kapat

CUMARTESİ EKİ
18.11.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
Yerle gök arası bir yerlerde
Dans müziğinin beyaz dahisi, DJ'lerin DJ'i Fatboy Slim, yeni albümü 'Halfway Between the Gutter and the Stars' ile yine gündemde. 'Sunset' single'ı sayesinde Jim Morrison'ın sesi tekrar göklerde yankılanıyor

Epey yol kat etti hakikaten Norman Cook, nam-ı diğer Fatboy Slim, aynen çok satan ve onu ünlü yapan bir önceki albümü "You've Come A Long Way, Baby"nin buyurduğu gibi. Yıllardır listeleri tarumar etmiş hangi parçanın altını karıştırsanız, rastlayacağınız isimdi zaten. (Misal: Freakpower adı altında o güzelim "Turn On, Tune In, Cop Out".) Eski grubu ise Housemartins'di. Sonra bir gün, 'şişman-tıfıl çocuk' olmaya karar verdi. Ve artık onu herkes öyle tanıyor.

Herkes de 'dansın, ritmin üstadı' muamelesi yapıyor ona. Kimliği hakkında niye böyle bilmecelere başvurduğu sorulduğunda, esprili Slim: "Albümlerimi beğenmeleri için insanları kandırmak zorundaydım. Karşılarında hep aynı ismi görselerdi, 'Kahretsin, yine aynı adam!' derlerdi" diyor. Demek ki pek üretken bu Slim. Son eserinin adı da manedar; "Halfway Between the Gutter and the Stars". Yerin dibiyle yıldızların ortasında. İki yıl önce öyle ünlü olmaya kalkıştığında, (o mesafeleri kat etmeye karar verdiğinde yani), başına geleni anlayınca bunalıma girmiş. "Resmen delilikti" diye yad ediyor o şöhretli, sarhoş günleri: "Bana olmuyordu tüm bunlar sanki. Fatboy Slim adında bir

karakter vardı, ben onun maceralarını seyrediyordum. Ee, ne demişler; ne dilediğine dikkat et. Gerçekleşebilir."

PEK AYIK SAYILMAZ
Sarhoşluk dedik de, Norman Cook geçenlerde İstanbulumuz'a teşrif ettiğinde basın toplantısına gitmiş, "Amma da soğuk adammış, pöh!" demiştik hep beraber. Q'dan öğreniyoruz ki; meğer adamın günahı serin bir İngiliz olmak değil, her daim kafası iyi gezen, votkaları yuvarlayan biri olmasıymış. Hem akşamdan kal, hem de uçaktan in Türk basınına iyi davran. Olmaz tabii...

Neyse, bu Slim'in bir özelliği de tabii ki herkese müzik dinletme takıntısı. Merhum Jim Morrison'un bile "Bird of prey... Flying high..." diye, bunca yıl sonra şiirlerini radyomuzdan duymamız, Cook'un beğendiği şeyi herkesin dinlemesi gerektiğine olan inancından kaynaklanıyor. Durumu şöyle izah ediyor Cook: "İyi bir şey duyduğunda onu tek başına oturup dinlemek kesmez. Karına çalmalısın onu, kardeşine, oğluna... Onları yeterince sıktığında da, 'diğerlerine' dinletmen gerekir. DJ'lerin böyle misyoner bir ruhları vardır."

Peki. Kızkardeşinin düğününde bile çalmış Cook. Ama rezil olmuş: "12 saattir içiyordum. CD mixer kullanmaya çalışıyordum bu arada. Sonunda konuklar isyan etti, hattâ bana gülmeye başladılar. Ben de haysiyet yapıp müziği susturdum. Sanırım düğünlerde çalmak için yaşlanmışım..."

DAHA YOLUN YARISI
Norman Cook 37 yaşında. Fena hâlde aşık olduğu Zoe Ball ile evli. "Duruldum" diyor, "hiç öyle eskisi gibi manyak değilim. Aslında bu yeni albümü de onun için 'böyle' yaptım; insanlar anlasın bunu diye. Artık hiçbir şey aramıyorum. Pipo ve terlik çağım henüz gelmemiş olabilir. Ama o şıpsevdi ruhum yok şimdi."

Cook gerçekten de yeni albümünde Macy Gray'i yerle gök arasına koymuş mesela. Onun zenci, yumuşak vokalini kullanmayı tercih etmiş. Sonra, işte Morrison'un ruhunu filan çağırmış... "Sunset"in klibini gördüyseniz, Cook'un göklere olan sevdasını anlamışsınızdır. Özel jeti var. Brighton'da oturuyor. Evinin manzarasına bakılırsa, özel bir kumsalı bile olduğu söylenebilir. Ozanlara yaraşan bir evi var Cook'un.

Hayatının hiçbir döneminde sağlıklı yaşamadığını itiraf ediyor. Bu yakınlarda ilk defa bir jimnastik salonunun neye benzediğini görmüş. Hoşuna gitmiş. Belki evine jimnastik salonu da yaptırır. Ama herhalde en sevdiği grup olan Beatles'ın sample'larını daha iyi kullanabilmek için son model aletler almayı tercih eder. Bir dahaki sefere bize John Lennon'ın sesini dinletmek isteyeceğinden emin olun.

Ayşe Deniz Poyraz


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır