kapat

01.07.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
iku
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
AHMET VARDAR(avardar@sabah.com.tr )


Şu turizm işini yoluna koyamadık gitti!..

Turizmin bir ülkenin kalkınmasında ve gelişmesinde ne denli büyük rolü olduğunu hepimizi iyi biliriz. Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemiz, her tarafından fışkıran tarihiyle yabancı turistlerin ilgisini çekmiştir. Ne yazık ki biz bu fırsattan yararlanmasını bilemiyoruz. Denizlerimizi talan edip, çöp deryasına çeviriyor, tarihi bölgelerimize gereken ilgiyi yeterince göstermiyor ya da onca yıllık geçmişine karşılık dimdik ayakta durarak, günümüze kadar gelmiş tarihi mekanlarımızı turistlerin gezmesine fırsat vermiyoruz.

Bodrum, tarihiyle, deniziyle, doğasıyla yerli ve yabancı turistlerin ilk aklına gelen sayılı tatil yerlerimizden sadece birisi... Yaz, kış cıvıl cıvıl olan Bodrum'un simgesi haline gelmiş, Bodrum Kalesi'ne gelen yerli ve yabancı turistler, özellikle grup halinde gelenler bu günlerde kalenin kapısından dönüp, kaleyi uzaktan seyretmekle yetiniyorlar. Nedeni de geçen yıl kaleye giriş ücreti 1 milyon 700 bin lira iken, bu yıl 3 milyon 200 bin lira olması.. 30 kişilik bir turist kafilesinin ödeyeceği veya 4 kişilik bir Türk ailesinin kaleyi gezmek için verecekleri parayı hesaplayın, durum böyle olunca tabiki gelen kapıdan dönecek. Oysa kaleyi gezen bir turistin, o eşsiz tarihi ülkesinde anlatıp Türkiye'nin reklamını nasıl yapacağını tahmin edersiniz.

Sözün kısası, bir ülkenin turizmini tanıtıp, geliştirmesi için sadece broşür bastırıp, reklam filmi hazırlamak yetmiyor. Bunların yanında ülkemizi, tarihimizi gezen, gördüğü güler yüz ve kaliteli hizmetten memnun olarak ülkesine dönen bir turist, yurt içinde ve dışında yapılan reklamında bir yerde kefili olmuş olur. Kültür Bakanlığı acaba bu müze ve benzeri tarihi mekana giriş ücretlerini belirlerken bu kriterleri göz önünde bulundurmuyor mu?... Durum öyle gösteriyor ki, biz bu turizm işini hala bir yoluna koyamadık.

PTT Genel Müdürü'ne sorularım olacak.
PTT Genel Müdürlüğü'nden burnuma bir takım kokular geliyor. Belki önemsiz gibi görünebilir ama bu iş bir defa başladı mı, sonu gelmez. Çünkü hep böyle olmuştur. Hani derler ya, "Sinek küçüktür ama mide bulandırır" ve Nasrettin Hoca'nın bir başka deyişiyle, "Yol olur" tabiri bu bahsedeceğim konu için yerinde söylenmiş sözlerdir.

PTT Genel Müdürü'nün şu sorulara cevap vermesini istiyorum. Çünkü yukarıda bahsettiğim vecizeler Türkiye'de bir daha tekrar edilmesin.

1- Malatya PTT Başmüdürlüğü, Malzeme Müdürlüğüne, Zirai Donatım Kurumu'ndan Veysel Kara

2- PTT Genel Müdürlüğü, Malzeme Daire Başkanlığı, Satınalma Şube Müdürlüğü'ne Ülker Yıldırım

3- Çanakkale Başmüdür Yardımcılığı'na, emekli öğretmen İbrahim Dinçer

4- PTT Urfa Başmüdürlüğü Malzeme Müdürlüğü'ne, Harran Üniversitesi'nde memur olarak çalışmakta olan Kürşat Sefercioğlu

5- Erzincan PTT Başmüdürlüğü Malzeme Müdürlüğü'ne, emekli öğretmen Zafer Bal.. Atandı mı, atanmadı mı?...

6- Teşkilatında onlarca yedek müdür varken, dışarıdan yapılan bu atamaların sebebi ne?...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır