kapat

25.06.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )


Güven Erkaya

28 Şubat döneminin Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli oramiral Güven Erkaya'yı kaybettik.

Ona Allah'tan rahmet, sevenlerine başsağlığı diliyoruz.

Erkaya, romancı Abdülhak Şinasi Hisar'ın tespit ettiği bir insan zaafından zarar görecek, haksızlığa uğrayacak kişilerden biri olacak.

Bakın ne diyor:

"Ölülerin arkasında kalanlar, onların hatıralarını da ancak kendi boylarına indirerek, kendi huylarıyla bozarak ve kendi unutkanlıklarına göre parça parça hatırlarlar.."

O örnek bir vatansever, inançlı bir Atatürkçü, demokrasiye bağlı bir aydın, çağdaş bir askerdi.

Mehmet Ali Birand, onun kuvvet komutanı olduğu 1995 Ağustos'unda SABAH'taki sütununda, Erkaya'nın Brüksel'de NATO Türk Askeri Temsilciliği'ne tayininden sonra Amerikalı bir generalin şöyle dediğini yazmıştı:

"Uzun yıllardır ilk defa hem asker hem de sivil gibi düşünebilen bir Türk subayı ile karşılaştım. Yeni geldi. Adı Erkaya.."

Cesur bir sözcü..

O parlak subayın, irticanın gemi azıya aldığı, bir Refah milletvekilinin "Cezayir'deki gibi kan dökülecek, fıstık gibi olacak" diyebildiği dönemde kuvvet komutanı sıfatıyla MGK'da bulunması Türkiye için şans oldu.

Demokratik laik cumhuriyetin inançlı savunucusu Erkaya'nın şahsında ordu ve cumhuriyet güçleri, anayasal bir zeminde donanımlı ve cesur bir sözcü kazanmıştı.

MGK toplantılarında irticanın, laik cumhuriyete, çoğulcu demokrasiye ve sosyal hukuk düzenine karşı, PKK'yı da aşan bir tehdit boyutu kazandığını ısrarla savundu.

"Bizden olmayanlar patates dininden" diyen Erbakan'ın toplumu böldüğünü, "Siyaset dinin hizmetinde" diyen Çiller'in anayasa suçu işlediğini toplantılarda yüzlerine karşı söyledi.

Ve bütün bu uyarıların işe yaramadığı, Türkiye'nin Refahyol idaresinde felâketin eşiğine sürüklendiği bir noktada 28 Şubat geldi.

Refahyol gitti ve kardeş kavgası önlendi.

Dedikleri çıktı..

Gözleri ve vicdanları kör olmamış herkes, 28 Şubat'ın halk oyu ile seçilmiş bir iktidarı tasfiye etmek amaçlı bir yalan ve iftira belgesi olmadığını artık biliyor.

Bu gerçeğe Hizbullah'ın ölüm tarlaları ve aydınlara yönelik meşum cinayetlerdeki irticanın parmak izleri tanıklık ediyor.

Din sömürüsüne dayalı siyasetten çıkar sağlamak uğruna cumhuriyete, halka ve dine karşı suç ve günah işleyen haris ve hasis politikaçılar artık toplum idrakinin mahkumlar kampına hapsedilmiştir.

Direnenlerin, 28 Şubat'ı ve Batı Çalışma Grubu'nu Güven Erkaya ile özdeşleştirmeleri kimseyi kandıramaz.

Çünkü bu da bir oyundur..

Silâhlı Kuvvetler içinde sanki Erkaya gibi düşünmeyen askerlerin da bulunduğu şüphesini uyandırmaya, orduda ve toplumda şüphe yaratmaya yönelik bir oyun..

Erkaya dirayetli bir sözcü idi.

Olmasa aynı görevi başka biri yapacaktı.

O yattıkça bu ülke yaşasın..

Ve onun hayal ettiği gibi yaşasın!

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır