müzikal trajedi, Danimarkalı Lars von

Trier'nin başyapıtı

DAR ALANDA KISA PASLAŞMALAR ***
Serdar Akar'ın

"Hayat futbola benzer

fena halde" sloganlı

filmi

ÇITIR KIZLAR ***
Çağdaş New York cangılında ün

peşinde koşan yeni-yetme bir

kızın öyküsü. Tüm müzikseverlere...

GİZLİ GERÇEK ***
Yıllar sonra nihayet Hitchcock amcaya yakışan bir ev-içi gerilim filmi

CHARLİE'NİN MELEKLERİ ***
1970'lerin nostaljisini

günümüze taşıyan modern

bir ajan filmi

TAVUKLAR FİRARDA ***
Yeni bir canlandırma ustasından büyüklere de seslenen bir

tavuk masalı

KORKUSUZ **

ÜSTTEKİ KADIN **

İZLEYİCİ **

SAKLI SEÇİLMİŞLER *

Atilla Dorsay


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır