kapat

11.11.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
banner
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
CAN ATAKLI(ataklic@sabah.com.tr )


Belek'te göstere göstere çevre katliamı

Cumhuriyet Bayramı'nda Antalya'daydım. Antalya ile ilgili bazı notları daha önce size yazmıştım. Bugün de göstere göstere yaratılan bir çevre katliamından söz etmek istiyorum.

Cumhuriyet Bayramı'nda Belek'teki National Golf Clup'te Cumhuriyet Kupası Golf Yarışması vardı. Oraya kadar gitmişken yarışmanının da bir bölümünü izledim.

Golf alanında gezerken, ortadaki büyükçe gölün üzerinde yeşil halı gibi duran şeyi merak ettim. Kulübün Genel Müdürü Metin Özata'ya sordum. İnanılmaz şeyler anlattı ve doğal olarak bu durumdan çok yakındı.

O halı gibi duran yeşil nesne, aslında çevre kirliliğinin bir ürünü. "Su mercimeği" adı da verilen bir cins yosunmuş. Birkaç ay içinde gölün üzerini kaplamış.

National Golf Clup 6 yıl önce açılmıştı, bölgedeki ilk golf tesisiydi. Bin dönümlük bir arazi yemyeşil hale getirilmiş, arazinin içinden geçen doğal dereden birkaç gölet elde edilmişti.

Özata "Bu olay bu yılın eseri" dedi ve ekledi "Bu gölün suyu doğal dereden geliyor. Ama dereye foseptik ve yağlı atıklar karıştırılmış, şimdi bu hale geldi."

Meğer çevrede mantar gibi biten yazlık sitelerin ve otellerin kanalizasyonu yokmuş. Lağım suları foseptik çukurlarına dolduruluyor, sonra vidanjörler gelip bunları çekiyormuş. Normal olarak vidanjörlerin bu pis atıkları uzak yerlere götürüp dökmeleri gerekiyor. Ama şoförler bu kadar uzak yola gitmek istemediği için gece yarıları çevredeki derelere boşaltıyormuş.

İnanılır gibi değil ama gerçek. Belki birkaç milyon liralık fazla kazanç uğruna yıllarca uğraşılarak yaratılan cennet bahçeleri birkaç ay içinde bu hale geliyor.

Atatürk'ten bir anı: "Geçmiş olsun"
Yoslav Kralı Alexander İstanbul'u ziyaret ederken Atatürk konuk krala Dolmabahçe'de yemek veriyor. Yemekteki sohbette kral "Biz siz Türkleri çok seviyoruz. Loyd George Batı Anadolu'lu Yunanistan'a önermeden önce bize önermişti. Fakat biz sizi sevdiğimizden bu öneriyi kabul edip Anadolu seferine çıkmadık" demiş.

Atatürk Kral Alexander'i dinledikten sonra gülümsemiş ve şöyle demiş: "Haşmetmaap, önce bize olan sevginizden dolayı teşekkür ederiz. Sonra size gerçekten büyük geçmiş olsun."

Metro bu kafayla gelişmez ki...
İstanbul da metroya kavuştuğu için ne kadar sevindik. Çünkü çağdaş bir kentteki en etkili, rahat ve ucuz ulaşım aracı metrodur. İstanbul gibi nüfusu 10 milyonu aşmış metropolde metro olmaması aslında bir ayıptı. Bu ayıbın bir bölümü şimdilik kalktı, İstanbul kısa ve tek hat olsa da bir metroya kavuştu.

Ancak ilk günden beri söylediğimiz bir gerçek var. Halk metroyu tanımadığı bilmediği için şimdilik pek kullanmıyor. Bunun nedenlerine değinmiştim daha önce, örneğin İstanbul halkı henüz metroya binmeye korkuyor, çünkü hiç tanımıyor. Yerin bilmem kaç kat altına inmek insanları ürkütüyor.

Ancak bunu önlemek için alınması gereken bazı önlemler de var. Örneğin metronun cazip bir ulaşım olduğunun anlatılması, gösterilmesi gerek. Belediye bunu bir türlü beceremiyor. İşte dünkü İstanbul ekinde vardı, belediye hala tercihli yolu kaldırmadı. Oysa tercihli yolun artık kalkması gerek, çünkü bu hem metroya ilgiyi, hem de çevre esnafının ticaretini artıracaktır.

Dün yine metroya bindim. Şaşırarak gördüm ki, metroda aşağı inen yürüyen merdivenler çalışmıyor. Levent'teki çalışmıyor örneğin. Osmanbey çıkışında da baktım orada da çalışmıyor. Sıradan bir görevliyi çevirip sordum "neden" diye. Ne dese beğenirsiniz "Fazla müşteri yok, elektrik tasarrufu yapılıyor, ama sabah ve akşam saatlerinde çalışıyor."

Böyle bir mantık olur mu? Yaşlı bir insanın o kadar dik merdiveni yürüyerek inmesi mümkün mü?

Özel tüketim vergisini ödemezsek ne olur?
Bazı vatandaşlar deprem sırasında bir kere diye alınan ama bu yıl tekrar istenen "Özel Tüketim Vergilerini" ödemek istemediklerini belirterek bir kampanya açtılar. Diyorlar ki "Cep telefonları vergileri faturalara eklenerek alınıyor. Faturalardaki bu bölümü ödemeyelim. Türkcell ve Telsim mecbur kalıp telefonları kesecek. Bakalım milyonlarca kesik telefonla nasıl başa çıkılacak?" Öneriyi hukukçulara soruyorum, hafta içinde konuyu birlikte tekrar ele alacağız.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır