kapat

06.12.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Ramazan Özel
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

EMİN ÖZTÜRK


Şimdi neredeyiz?

Dün önce Merkez Bankası Başkanı, daha sonra Hazine Müsteşarı IMF ile anlaşılmakta olduğunu piyasalara müjdelediler. Hatta IMF'den alınacak ilave parasal desteğin piyasada konuşulan rakamlardan daha yüksek olacağı da laf arasında bir yerlerde söylendi. Ön reklamı yapılmış olan bu gelişme doğrultusunda bugün önemli bazı kararların açıklanması bekleniyor. Umarız bir hayal kırıklığı olmaz. Bu yazı kaleme alınırken kararların ne olduğunu bilmemekle birlikte iki noktaya dikkat çekmek istiyoruz.

IMF parası güvence
Bugün IMF ile yeni bir anlaşmaya varıldığına ilişkin resmi bir açıklama yapılırsa bu, muhtemelen parasal desteğin hemen Merkez Bankası hesaplarına aktarılacağı anlamına gelmiyor. Kesin kararın IMF'nin 21 Aralık tarihli toplantısında alınması ve paranın bundan sonra serbest bırakılması büyük olasılık. Bu husus IMF yetkililerinin daha önceki demeçlerinde de vurgulanmıştı.

Ayrıca, halen yürürlükte olan tanıma göre, IMF'den gelecek para Merkez Bankası'nın piyasaya TL likiditesi vermesine yaramıyor. Merkez Bankası'nın döviz alıp karşılığında likidite vermesi kuralının çalışmadığı birkaç istisna var, bu da onlardan birisi. Dolayısıyla, piyasadaki likidite sıkışıklığı açısından bakıldığında hemen bugün yarın doğrudan bir etki olmayacak.

Zaten Türkiye'nin mevcut IMF programına ek olarak yeni bir talepte bulunması ve bunun için ek taahhütler altına girmesinin başta gelen nedeni, içerde ve dışarda bunu bir güven unsuru olarak kullanabilmek. Yani verilmek istenen mesaj, işlerin tekrar rayına girebilmesi için IMF'nin elinin de taşın altına biraz daha fazla girdiği hususu. Tabii Merkez Bankası'nın rezervleri de verilen para kadar artmış görünecek. Böylece yatırımcıların buna bakarak yürürlükte olan döviz kuru politikasından zorunlu bir dönüş olmayacağı konusunda ikna olmaları, yabancıların çıkmaktan vazgeçmeleri, yerlilerin ise dövize geçmeye kalkışmamaları amaçlanıyor.

Yerli yatırımcılardan şu ana kadar fazla sorun doğmadı ama giden yabancı yatırımcıların tekrar gelmeye veya gitmemiş olmayanların kalmaya ikna olması o kadar da kolay değil. Geçen bir kaç haftada yalnızca bizim yetkililer değil IMF tarafı da kredibilite kaybetti.

Gündem banka reformu
Ortalık durulup hasar tespiti yapıldığında görülecek en önemli şeyler muhtemelen banka sistemindeki hasarın büyüklüğü ve işlerin bundan böyle eskisi gibi olmayacağı olacak. Yapısal reform manzumesi içinde artık bankacılık reformunun en ön plana çıkması ise kaçınılmaz. Ancak bu iş söylemesi kolay ama yapması çok zor cinsinden. Herşeyden önce, banka sisteminde gerçek bir reformun politik maliyetine hükümetin hazır olup olmadığından emin değiliz. İşin parasal maliyeti ise çok yüksek ve bankalara özel tertip Hazine tahvili verilerek halledilecek cinsten değil. Ama daha uzunca bir süre bu konuyu tartışacağımız kesin gibi.

Ve bir soru
Yukarıda tarıştıklarımızla doğrudan ilgisi olmayan ama merak ettiğimiz bir konuyu yetkililere, özellikle de Merkez Bankası'na buradan sormak istiyoruz. Bu hafta Pazartesi günü (4 Aralık) likidite son derece sıkı idi. Bunun üzerine bir de Merkez Bankası tarafından 650 milyon civarında döviz satışı yapıldı. Bu durumda piyasanın kapanışında ciddi miktarda bir likidite açığı olması beklenirdi ama bu olmadı. Tam tesine, para piyasası kapanışta son derece sakindi.

Dolayısıyla, iki ihtimal var: ya 30 Kasım Perşembe günü akşamı itibariyle yeniden belirlenmiş olan Net İç Varlıklar tavanı aşılmak zorunda kalındı ya da buna yol açmaksızın piyasaya likidite vermenin bir yolu bulundu. Gerçek durum bunlardan hangisine uymaktadır merak ediyoruz.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır