kapat

Pazar Eki
19.11.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Telsim
Haarp ve deprem komplo teorileri
Geçen gün TV'de Mesut Yar'ın haberlerinde Aydoğan Vatandaş bey çıkıp HAARP projesinden sözetti.

Uykulu gözlerle ekrana bakarken birden 'Aha' dedim kendi kendime 'bu, son okuduğum KRYONfkitabındakifproje'. Uykumla vedalaşıp hemencecik kitabı aldım ve o bölümü buldum. Olay seksenli yılların ortasında Virginia'da bir yerde geçiyor (yerin adı yok).

ARCO üretim teknolojileri şirketinden bilim adamları, deniz ve hava kuvvetlerinden yüksek rütbeli subaylarla bir toplantı yapıyor ve dinleyenlerin ağızlarını bir karış açık bırakacak açıklamalarda bulunuyorlar. Açıklamalarında bir projeden söz ediyorlar.

Projede sözü edilenfteknoloji sayesinde jeolojik oluşuma bağlı olarak toprağın birkaç kilometre altı, nükleer yeraltı sığınakları, siloları, düşmanın tüm topografyası bir röntgen ışını gibi görünebilecek.

Birleşik devletlere atılan bir güdümlü mermi, kıyılarının dört bin mil uzağında ve tek bir kurşun bile atmadan yok edilebilecek.

'Bu nasıl bir teknoloji' sorusuna verilen cevap ise 'olağanüstü düşük frekanslı (ELF) güçlü antenler yaratmak için iyonosfere yüksek frekanslı radyo enerjisi şırınga edilecek.

Sonra enerjifbu iyonosfer aynasından odaklayarak gelen güdümlü mermileri ve her türlü elektronik aygıtı engelleyebilecek. Bunu iyonosferin alt ve üst katmanlarını ısıtarak (gerçekte kaynatarak) ve böylece bir tür elektronik mercek yaratarak yapacaklar. Aynı odaklama yeteneğini kullanarak derin sulardaki denizaltılarla iletişim kurabilecek ya da bölgeye girenleri mat edebilecekler. Ayrıca atmosferin belli bölgelerini ısıtarak istedikleri yerlerde hava durumunu değiştirebilecekler. Çıkarlarına uygun şekilde istedikleri yerlerde sel ve kuraklık yaratabilecekler. ARCO'dan gelen adamın söylediğine göre kamuoyu bu projeyi HAARP Yüksek Frekanslı Aktif Kutup Işıklarını Araştırma Programı olarak bilecek vefsöz konusu girişim hiçbir yerleşim yerinin bulunmadığı Orta Alaska'daki bir kara ladin ormanında yapılan bilimsel bir deney olarak gösterilecek.

Proje 1997 yılının ilk yarısında kullanmaya hazır hale geldiğinde deney alanının üzerinde 30 mil genişliğinde delikler oluşturulup ısıtılmaya başlanacak. Bu dev bir mikrodalga fırını gibi olacak. Bir delik açıp sonuçlar ölçülecek sonra bir delik daha ve bir tane daha...

Bu deneyler bölgenin yakınında yaşayan insanların beden ısılarını yükseltebilecek arabalarının yakıt depolarının ateş almasına yol açabilecek, elektronik patlama aygıtlarını infilak ettirebilecek ve uçakların iletişim sefer ve ucuşfkontrol sistemlerini karıştırabilecek.

Pine Gap isimli başka bir projede ise (ki deney yeri Avustralya kıtasının derinliklerinde bulunmakta)fyönsüz dalga teknolojisi bir biçimde kullanılarak enerji toprak yoluyla aktarılıyor ve bu da depremlere yol açıyor.

Kitapta ayrıca Paula Randol Smith isimli bir kadının bu felaketâmiz araştırmaları ortaya çıkarmayı misyon edindiğini öğreniyoruz. Onunla temas kurmak ve bu konuyla ilgili hazırladığı belgeselin bandını edinmek ve daha geniş bilgi sahibi olmak isteyenlerin Holes in Heaven Project;PO Box 91655,Pasadena,CA 91101-1655 adresine başvurmaları öneriliyor.

Bir başka kaynak da Jeanne Manning ve Dr.Nick Begich'in kısa bir süre önce yayınlanan 'Melekler bu HAARP'I Çalmazlar' ( Angels Don't Play This HAARP) isimli kitabı... Ismarlamak isteyenler için de bir telefon numarası var: 907-249-9111.

Aydoğan Vatandaş'ın HAARP projesi ile ilgili kitabını henüz okumadım. Mesut Yar'dan yardım rica ettim sağolsun kitapları edinmeme aracı oldu.

Bütün bu özet bilgiler ışığında acaba 17 Agustos depreminin mimarı, iddia edildiği gibi bu HAARP projesinin mimarı Amerika mı? Bunu nasıl bileceğiz? Böyle bir şeyi hiçbir zamanfbilemeyeceğiz. Bu Amerikalılar bir sürü şeyi gizli gizli yaparlar adetleri vechile! Hanifyani insanın içine bir kurt düştü müydü de insan rahatsız oluyor ne demeli. Şüphe etmek o kadar fena bi şey defdeğildir ayrıca. Her şey olup bittikten sonra ne işe yarar bilinmez ama insana 'ben dememiş miydim' duygusunu yaşatır.

Kimse salak yerine konmak istemez değil mi?

Hele biz... Hiç.


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır