kapat

CUMARTESİ EKİ
11.11.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
banner
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
Rüzgara alfabe

20. randevu
Masanın sol başında Nadir Nadi oturuyordu, yanında da Uğur Mumcu. Mumcu'nun yanında Oktay Akbal ve ben... Yıl 1983 olmalı. 12 Eylül'ün karadan da kara karanlık günleri... Bulunduğumuz yer, şimdi "The Marmara" tabir edilen, o zamanın "Intercontinental" otelinin garaj katı... Egzos kokusu yalnız tenimize değil, kitapları bağrına basmış masaların bedenine de sinmiş...

İki elin parmaklarını geçmeyecek kadar yayınevinin bir o kadar kitabı bu egzos kokusunu kurdela niyetine kapaklarına iliştirmiş...

TÜYAP Kitap Fuarı'nın sanırım ikinci yılı...

Nadir Nadi Cumhuriyet gazetesinin başyazarı, Uğur Mumcu her yazısı ile sarsıntılar yaratan yine bir Cumhuriyet yazarı... Oktay Akbal da öyle... YAZKO Yayınları arasında çıkan "Nereye Uçar Gökyüzü" kitabımla Behçet Necatigil Şiir Ödülü'nü almışım o yıl ve ben de Cumhuriyet ailesi içindeyim.

Oktay Akbal ile benim değil de Nadir Nadi ve Uğur Mumcu'nun önünde müthiş bir kuyruk... Garajı dolduran arabaların arasında dolaşan "kuyruk", "Intercontinental" otelinin sol ucundan Cihangir'e doğru yol alıyor.

O günler de bir günlermiş işte... İşte, bir otelin bodrum katında, elbette TÜYAP Kitap Fuarı'nın o zamanki genel koordinatörü Demirtaş Ceyhun'un karşılıksız özverisiyle 12 Eylül'ün kara karanlığına meydan okurcasına açılan fuar yarın 19. yılını tamamlamak üzere...

TÜYAP, bu geçen zaman içinde, nitelikleri ve nicelikleri üzerinde hiç durulmadan hep Frankfurt Uluslararası Kitap Fuarı ile kıyaslandı. Fakat TÜYAP Kitap Fuarı'nın şimdiki koordinatörü Deniz Kavukçuoğlu'nun "Binyıl Kitap" ekinde söylediklerinde hiç mi gerçek payı yok?

"Uluslararası kitap piyasasına sunacağımız yazar sayısı onu-onbeşi geçmiyor. Biz yalnızca telif hakkı satın alan bir ülkeyiz. Gücümüzü, koşullarımızı biraz abartıyormuşuz gibi geliyor bana." TÜYAP Kitap Fuarı, bu abartının göstergesi olarak bile dünün karanlığından yarının aydınlığına açılan pencere kimliğini koruyor. Bu kimliğiyle 20. yılına ulaştı.

Bir sivil kurumun, önemli bir etkinliği bağımsızlığını koruyarak yirmi yıl sürdürmesi az şey mi?

Düşünelim biraz da...

Şiirin 'Garip' halleri

Üç gün sonra, yani 14 kasım "Garip" şiirinin isim babası Orhan Veli'nin 50. ölüm yılı. Şair Sunay Akın, "Adam Sanat" dergisinin bu ay çıkan 178. sayısındaki "Garip" başlıklı şiirinde Orhan Veli'nin ölümünden sonra yapılan bir başka "garip"liğe dikkat çekiyor.

Akın'ın şiirini okuyalım:

Şiirden kovduğu uyağın

dönüp dolaşıp

sonunda mezar taşına

konması ne

garip:

Orhan Veli

1914 Ğ 1950

Bu şiir, yine "Garip"in kurucularından Melih Cevdet Anday'ın, (öteki şair de Oktay Rifat'tır) başından geçen bir olayı hatırlattı bana.

Melih Cevdet, Edremit dolaylarında yedeksubay olarak askerliğini yapmaktadır. Bir gün, mahfelde otururken bölüğünün albayı tarafından çağrılır. Albay, "Otur teğmenim" der, "duydum ki şiirde yenilikler yapıyormuşsunuz. Nedir bu yenilikler?"

Melih Cevdet, masaya ilişirken "Efendim" diye söze başlar, "şiirden kafiyeyi, vezni attık, artık şiirde teşbih, istiare, mazmun olmayacak." Albay "Yaşşa teğmen" diye sevincini açığa vurur, "zaten ben de bu dediklerinin hiçbirini sevmem."

HAFTANIN KİTABI
Necati Tosuner, 1963 yılından beri, zaman zaman ara verse de yazma eylemini inatla sürdüren bir edebiyat neferi. Hikâye de yazıyor, roman da ve bu iki dalda birkaç ödülün sahibi... Tosuner, uzun sayılabilecek bir suskunluk döneminin ardından yeni romanı ile yeniden okurları karşısında...Doğan Kitapçılık tarafından yayımlanan "Yalnızlıktan Devren Kiralık" romanında Tosuner, her ne kadar Beyhan, Ekrem, Pınar, Tuğçe, Gülşen misali çevremizde yakından tanıdıklarımızın hayatlarını yansıtır görünse de, yine kendisini anlatmayı da ihmal etmemekte...

Tıpkı Türk Dil Kurumu Ödülü'ne değer bulunan "Sancı... Sancı..." romanında olduğu gibi... Tanıdık yüzlerin, bildik olayların, yaşadığımız mekânların iç içe geçtiği şiirsel bir roman da denilebilir "Yalnızlıktan Devren Kiralık" için...

Tosuner'in bol diyaloglarla örülü olan, bu yüzden bir solukta okunan bu romanı yanında bir de "hikâye" armağanı var okurlarına: "Güneş Giderken"...

Geçen yıl Sait Faik Hikâye Armağanı'na oybirliğiyle alan ve ilk baskısı Yapı Kredi Yayınları tarafından 1998'de yapılan "Güneş Giderken" kitabında Tosuner'in sekiz hikâyesi yer almakta. "Ey kısa ömrüm nasıl geçersen geç!" diyen ağustosböcekleri ile incelen güneş ışığının altında yaşamın seslerinden gitgide uzaklaşan insanların hikâyeleri...

ŞAİR DİYOR Kİ
Abdülkadir Budak

Babam ve Eylül

Ucu paslı bir mızrak değilse babam

Niçin korunuyorum şiir denen kalkanla?

Rüzgâra güz yaprağı ısmarladım, gelecek

Eylülde yaralarım bütün kitapçılarda!

AHŞAP ANAHTAR
(Can Yayınları)

HAFTANIN KARE ASI
* Selâhaddin'in Kitabı: Tarık Ali (Everest)

* Türkiye'de Matbaa, Basın ve Yayın:

Alpay Kabacalı (Literatür)

* Eşsiz Hazlar:

Harry Mathews (Sel)

*Batı Müziğinden Küçük Öyküler:

Helen L.Kauffman (Pencere)

VİTRİNDEKİLER!
Gezginin anıları

Türkiye'de en çok "ülke" görme rekorunu elinde tutan Orhan Kural, çevre adına başından geçenler ile ünlü isimlerin yer aldığı ilginç olayları içeren anılarını Beril Yayınları arasında çıkan "Bu Kitap Başka"da topladı.

Hayalin romancısı
"Hayal gücü"ne önem veren İtalyan yazar Antonio Tabucchi'nin romanları Can Yayınları tarafından yayımlanıyor. Tabucchi'nin "Ufuk Çizgisi"nden sonra, "Hint Gece Müziği" ve "Damasceno Monteiro'nun Kayıp Başı" romanları da çıktı.

Korkunun güncesi
Joy Fielding, Bilge Kültür Sanat Yayınları arasında çıkan "Artık Ağlama" başlıklı romanında yakışıklı kocası ile mutlu bir evlilik sürdüren kadının yaşamındaki değişimin psikolojik gerilimini aktarıyor.

Sensualist
Barbara Hodgson

Yitik aşkların, intikam ve cinayetin dünyasını yansıtan bir gerilim romanı...

(Güncel Yayıncılık)

Nisan Cadısı
Majgul Axellson

Annesi tarafından çocuk bakımevine bırakılan spastik bir çocuğun öyküsü...

(Epsilon Yayıncılık)


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır