Adların kapış kapış gittiği geçen yıllarda, Fortune kategorisinde olup internetten alan adı almayı akıl edememiş olan firmaların adları toplandı. Bu isimler yine aynı şirketlere hediyesi en az 30 bin dolardan kolayca okutuldu.
Alan adı tüccarları aldıkları parayla koleksiyon toplama çalışmalarına kaldıkları yerden devam ettiler. Firma adları tükenince, sıra kent ve kasaba isimlerine, üçüncü dünyadan ülke isimlerine, ırmaklara, dağlara, göllere falan geldi. Bunlardan da iyi para etti. Gerçi hiç para etmeyip ıskartaya çıkanlar da olmadı değil. Mesela Üçüncü Dünya ülkelerinden bazılarının isimleri ellerinde kaldı, sermayesini bile kurtaramadılar ama onu da fazla dert etmeyip bu kez Hollywood ünlülerinin isimlerine hücum ettiler. Onlar da kapanın elinde kalınca son çare olarak herhangi bir İngilizce sözlükten alınmış anlamlı kelimeler toplanmaya başlandı. Dağ gibi Webster sözlüklerde bile alınmadık kelime bırakmadılar.
İşe başlarken akılda kalıcı bir alan adı almak isteyen yeni girişimci firmalardan bazıları daha yaratıcı çözümler buldular. Sözcüklerin argoda söylenilen biçimleri, gençler tarafından kullanılan farklı yazılış biçimleri denenmeye başladı. Bu sözcüklerin daha başarılı olduğu ve asıl önemli olanın bol bol reklam vererek ismin iyi tanıtılması olduğu görüldü. Zulaya binlerce domain adı atıp paraya para demeyeceği günleri bekleyenler ise ilk hayal kırıklıklarını böylece yaşamaya başladılar.
Örneğin adı İksir olan bir şirket, Internet alan adını 'İxir' diye alarak küçük bir yenilik yaptı. Ama bununla da kalmadı okyanux, basamax, chivi, chilek, yepnew gibi Türkçe sözlüklerde bulunamayacak yeni isimler buldu. Sözcükler ne İngilizce ne Türkçe, ne onların imlasına uygun, ne bizim. Ama pekala oluyor işte. Ya da porttakal.com'u düşünün kimin aklına gelir. Üstelik alt portal olarak yanında nektarin.com ve şehriye.com da var, içeriğin besinle pek ilgisi yok ama kulağa böyle hoş geldiği için çaylı çorbalı ne kadar isim varsa toplamışlar. Hayli eğlenceli bir durum.