kapat

23.09.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
pandora
Bizim City
Sizinkiler
Rehber
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.


Vuslat baska olimpiyada

Okçuluk Federasyonu Başkanı Uğur Erdener, dört yıl önce Atlanta'da, "Burada kıl payı kaçırdık. Ama Sydney'de kazandığımız madalyaları senin boynuna asacağım" demişti.. Asamadı. Sydney'de de kıl payı kaçırdık..

Daha iki ay önce Ukrayna'yı da yenmiştik, Almanya'yı da.. Avrupa Şampiyonu olurken.. Burada ikisine de yenildik. Ukrayna bizi finalden etti, Almanya madalyadan..

"Almanya bizi tarihinde iki defa mağlup etti.. İkisi de Olimpiyatlara rastladı" dedi, Uğur.. "Etrafta kimseler yokken biz kazanıyoruz. Bütün dünya bizi seyrederken kaybediyoruz, olacak şey değil.."

Oluyor.. Mesele 10 atmak değil.. 10'u Olimpiyatta atmak.. Madalya için atmak.. Başarının sırrı işte bu..

Natalia'nın Atlanta'da kırdığı rekor hâlâ yerinde duruyor. Sydney'de yanına yanaşan yok.. Ama nerde rekor?.. Elemelerde..

"Şampiyon sporcu finalde 5-6 atmaz.. Eloğlu (Pardon kızı) bunu başarıyor işte.. Finalde şampiyon gibi yarışıyorlar.."

Biz de finalde şampiyon gibi yarışmayı öğreneceğiz.. Ama ne zaman?..

Okçulukta dünyanın en iyi tesislerinden birine sahibiz Antalya'da.. Uğur harika bir başkan.. Bir dediklerini iki etmiyor.. Dünyanın en iyi hocalarından biriyle çalışıyorlar, yıllardır.. Dünyanın en büyük dört takımından biriler..

Kore, Ukrayna, Almanya, Türkiye.. Aralarına bir beşinci yaklaşamıyor bile..

Ama biz bir türlü Olimpiyat Madalyasını alamıyoruz..

Şairin dediği gibi..

"Herşey var, birşey yok, anlasana.."

Anlamıyorum.. Anlıyamıyorum.. Kimse anlıyamıyor..

* * *

Spor Bakanı Fikret Ünlü, Ulusal Olimpiyat Komitemiz Başkanı Sinan Erdem, Kafile Asbaşkanı Uğur Erdener, Kenan Onuk, ben.. Sohbet ediyoruz.. Bakan 10 civarında madalya beklediğini söylüyor..

Kenan diyor ki..

"Atletizm.. Yüzme.. Jimnastik.. Ne zaman ki bunlarda madalya alırız, o zaman Olimpik oluruz işte.."

Uğur ekliyor:

"Takım sporlarında da yokuz.."
"Niye yokuz" diye öfkeyle soruyor Sinan Ağabey.. "Sorarsan futbol, basketbol ve voleybolda dünyaları yeniyoruz.. Nerde burada bunların takımları.."

Madalyalarımız Judo, Güreş, Halter ve Boksta geliyor.. Ve bunlar genelde zaman zaman şu veya bu sebeble Olimpiyat dışı kalmaları istenen, tartışılan sporlar iyi mi?..

Madalyadan geçtim.. Atletizmde, yüzmede bir final koşsak razıyım..

Derya Büyükuncu'dan umutluydum. Yarı finali kıl payı kaçırdı. Yarışından bir gün önce aptalca bir "Bayrak taşıma" sorunu çıkardılar.. Bayrağı Derya'nın taşımasına daha Ankara'da karar verilmişken, burada kim dürttü ise isyan çıktı ve Derya'dan aldılar. Ertesi gün o moralle yüzdü ve başaramadı.. Kenan "Adım gibi biliyorum, 200 metre sırtüstünden de küstüğü için çekildi" diyor..

Derya'nın kızdığım yanı bu.. Yüzdüğü kadar da küsüyor ve şikayet ediyor.. Ağlama duvarında sanki..

Yahu boş ver bunları.. Yüz aslanlar gibi.. Öyle dereceler yap ki, dünya arkana geçsin.. Senin yerine biz hesap soralım..

* * *

Rus Milli Takımı'nda yarışan Çeçen Rus.. Hem de Rusya ile Çeçenya böylesine müthiş bir savaşın içinde iken.. Ama bizde yarışan Çeçen, hep Çeçen.. Her zaman Çeçen..

Niye?..

Judo Federasyonu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Öztek'in yanıt veremediği soru bu.. Benim de..

Zenci İtalyan, hatta bu konuda en tutucu bilinen zenci yahudi oluyor da, bizde ülkemize göç edenlere tepkiyi bir türlü çözemedik.. Bazı kafalardaki ırkçılığın önünü almamız mümkün değil..

Tam bir haftadır, Olimpiyat madalya listesinde "Türkiye" diye yazıyor..

"Bunun biri Bulgaristan, öteki Çeçenya göçmeni" diye bakan ferd-i vahit yok dünyada, bizden gayri..

Bu faşist kafaları nasıl yıkayacağız bilemiyorum..

Perec neden kaçtı?..
Haber Sydney'e bomba gibi düştü.. Marie Jose Perec, atletizmin başlamasına bir hafta kala, yanına Amerikalı sprinter sevgilisini alarak, Sydney'den Singapur'a, oradan da ülkesine kaçmıştı..

Önce 200 metredeki Maurice Greene-Michael Johnson kapışması suya düşmüştü.. Şimdi de, 400 metrede hem de nasıl heyecanla beklenen Cathy Freeman-Perec mücadelesi..

Yani birisi Olimpiyatların tadını kaçırmak için elinden geleni yapmaya karar verse, elinden bunlar gelirdi ancak..

Perec neden kaçtı?..
Gidişin kaçış olduğu açık.. Olimpiyat köyünde kalmaya tenezzül etmeyen, 11 gündür Darling Harbour'un en lüks otelinin en lük dairesine kapanan Perec, gidişinden takım yöneticilerini dahi haberdar etmemişti.

Menecerinin iddiasına göre, otel çalışanlarından biri onu tehdit etmiş, "Sakın polise gitme.. Seni elimden onlar bile alamazlar" demişti.

Bir başka iddiaya göre, Perec yakınlarına "Otelin etrafı bir medya ordusu ile çevrili.. Burada hapis kaldım" demişti.. "Bunaldım, kaçıyorum.."

Geçen temmuzda hem de bir televizyon ekibini randevu verdiği halde kovarken kameraya "TV'lerin canı cehenneme.. Medyanın canı cehenneme.. Hiç biriniz umurumda değilsiniz. Size ihtiyacım yok" demişti.

Sponsorlardan, yarış organizatörlerinden ve foto modellik ve mankenlikten milyonlarca dolar kazanınca insan böyle oluyordu demek..

Perec'in dengesizlikleri bu kadar değildi.. Kadına hoca dayanmıyordu.

1992'de Olimpiyat Şampiyonu olduğunda, dünya rekortmeni Doğu Alman Marita Koch'u ağır bir dille itham etmiş "Kocasının verdiği ilaçlar olmasa o dereceleri zor koşardı" demişti.

Atlanta'ya dünyanın en büyük sprint hocası Amerikalı John Smith ile hazırlanmış ve tarihin ilk kadın 200-400 dublesini yapmıştı.

Sydney'e bu dubleyi tekrar için gelecekti güya.. Ama ocak ayında John Smith'e kısa bir not yollayıp "Senden ayrıldım" deyiverdi.. Kariyerinin altıncı hocasını da terketmişti. Yedincisi kimdi biliyor musunuz?.

Wolfgand Meier!.. Marita Koch'un hocası ve kocası.. Hani Perec'in "Dopingçi" diye dünya önünde itham ettiği adam.. Perec Los Angeles'i terkedip, eski Doğu Alman kenti Rostock'a yerleşti, Meier'le çalışabilmek için..

Ve şimdi yok.. Niye yok?..
Sydney'e geldiğinden beri tek doping kontrolü yaptırmadı. En büyük söylenti: Doping kontrolünden kaçtı.

İkinci büyük söylenti..

Cathy Freeman'dan korktu.. Hem de Cathy'yi fena halde kıskandı. Kız meşaleyi yakıp dünya gündeminde bir numaraya oturunca Perec hasedinden yataklara düştü. Bu moralle yarışıp Cathy'yi geçmesine imkan olmadığınıı hissetti ve kaçtı..

Niye kaçtı ise kaçtı.. Şimdi Perec yok..

Olimpiyat atletizminin beklenen iki büyük düellosundan geri kalanı da yok..

Peki ne var?..
Michael Johnson, tarihte 400 metre altınını tekrar eden ilk atlet olacak mı?..

Marion Jones, tarihte bir Olimpiyatta beş madalya toplayan (100, 200, uzun, 4x100, 4x 400) ilk kadın atlet olacak mı?..

Siz bu satırları okurken, atletizm, yani benim için Olimpiyat başlamış olacak.. Olacakları birlikte göreceğiz. Televizyon başından ayrılmayın sakın..

Spor Yazarlari sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır