kapat

19.09.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
banner
Bizim City
Sizinkiler
Rehber
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ŞÜKRÜ KIZILOT(skizilot@sabah.com.tr )


Hamal, şoför ve amele kanalıyla devleti soymak!..

Bir süredir devam eden hayali ihracat operasyonlarında, devletin akıl almaz yöntemlerle nasıl dolandırıldığı tek tek ortaya çıkarılıyor. Son olarak da, hayali ihracatçıların, bir hamalı iş vaadiyle kandırıp, hayali ihracat şirketlerine patron yapıldığı ortaya çıktı.

Sabah okurları anımsayacaktır, daha Balina, Atmaca, Paraşüt, Kartal ve benzeri operasyonlar yapılmadan önce, bu köşede yayımlanan yazılarımızda amele, hamal, odacı, çaycı, bulaşıkçı, kapıcı, şoför, sekreter hatta alkolik ya da akıl hastası olan zavallı ve gariban kişiler adına şirketler kurulduğunu ve devletin dolandırıldığını defalarca açıklamıştık. Bu nedenle, operasyonlarda yakalananların kimliği bizim için sürpriz olmadı...

Dakikada trilyon kazanç
1 trilyon hatta 100 milyar lira kazanmak, halen çok kişi için hayal. Gece-gündüz çalışan yüzbinlerce kişi zar zor geçinirken, bazı uyanıklar (!) trilyonlarca lirayı bir dakikada nasıl kazanıyorlar, hiç merak ettiniz mi?

Bunun çok sayıda yolu var. Öteden beri sürdürülen "hayali ihracat" ve "naylon fatura düzenleme" bunlardan sadece ikisi... Bu işi profesyonelce yapıp, hiçbir risk almak istemeyenler şu yola başvuruyorlar;

* Odacı, kapıcı, şoför, hamal, amele, alkolik ya da akıl hastası kişiler adına şirket kurduruyorlar. Meteliğe kurşun atan bu kişiler, trilyonlarca şirket kursalar dahi, kimse "Arkadaş bu para nerede, sen necisin, kimsin?" diye sormuyor. Çünkü, mevzuat böyle.

* Şirket kurulunca, şirket adına fatura bastırmak gerekiyor. Bunun için, önce vergi dairesinden izin yazısı alınıyor, ardından da anlaşmalı matbaaya gidilip faturalar bastırılıyor.

* Faturalar, çeşitli firmalara yüzde 8-10, hatta sürümden kazanmak için yüzde 3-5 komisyonla kesiliyor. 100 trilyonluk fatura kesildiğinde 8-10 ya da 3-5 trilyon komisyon geliri elde ediliyor. Kesilen faturanın masrafı ise hemen hemen hiç!..

* Faturayı alan firma da, bir taşla üç kuş vuruyor. Önce masraf yazıp kazancını aşağı çekiyor. Ortalama yüzde 40 vergi ödemekten kurtuluyor. Ardından naylon faturada yazılı KDV'yi, müşteriden tahsil ettiği yüzde 17 KDV'den düşüyor. Böylece yüzde 17 KDV'yi de cebe atıyor. Üçüncü avantaj ise naylon faturada yazılı tutarı yani parayı şirketten çekip, istediği gibi değerlendirmek oluyor.

Hayali ihracat yapanlara gelince, onlar da, yine malum kişiler adına kurdukları şirketi, mal ihraç etmiş gibi gösteriyorlar. Bunun için, o malı gerçekten almış gibi, komisyonla naylon fatura buluyorlar. Ardından, sandıklara ya da kolilere çul-çaput doldurup gümrüğe gidiyorlar. Gümrükte ayarladıkları görevlilere, ellerindeki belgeleri imzalattırıp mühürletiyorlar.

İhracat tutarı kadar dövizin de Türkiye'ye getirildiğini gösteriyor ve diğer formaliteleri de tamamlayıp, naylon faturadaki yüzde 17 KDV'yi vergi iadesi olarak alıyorlar. Özetle, hem havadan trilyonlar geliyor hem de zaman zaman kara para aklanıyor.

Burada, sineklerle uğraşmaktansa, bataklığı kurutmak gerekiyor. 10-15 milyarı hayatlarında görmemiş olan kişilerin, kolayca trilyonluk şirket kurmalarının önü tıkanmadığı sürece, naylon fatura da, hayali ihracat da devam eder gider...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır