kapat

CUMARTESİ EKİ
11.11.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
banner
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
KISA KISA KISA

Gıdak gıdak kahkaha
Hollywood'da her yıl hiç beklenmedik bir anda çıkıp gelen ve hasılat listelerini altüst eden film, geçen yaz aylarında da ortalığı kasıp kavurdu. Yepyeni bir canlandırma sineması yapımevinin, Aardman Animations'ın ilk uzun filmi olan "Chicken Run- Tavuklar Firarda", inanılmaz bir hasılatla listelerin başına yerleşti.

Bugüne dek kısa canlandırma filmleriyle üç kez Oscar ödülü alan İngiliz sanatçısı Nick Park'ın Peter Lord'la birlikte yönettiği film, sanatçıların uzun bir film için konu ararken bir çitin altındaki toprağı eşeleyen bir tavuk resmi görmeleriyle oluşmuş. Hayvanlı bir "firar filmi" yapmayı planlayan yönetmenler "niye tavuklar olmasın?" demişler. Hikâye bunun üzerine kurulmuş.

Film, bir tavuk çiftliğinde yumurtaları ve etleri için beslenen tavukların kafalarının kızarak bir 'firar planı" yapmalarını ve kaçmaya çalışmalarını anlatıyor. Harika esprileri ve parlak çizgileri kadar, Mel Gibson, Miranda Richardson, Jane Horrocks gibi tanınmış sanatçıların seslendirmesiyle de dikkat çeken film, başarısı üzerine TIME dergisine kapak oldu. Film tarihçisi John Canemaker şöyle diyor: "Yıllar boyu canlandırmada sadece Disney tarzı vardı. Şimdi teknikler ve usluplar son derece zenginleşti. 'Toy Story' veya 'Bir Böceğin Hayatı' gibi bilgisayarla yapılan filmler var. Kilden heykelcikleri veya kuklaları canlandırarak yapılan filmler var. Ki Nick Park ve Peter Lord'un yüksek sanatsal başarı düzeyi, bu tarzı popüler kılacak gibi gözüküyor."

Eleştirmen Richard Corliss ise şöyle diyor: "Bir sanat tarzını ileriye götürürken, yığınlara da neşe saçan bir film." Anlaşılan bu tavuklar gerçekten özgün ve yakında bizim seyircimizi de iki gıdaklama arasında kahkahalara boğmak için yola çıkmış, geliyorlar...

ATİLLA DORSAY/En yeni komplo teorileri
PCdergilerinden birinde yıllardır yöneticilik yapan bir arkadaş, Türkiye'de internetin gizli bir el tarafından engelleniyor olduğuna dair kuşkularını anlattı. Daha "yapma, etme, olur mu öyle şey, bu kadar da komplo teorisi kimin aklına gelir" demeye kalmadan gerekçelerini saymaya başladı. İnsanın neredeyse inanacağı geliyor.

Düşünsenize bir zamanlar dünyanın en iyi iletişim ağı altyapılarından birine sahipsiniz, yetişmiş insan açısından hiç fena sayılmazsınız, firmalar bu işe tonlarca para yatırıyor, üniversiteler başından beri dünyadaki gelişmeleri yakından takip ediyorlar, halk interneti önemsiyor, her şey aşağı yukarı olması gerektiği gibi. Ama erişim hızınız içler acısı. Altyapı yatırımları neredeyse hiç yok. Yani devlet diyor ki, 'alın size internet, bizden bu kadar, adam olana çok bile'. Kusura bakmasınlar ama buna razı değiliz.

Bizim 50 katımız hıza ve bant genişliğine sahip olan başka ülkelerin vatandaşlarını kıskanmaya hakkımız var. Bazı firmalar yakında internet altyapısının düzeleceğini varsayarak ona göre hazırlanıyor ve para harcıyor, yazık değil mi bu masrafa? Ya da bu şartlarda verimli olamayız deyip yatırımlarını erteleyenlerin kaybettiği zamana yazık değil mi? Karne hediyesi olarak bilgisayar alan hevesli çocukların yaşadığı hayal kırıklığına yazık değil mi?

Maalesef komplo teorisi üreten arkadaşımdan daha kötümserim, bence durum daha vahim. Engelleyen falan yok. Bizim başımıza gelen ise tamamen beceriksizlik. İnternetteki alan adlarının tescili ODTÜ DNS grubu tekelinin eline verildi ve alan adı almak isteyenler anasından doğduğuna pişman edildi. İnternet üzerinden Amerika'dan 5 dakikada alabildiğiniz şeyi Ankara'dan iki buçuk ayda zor alıyorsunuz. Erişim altyapısı da Türk Telekom'un elinde sürünüyor, biz de haliyle bilgisayar başında sürünüyoruz. Sanki çok matah bir şeymiş gibi öve öve bitiremedikleri TTNet'in hali de içler acısı. Bilişim gazetecileri yıllardır 'geç kalıyoruz, uyuyoruz, nerede devlet' diye bağırıyor ama Türk Telekom'dan bir muhatap bulup da konuşabileni yok. Nedense Türk Telekom'un basın açıklamalarına da bilişim muhabirleri değil ekonomi muhabirleri çağrılıyor. Tuhaf bir durum. İnsanın komplo teorilerine inanası geliyor.

Muammer Özdemir/Ticari amaç yok!
Ünlü şarkıcı Cher, kâr amacı gütmediğini adından bile belli eden yeni albümü "Not.Com.Mercial" adlı albümünü internet üzerinden ücretsiz yayınlamaya başladı. Albümün adının Türkçe karşılığı "ticari değil". Ünlü sanatçı Cher'in Pat MacDonald ve Bruce Roberts ile birlikte hazırladığı bu yeni albüme ulaşmak için internetten www .cher.com veya www .cherdirect .com sitelerinden birine uğramanız yeterli. Albümdeki "The Fall" adlı hüzünlü bir şarkı, Nirvana grubunun birkaç yıl önce intihar eden solisti Kurt Cobain'in anısına yazılmış. Site bir haftadır hit rekorları kırıyor.

Web'in genç dahileri
Web üzerinde koskoca şirketlerin yapamadığı kadar büyük siteler yapıyorlar. Bir de ABD'ye kaçmasalar!

Eğer web üzerinde bir iş yapıyorsanız yaşınızın kaç olduğu önemli değildir. Önemli olan yaptığınız işin iyi olup olmadığı. İnternet çağında dünyanın her köşesinden gençler büyüklerin işlerine burunlarını soktular. Kimi yaşıtları için oyun sitesi yaptı, kimi hobi sitesi yaptı ve çoğu paraya para demedi. Ama maalesef web dahilerinde de göç dalgası var. Rusya'dan, Hindistan'dan yüzlerce genç, projeleri sayesinde Amerika'ya göç etti. Bizim gençler de aynı trendi izliyor. Nerede.com sitesinin kurucusu, lise son sınıf öğrencisi Ali Yürükoğlu Amerika'da yaşıyor. 1997 yılında kurduğu nerede.com, ülkemizin ilk arama motorlarından biri. Veri tabanında 10 bine yakın site barındıran nerede.com, artık sadece bir arama motoru değil. Başka servisler de veren bir portal haline geldi. Bedava e-posta hizmetinin beş bin abonesi var. WAP uyumlu cep telefonu olanlara e-posta hizmeti de veriyor. Ali Yürükoğlu ve genç ortağı Ali Soylu cazip tekliflere rağmen nerede.com'u satmaya kıyamıyor.

Ankaralı Cem Kozinoğlu bir başka web girişimcisi. Sitesi turkvista.com. Yedi yaşında bilgisayar ile tanışan Cem, 10 yaşına kadar bol bol oyun oynamış. Hızını alamayınca web programlamayı öğrenmiş. Dünyaca ünlü veri tabanlarını bir araya getirerek Türkiye'nin ilk meta arama motorunu da ortaya çıkarmış. Cem de yakında Amerika'ya gidiyor, nedenini "imkan ve ortam orada var" diye açıklıyor.

Henüz Amerika'ya gitmeyi düşlemeyen Diyarbakırlı Uğur ve Onur Seven adlı ikiz kardeşler, sekiz yaşında bilgisayarlarını paramparça ederek işin içine girmişler. "Şimdi web sitesi olmayana kız vermiyorlar" fikrine kapılıp designlife.cjb.netweb okulunu kurmuşlar.


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır