kapat

CUMARTESİ EKİ
09.12.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Ramazan Özel
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Online
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Futbol hayata benzer
'Dar Alanda Kısa Paslaşmalar' kahramanların başına gelen olaycıklardan, zengin bir insan malzemesi ve gözlemlerden yola çıkan, Türk sineması adına göğsümüzü kabartan bir film

80'lerin başında, yeşil Bursa'nın sevimli ve tarihi bir semtinde, ayakta kalmaya, giderek şampiyon olmaya sıvanan bir amatör lig takımının, Esnaf Spor'un öyküsü... İyice yaşlanmış Hacı Hoca'nın antrenörlüğünde, kimileri delikanlılığın son yaşlarındaki futbolcularıyla, yöneticilerinin dümenleriyle, "karı-kız meseleleri" ile, yenilgi ve zaferleriyle, neşe ve hüzünleriyle, gerçekten yaşanmış bir olaydan yola çıkan, bir dönemi ve bir çevreyi gerçekçi biçimde vermeye sıvanan bir film...

"Dar Alanda Kısa Paslaşmalar", çeşitli özellikler taşıyan, kişiselliğin damgasıyla yoğrulmuş bir film. Senaryosu şiirsel deyişlerle, kimi zaman acı bir alay içeren cümlelerle örülmüş. "Gemide" adlı ilk filmini alkışladığımız Serdar Akar, kesinlikle uslup sahibi bir yönetmen... Filmini kısa planlarla, eski usul kararmalı geçişlerin sağladığı bir yumuşaklıkla kurmuş. Hiç bir abartıya, hiç bir kişiliğin, olayın veya tavrın çok öne çıkmasına izin vermemiş. Filmde sık sık söylendiği gibi, "futbol fena hâlde hayata benzer". Ve de futbol bir takım oyunudur.

Film de bir an bile bir takım oyunu olduğunu unutmaksızın, tıpkı hayatın kendisi gibi binbir olaycıkla örülü, zengin bir insan malzemesi içeren bir gözlemler bütünü olarak karşımıza geliyor. O insanlarla birlikte yaşıyor, onların küçük sevinçlerine, düşkırıklıklarına, başarı veya yenilgiyle gelen duygularına katılıyor ve tüm yaşadıklarını sanki paylaşıyoruz.

Türk sinemasında az görülmüş bir tür 'minyatür duygusu' veriyor film. Ve bu minyatürün içinde herkes üzerine düşeni yapıyor. Tüm oyuncular iyi. Ama ben özellikle sinemada ilk kez görkemli bir başrol yakalamış olan Savaş Dinçel'i ve çok az ifadeyle, son derece modern bir oyun çıkaran ve 'hayat kadını' Aynur'u tüm incelikleriyle veren Müjde Ar'ı kutlamak istiyorum.

Fahir Atakoğlu'nun müziğinden destek alan özgün bir çalışma, yeni Türk sinemasının göğsümüzü kabartan çıkışlarından biri...

DAR ALANDA KISA PASLAŞMALAR
Yönetmen: Serdar Akar

Senaryo: Önder Çakar, S. Akar

Görüntü: Mehmet Aksın

Müzik: Fahir Atakoğlu

Oyuncular: Müjde Ar, Savaş Dinçel, Erkan Can, Rafet El Roman, Sezai Aydın, Şahnaz Çakıralp, Uğur Polat, Kemal Kocatürk, İştar Gökseven, İsmail Karaman

Umut Sanat Ürünleri yapımı.

Savaş Ay'dan 'A sınıfı' film
Acar muhabir Savaş Ay, film yönetti. Kader mahkumu bir dansözün hayatı, A Takımı'nın yapımcısı Baltaş'tan yakında sinemalarda

Savaş Ay sinemada...Hayır, oyuncu olarak değil. Onu zaten yapmıştı: "İstanbul Kanatlarımın Altında" filminde ve sonradan çeşitli TV dizilerinde... Sevgili Savaş bu kez içinde yıllardır beslediği, gizlice sulayıp büyüttüğü bir çiçeği gün ışığına çıkarıyor ve yönetmenliğe soyunuyor. "Dansöz" adlı filmiyle...

'Zehir gibi' gazeteci ve savaş muhabirliğinden popüler TV yapımcı ve sunuculuğuna çeşitli işleri aynı başarıyla gerçekleştirmiş olan Ay, bu kez sinemayı deniyor. Kendi yazdığı bir senaryo, bir özelliği de İstanbul gecelerini çok sevmek olan Ay'ın belki de kişisel deneyimlerine ve anılarına dayalı...

"Bir varmış, bir yokmuş... Bundan tam 25 yıl evveli, hem bizim memleketin, hem ecnebi ülkelerin sahnelerinde Kobra adıyla anılan, oynarken fırtınalar gibi esip oryantal yapan bir kadın dansöz varmış..."

Filmin özetine böyle giriyor Savaş Ay...Ama sonra, güzeller güzeli Kobra, hem de bir dansın orta yerinde, kim vurduya gidiyor ve hain bir kurşunla kötürüm oluyor. Bu onun yıllardır peşinde olan bir Mısır prensiyle evlenmesini ve güzel bir kız çocuğuna sahip olmasını engellemiyor.

Emira adlı bu güzel kızın da büyüdükçe artan dertleri var. Ve de İstanbul'un çok başka bir semtinde, bir çingene mahallesinde doğup büyüyen, aynı yaşlardaki Kanarya Hayriye ile ortak bir kaderi...

Savaş Ay, senaryo özetinde biraz daha ileri gidiyor ve filmin diğer tipik ve pitoresk kahramanlarından birkaçını daha tanıtıyor bizlere...Ama biz işi burda keselim. Ve filmin öyküsünden daha fazla söz etmeden, izleyeceklere sürprizlere hazır olmalarını söyleyelim.

ÇOLPAN İLHAN İLK KEZ ALIŞIK'LA
Filmde Kobra rolünde büyük oyuncu Çolpan İlhan var. İlhan, ilk kez bir sinema filminde oğlu Kerem Alışık'la birlikte kamera karşısına geçiyor. Filmde görev alanlar, Savaş Ay'ın TV serüveninde tanışıp güvendiği ve işbirliği yaptığı kişiler: Yapımcı "A Takımı"nın yapımcısı Gamze Baltaş, görüntü yönetmeni ilk sinema filmini çeken Veli Kuzu, müzikler yine ilk kez bir film için çalışan Ulaş Ay...

Savaş Ay bu yeni çabası için son derece heyecanlı ve umutlu gözüküyor. Senaryosu dört ayda yazılmış, ama projeyi dört yıldır tasarladığını söylüyor. Onun yaptığı her işteki mükemmelliyetçiliğini bilenler, "Dansöz"den de umutlu. Bakalım, sinemamız yeni bir iyi film ve yeni bir yönetmen kazanacak mı?

Başarılı, 'çıtır' ve barmaid
Bir nebze "Flashdance" alın -yani bir çağdaş Külkedisi masalı- içine bir doz "Kokteyl" filmi katın-yani bir Amerikan barın arkasındakiler ve bu kez, bir avuç genç ve güzel kızın içki hazırlarken, aynı zamanda orta-alt sınıflardan sayısız azgın ve boşanmış erkeğe laf yetiştirmek ve olay çıkarmadan onları idare etme çabası... Tüm bunlara nefis New York gece çekimlerini, çok keyifli bir iç mekân çalışmasını, geçmişten günümüze uzanan bir avuç uygun şarkıyı, mükemmel bir koreografiyle elde edilmiş dans bölümlerini de ekleyin. İyice karıştırıp sallayın. İşte size "Çıtır Kızlar!"...

Tüm bu "hesaplanmışlık" olgusu, son yılların en başarılı yapımcısı Jerry Bruckheimer açısından hiç de şaşırtıcı değil... "Çıtır Kızlar" sevimli ve sürükleyici bir film. 21 yaşındaki kahramanı Violet bir yerinde şöyle diyor: "Büyük şarkılar sonsuza dek yaşar". Hafif müzik konusunda ben de aynen böyle düşündüğüm için, bu deyişi çok sevdim. Ama her yaş, cins ve kesimden seyirciye seslenen filmin özel bir müşteri kategorisi var sayılabilir: Kız babaları ve özellikle de müzik tutkunu kızların babaları!..

ÇITIR KIZLAR Coyote Ugly

Yönetmen: David McNally

Senaryo: Gina Wendkos

Görüntü :Amir Mokri

Müzik: Trevor Horn

Oyuncular: Piper Perabo, Adam Garcia, John Goodman, Maria Bello, Melanie Lynskey, Izabella Miko

Touchstone Pictures yapımı.

HAFTANIN YILDIZ TABLOSU
KARANLIKTA DANS ****

DAR ALANDA KISA PASLAŞMALAR ***

GİZLİ GERÇEK ***

TAVUKLAR FİRARDA ***

ÇITIR KIZLAR ***

BİLİNMEYEN KOD **

ŞANGAYLI KOVBOY **

MELEKLER EVİ **

CHARLİE'NİN MELEKLERİ **

Atilla Dorsay


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır