kapat

11.11.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
banner
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
İLKER SARIRER(isarier@sabah.com.tr )


Ata'yı anmak!

Dün 10 Kasım'dı...Başta devlet olmak üzere, herkes kendince Gazi Mustafa Kemal'i andı...

Bense anmayı bugüne bıraktım... Sebebi şuydu:

Sadece 29 Ekim, 10 Kasım ve 23 Nisan'larda Ata'yı anmaktan, Ata'nın bize neyi miras bıraktığını, neler istediğini, gösterdiği hedefleri ve gerçek Atatürkçülüğü unuttuk gitti.

"Günü geldiğinde analım da bu iş bitsin" şeklindeki törensel rutin, yıllardır ülkeye "Atatürkçülük" olarak pompalandı.

O yüzden ben Gazi Mustafa Kemal'i...

O çok sevdiğim insanı...

O çok inandığı devlet adamını...

O büyük saygı duyduğum dehayı... Öz babam gibi sevdiğim O muhteşem yüreği...

11 Kasım'da anmayı tercih ettim.

Bana bıraktığı mirasa şükürler olsun ki...

Bugün, kendi dilimde, okuyorum, yazıyorum, medeni insanlar içinde medeni ölçülerde yaşıyorum. Medeni ölçülerde düşünüyorum.

O'nun sayesinde demokrasi istiyorum.

O'nun sayesinde itricadan ve her türlü yobazlıktan uzak duruyorum...

O'nun sayesinde her türlü totaliter rejim altında inlemek talihsizliğine kapılmadım.

Ben Ata'ya şükretmeyim de, onu rahmet ve minnetle anmayım da kimler ansın?..

Cansız
SPK'nın başına Doğan Cansızlar getirilmiş... Belki bu sayede borsa canlanır.

Oto
Otomobil satışları 400 bini buldu. Gidecek yol kalmayıncaya kadar devam!..

Buffalo
Bize, 500 trilyonluk buffaloyu kuzu niyetine yedirmişler. Fena değilmiş ama!..

Af meselesi
Ben, affı savunuyorum...

Kendimce sosyolojik ve psikolojik sebeplerim var.

Ama affa kesinlikle karşı çıkan vatandaşların olduğunu da biliyorum.

Dünkü gazetelerde bir haberi okurken, kendi kendime sordum.

Önce haberi özetleyim:

Kayseri'nin bir köyünde, iki hayat kadını ile anlaşan iki "beyfendi", kadınları ıssız bir eve götürmüşler. O iki beyfendiye, 22 beyfendi daha katılmış ve hep birlikte "koro" halinde kadınlara tecavüz etmişler.

Aklıma basit bir soru geldi:

Acaba, "içerde"kiler mi daha tehlikeli, yoksa "dışarda"kiler mi?

Sizce hangisi?

Ne oldu?

Levent Kırca ile Oya Başar nikah tazelemeye hazırlanıyorlar...

Büyük vaveyla ile boşandıklarında, kameraların karşısında birbirlerine saldırdıklarında, bu tutumu son deece yakışıksız bulmuş ve "herhalde değişik türde bir reklam yapıyorlar" demiştim.

Aslında popülerlikleri bakımından ikisinin de reklama ihtiyacı yoktu. Ama yaptılar.

Şimdi de çıkıp "madem boşandılar, niye evleniyorlar" diyecek halim yok... Özgür insanlar ister boşanır ister evlenirler...

Hatta, istedikleri kadar boşanıp evlenebilirler...

Yalnız aynı kişi ile evlenip boşanmak pek adetten değil biliyorsunuz... Kesin karar verseler de, biz de artık şaşırmasak!

Soygun düzeni
Türkiye'de yıllardır sürüp giden soygun düzenine "karşı çıkanların", öfkeyle bağırıp çağıranların ve soygunculara gösterilen öfkenin devasa boyutuna bakacak olursanız, aklınıza hemen şu soru gelir:

"Yahu madem herkes bu kadar soyguna karşı, peki bu memleketi ecinniler mi soyuyor?"

Bu normaldir!..

Hiç kimse yoğurdum ekşi demez...

Hiçbir soyguncu da, beyler soygun çok iyi bir şeydir, demez...

Tıpkı, bir vatanhaininin ben vatanhainiyim diye ortaya çıkmayacağı gibi...

Bunları siz de bilirsiniz...

Asıl söylemek istediğime geleyim:

Türkiye'deki soygun düzeninin asıl sebebi, "siyasal"dır.

Soygun düzeninin birinci derecedeki sorumluluğu, "erk"i ellerinde bulundurdukları halde, bu soygun yapısına son vermeyenlerdir.

Türkiye'de erk, ne sizin elinizde, ne benim, ne Bülent Ersoy'un ne de Müzeyyen Senar'ın elinde...

Biz gazeteciler, yıllardır "soygun düzeni bitsin" diye bağırıyoruz ama bizi de ipleyen yok!..

Hatta zaman zaman birbirimizi fazlasıyla yiyip, suçlamaya kalkışsak bile, bu soygun düzeninin sorumluları arasında biz yokuz.

Lütfen hedefi şaşırmayalım!

Yoksa soygun düzeni asla sona ermez!

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır