Çifte zarar
Bu desteğin çekilme nedeni ise benzinden LPG'ye hızlı geçişin tehdit edici boyutlara tırmanması. Türkiye'de LPG'nin toplam petrol tüketimi içindeki payı yüzde 18'e ulaşmış durumda. Üstelik bu satılan LPG'nin her damlası çifte zarar getiriyor.

Tüpraş, LPG'nin tonunu 350 dolardan satın alıyor, 210 dolardan satıyor. Aradaki 140 dolarlık fark devlet tarafından sübvanse ediliyor. Tüpraş önce bu farkı "sübvansiyon alacağı" diye kaydediyor. Görünüşte şirket zarara uğramıyor. Bu bedel ödendiğinde hesap kapatılıyor.

Zararın ikinci boyutu ise vergi kaybından. Devlet benzinden Akaryakıt Tüketim Vergisi alıyor. Ancak LPG'den almıyor. LPG'nin daha ucuz olmasından dolayı benzinden kaçış var. Yapılan tahminlere göre, bu şekilde devam ederse, benzin kullanımındaki azalış yılsonuna kadar 700 bin tonu bulabilir. Bundan kaynaklanan vergi kaybının da 600 milyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.

Sonuç olarak, devletin toplam zararı 1 milyar dolara ulaşıyor. Bu duruma dur denmemesi halinde 2001 yılının ilk altı ayının sonunda zararın 5 milyon dolar daha artacağı hesaplanıyor.

İlave arz zor bulundu
Türkiye LPG'de öngörülmeyen talep artışı nedeniyle dördüncü çeyrek için ilave 500 bin tona ihtiyaç duydu. Bunu da zorlukla Cezayir'den karşıladı. Yılbaşında tüm satıcılar kontratlarını yaptıkları için ilave talepler güçlükle ve daha pahalı olarak karşılanıyor. Türkiye son hızlı talep artışı sonucunda Akdeniz'in en büyük LPG kullanıcısı konumuna da yükseldi. Bizde tüm petrol tüketimi içinde yüzde 18'lik pay alan LPG'nin diğer ülkelereki kullanım oranları şöyle: Belçika'da yüzde 6.1, İngiltere'de yüzde 4.2, Fransa'da yüzde 3.5, Yunanistan'da yüzde 2.2, Almanya'da yüzde 1.9, Danimarka'da yüzde 0.8.