kapat

28.08.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Arbeta
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Yargıda maaş isyanı
Kıdeme göre farklı maaşı öngören Temsil Tazminatı Kararnamesi, yargı mensupları arasında tartışma yarattı

ADALET Bakanlığı'nın gündeme getirdiği Temsil Tazminatı Kararnamesi, zam kapsamına alınmayan hakim ve savcıları isyan ettirdi. Kıdeme göre farklı maaş uygulamasının öngörüldüğü kararnameye göre, aynı kürsüde görev yapan, aynı yetki ve sorumluluğa sahip hakimler arasındaki maaş farkı 500 milyon lirayı buluyor.

Düzenlemeyi çifte standart olarak değerlendiren bir savcı, isyanını şu sözlerle dile getiriyor: "Aynı mahkemeye çıktığım arkadaşım 960 milyon alıyor, ben 460 milyon. Bu durum haliyle psikolojik yapımı olumsuz etkiliyor. Gece nöbetlerine kalıyor, her gün sayısız dosyaya bakıyoruz. Karşılığı bu olmamalı."

LOJMAN HAKKI DA YOK
Yaklaşık 10 yıldır savcılık görevini yürüttüğünü hatırlatan savcı, şunun altını çiziyor: "Benden on yıl sonra bu göreve başlayan arkadaşımız 460 milyon lira ile başlıyor. Eğer 16 yılı doldurmamışsanız, siz de aynı parayı alıyorsunuz. Eski bir savcı hem yüklü para alıyor, hem de 30 milyon gibi komik bir rakama lojmanda kalıyor. Ben 10 yıldır çalışıyorum. Lojmanda da kalamıyorum."

Adli personelin içinde bulunduğu duruma da değinen savcı, maaş farkı arasındaki uçurumu şu sözlerle özetliyor: "Ayda 160 milyon lira alan bir insanın İstanbul şartlarında nasıl yaşayacağını varın siz hesaplayın. Tutup bir gardiyana maaş olarak 180 milyon lira verirseniz bu adam cezaevine silah da sokar, başka şeyler de..."

Temsil Tazminatı Kararnamesi'nin yargı organlarının çalışma azmini kırdığını ifade eden bir Hakim ise "Eskiden imzam daha uzundu, şimdi önüme gelen kararlara ya da müzekkerelere imza yerine paraf atıyorum" diye özetliyor durumu... Son sözleri ise oldukça ilginç: "Yargının Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bugüne ihmal edildiği, yürütmeye bir ayak bağı olarak görüldüğü söylemlerden anlaşılmıştır. Halihazırda yargının problemlerini çözmek gibi bir dürtüye sahip olmayan yasama ve yürütme organları, bu kez yargının çalışanlarını suni bir ayırıma tabi tutarak sorunların ağırlaşmasını sağlama gayreti içine girmişlerdir. Hal böyle iken 'Adalet istiyorum' demekle insanlar neyi kast etmektedirler."

Perihan YILDIZ


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır