kapat

23.09.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
pandora
Bizim City
Sizinkiler
Rehber
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ZÜLFÜ LİVANELİ(livaneli@sabah.com.tr )


Aynaya bakmaktan hoşlanmıyoruz!

İstanbul'un beklediği büyük deprem konusunda bilimsel çalışmalar devam ederken, biz yine şarklılığımızı, gerçeklerden ve bilimden kaçış alışkanlığımızı unutmuyoruz.

Profesör Celal Şengör bir yıldır hepimizi uyarıyor ve 7 civarındaki bir depreme hazır olmamızı söylüyor. Başarısı ve bilimsel kalitesi dünyaca onaylanmış bu parlak bilim adamının sözleri, biraz yumuşatılarak da olsa, bir başka değerli bilim adamı Profesör Aykut Barka tarafından da tekrarlanıyor.

Biz bu iki değerli hocaya kulak verip dinleyeceğimize öfkeleniyoruz, "Olmaz öyle şey!" diyoruz ve var gücümüzle sözlerinde çelişki arıyoruz.

Sanki depremin sebebi Celal Şengör!

O bir sussa deprem olmayacak!

Ama düşünmüyoruz ki İstanbul, tarihi boyunca kaç kez yıkılmış; aynı fay hattının hareketiyle büyük badireler atlatmış.

O zaman Celal Şengör yaşamıyordu ama fay hattı oradaydı.

***

Aynen bilim adamları gibi yıllarca bu ülkenin düşünürlerine, yazarlarına, sanatçılarına, şairlerine de kızıldı. Çünkü onlar da toplumun, ekonominin, Kürt sorununun, Ermeni krizinin, siyasetin, hükümetlerin, iktidar sahiplerinin, sermayenin altındaki fay hatlarını gösteriyorlardı.

Çıkmaz sokakları işaret ediyorlardı.

Eğer onlara kulak verilseydi Türkiye 21. yüzyılın başlangıcında, Bulgaristan, İran ve Gürcistan'dan elektrik almak için yalvaran, Avrupa Birliği'nde itilip kakılan, yıllardır sadakatini ispat etmeye çalıştığı Amerika tarafından bile horlanan, 16 bin faili meçhul cinayetle rekor kıran, trafik ölümlerinde birinciliği kimseye bırakmayan, eğitime sağlığa ayıracağı paraları 30 bin gençle birlikte Güneydoğu dağlarına gömmüş ve Pompei'nin son günlerini yaşar gibi düzeysiz arabesk eğlencelere gömülmüş bir ülke konumunda olmazdı.

Ne var ki bu akıllı kişilere kulak verecek yerde, onları vatan millet düşmanı ilan ettiler, hapislerde süründürdüler, halkı da "Sen en büyüksün!" ve "Dünya bize düşman!" yalanlarıyla kandırdılar.

Ama düşünürlerin gösterdikleri fay hatları oradaydı ve zamanı gelince hepsi teker teker kırıldı.

Ve kırılmaya devam ediyorlar.

***

Bütün bunların sebebi aynaya bakmaktan hoşlanmayan bir toplum oluşumuz.

Aynalara kızıyoruz; çünkü ayna bizi biz olarak gösteriyor.

Ve orada göreceğimiz şey hiç hoşumuza gitmiyor.

Bu yüzden, tedbir almaya çalışacağımıza "Doğru söyleyeni dokuz köyden kovmaya" çabalıyoruz.

Aynen Celal Şengör gibi.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır