kapat

11.11.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
banner
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Telsim
Gençlik bitiyor şişmanlık başlıyor
Çeşitli hastalıklara neden olmasına ve ömrü kısaltmasına karşın, şişmanlık oranı Türkiye'de de özellikle 30 yaşından sonra artmaya başlıyor...

Türk toplumunda her üç kişiden birinin kilolarıyla başı dertte! İçlerinden biri de benim sanıyordum. Değilmişim!... ABD'nin Los Angeles kentinde NAASO tarafından düzenlenen "Yeni Milenyumda Obezite" kongresi sırasında katıldığım toplantıda "Beden Kütle Endeksimin" 22, durumumun da "normal" olduğunu öğrendim.

Beden Kütle Endeksi, şişmanlığı belirlemenin yeni ölçütü. İnsan sağlığını olumsuz etkileyecek şekilde vücutta anormal veya fazla miktarda yağ dokusu birikmesi olarak tanımlanan şişmanlığın yani obezitenin tanısında çeşitli yöntemler arasında en yaygın olarak Beden Kütle Endeksi (Body Mass İndex) kullanılıyor.

Beden Kütle Endeksinizi öğrenmek için boyunuzu iki katıyla çarpıyor ve kilonuzu elde ettiğiniz bu rakama bölüyorsunuz.

Benim boyum 1.70. İki katıyla çarptığımda 2.89 oluyor. Kilom ise 64. Böl 64'ü 2.89'a; eder 22. Dünya Sağlık Örgütü'nün kriterlerine göre BMI 18'den az olanlar zayıf, 18.5-25 arası normal, 25-29.9 arası fazla kilolu, 30-35 obez, 35'i' üstü ise morbid obez olarak sınıflandırılıyor.

OBEZLER ÇOĞALIYOR
Kongre için gittiğim Los Angeles ve New York obezlerle dolu. Hani Beyaz'ın Beyaz Show'da canlandırdığı Obez Usta tipi var ya, işte onlarla... İstatistiklere göre de sayıları giderek de artıyor. Kadın nüfusunun yüzde 50'si, erkeklerin de yüzde 30'u fazla kilonun üstünde...

Tıp dilinde onlara "obez" deniyor. Hasta olarak kabul ediliyorlar ve hastalıklarına da "obezite" adı veriliyor. Obezlerin en fazla olduğu ülkelerin başında ABD geliyor. Dünya nüfusunun yüzde 75'inin fazla kilolarıyla başı dertte. Örneğin Avrupa'da 35-65 yaş gurubunun yarıdan fazlası obezite sınırları içinde. Avrupa'da okul çağında her yüz çocuktan 10'u obez. Almanya'da çocuklarda aşırı şişmanlık oranı 20 yılda iki katına çıkmış.

Arap ülkelerinde, hatta en zayıf insanların yaşadığı Hindistan'da bile obezite görülüyor. Türkiye'de de obezite giderek artıyor. Roche'un sponsorluğunda Türk Obezite Vakfı tarafından 1999 yılında ve altı kentte yapılan araştırmaya göre, Türk toplumunda her üç kişiden birinin kilo sorunu var.

Araştırmalar, Türkiye'de fazla kiloluk ve obezitenin özellikle 30 yaşından sonra artmaya başladığını gösteriyor. 55-64 yaşları arasında en yüksek oranlara ulaşıyor. Obezlerin sayısı kırsal kesimde daha fazla. Yüzde 17.0 civarında. Fazla kilolular ise kentlerde toplanmış. Oranı da yüzde 19.6

Aşırı kilolar başta hipertansiyon, dislipidemi (kanda bulunan yağ oranları arasındaki dengesizlik), eklem rahatsızlıkları ve şeker hastalığı olmak üzere birçok hastalık riskini artırıyor. ABD'de yapılan araştırmalar, önlenebilir ölüm nedenleri arasında obezitenin, sigara içiminden sonra ikinci sırada geldiğini gösteriyor. Bu nedenle, bu hastalıği tedavi etmek ve önlemek için milyarca dolar para harcanıyor.

ABD'de obezite harcamalarının geçen yıl 100 milyar doları aşması, bu hastalığın nasıl bir tehdit oluşturduğunu ortaya koyuyor. Aslında obezitenin yol açtığı hastalıkları tedavi etmenin en iyi yolu, hastalığın kendisini tedavi etmek. Bu yolla şişmanlığın eşlik ettiği birçok hastalığın neden olduğu sakatlıklar, ölümler ve büyük tıbbı harcamalar da önlenebiliyor.

ŞİŞMANLIĞIN NEDENİ
Şişmanlığa neden olan faktörler, araştırmaların temelini teşkil ediyor. ABD'de Roche Labarotuvarlarında görevli Dr. Attila Kuşlu bu faktörlerin başında genlerin geldiğini söylüyor. Başta Leptin adı verilen gen olmak üzere bazı genlerin şişmanlığa neden olduğu biliniyor. Şişmanlığa neden olan bir başka neden; tembellik, hareketsiz yaşam. Teknolojinin ilerlemesi, modern hayatın sağladığı kolaylıklar sonucunda daha az hareket ediyoruz, hatta hiç etmiyoruz. Üçüncü etken ise beslenme alışkanlığı. Atalarımız çok az yağ tüketip, çok hareket ederken biz daha yağlı yiyecekler yeyip az hareket ediyoruz. Hazır gıdalara yöneldikçe, daha çok şeker ve karbonhidrat tüketiyoruz.

BEDEN KÜTLE ENDEKSİ
BKE= Kilo/boyun karesi

Örnek: Boy 1.70 ve kilo 64 ise Beden Kütle Endeksi: 64/1.70x170= 22

Dünya Sağlık Örgütü'ne göre sınıflama ise şöyle:

18.5'in altı...zayıf

18.5-25.....normal

25- 29.9...fazla kilolu

30-35...obez (şişman)

35'in üzeri.....morbid obez (yataklı tedaviye muhtaç)

seda KAYAGÜLER


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır