kapat

25.06.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Baba'nın milli keyfi
"İçimde hep bir ukde vardı. 5-6 milyonluk ülkeler ile yarışamıyorduk. Şimdi içim rahat"... Bu sözlerin sahibi 9. Cumhurbaşkanı Demirel... Bir de vatandaşa çağrısı var: "Coşalım, sokaklara taşalım ama silahsız, bıçaksız sevinelim"

ANKARA- 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Güniz Sokak'taki evinde Türk futbolunu da yakından izliyor. Bütün maçları hem TRT hem de Avrupa kanallarından seyreden Baba'nın yüzü, Milli Takım'ın aldığı başarılarla güldü, takıma ve teknik direktör Mustafa Denizli'ye yöneltilen ağır eleştiriler karşısında asıldı. Eleştirileri ağır, sert ve sevgisiz bulan 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, "Mustafa Denizli ve Milli Takım futbolcularına müteşekkirim" dedi.

İÇİNDEKİ UKDE
Demirel'in futbola ve spora olan düşkünlüğü pek bilinmez. İlk Spor Bakanlığı onun Başbakanlığı döneminde kurulmuştu. İlk Bakan da onun tercihiyle İsmet Sezgin olmuştu. 1976 yılında bir Bakanlar Kurulu toplantısı çıkışında Montreal Olimpiyatları ile ilgili görüşmelerini sorduğum zaman, zamanın Başbakanlık muhabirleri gülmüşlerdi. Demirel öyle bir demeç vermişti ki tüm gazetelere manşet olmuştu söyledikleri.

Şimdi 24 yıl aradan sonra spor ve futbol söyleşimizde Demirel, gelişmelerden duyduğu memnuniyetle konuştu:

"Sporun yayılması ve gelişmesi için yıllardır uğraşırım. İçimde hep bir ukde vardı. 5-6 milyon nüfuslu ülkelerle yaptığımız spor temaslarında bile yüzümüz gülmezdi. 65 milyonluk Türkiye spor arenasında yoktu. Bu gizli hüznü hep yaşadım. Nüfusunun yüzde kırkı 18 yaşından aşağı olan genç bir ülkeyiz. Milli beraberliği ayakta tutacak en önemli olaydır spor. Spordaki başarıya herkes birden talip olur. Halkın bir kısmını sevindirip, bir kısmını da üzen bir olay değildir."

MİLLİ TAKIM, TERİM VE DENİZLİ
Demirel, Milli Takım ile eski ve yeni teknik direktörleri için de şunları söyledi: "Bir Milli Takımı kurmak, işletmek ve çalıştırmak kolay iş değildir. Bir takımı alıp da Milli Takım gibi sahaya sürmek olmaz. En iyileri toplayacaksınız ve harman edeceksiniz. Herkes bu işleri bilir ve anlar, olabilir. Ancak bu iş sadece bir kişinin muhakemesinde kalıyor. Bir Fatih Terim'i yetiştiren de bence kendisine o görevin verilmiş olması ve Fatih Terim'in o görevi yapabilmek için bütün gücünü kudretini kullanmasıdır. Aynı şey Mustafa Denizli için de geçerlidir."

İtalya maçı sonrası yöneltilen eleştirileri "ağır, sert ve sevgisiz bulduğunu" ifade eden Demirel şöyle devam etti:

"Bu turnuvada gördük ki İspanya gitti Norveç'e yenildi. İngiltere gitti Portekiz'e yenildi. Demek ki top dediğimiz şey yuvarlakmış. Boşuna dememişler maç 90 dakikadır diye. İspanya-Yugoslavya maçının son dakikasında iki gol oldu. Almanya elendi gitti. Demek ki şansın da önemli bir rolü var.

İtalya maçında penaltı oldu. Karar ağır veya değil. Maçtan sonra Mustafa Denizli ve oyunculara yapılan eleştiriler çok sert oldu. Bu çocuklar daha 2-3 maç oynayacaklardı. Bu çocukların morallerini kırmamak gerekirdi. Denizli'yi tebrik ediyorum. Bu eleştiriler karşısında çöküntüye uğramadı. Büyük bir sinir sınavı verdi. Futbolcular da öyle."

TÜRKİYE SINIRLARINI AŞMIŞTIR
"Galatasaray ve milli takımın aldığı başarılı sonuçların Türkiye'nin prestiji için cesaret verici olduğunu" belirten Demirel, "Türkiye artık futbolda da Edirne'nin ötesine geçmiş, sınırlarını aşmıştır. Futbolun sınırı Leeds'in de ötesine gitmiştir" diyerek futbolumuza övgüler yağdırdı.

Hakan Şükür'ün Belçika'ya attığı ikinci golü "Harika" bulduğunu ve "bayıldığını" söyleyen Demirel, "Arsenal gibi bir markayı yenen Türk futbolcularından ümitliyim. Hem de hayli ümitliyim" dedi.

BABA'DAN ÇAĞRI
Demirel, galibiyetler sonrasında yaşanan acılar için vatandaşlara bir de çağrıda bulundu. Demirel şöyle konuştu: "Başarılara sevinelim. Silahsız, bıçaksız, tabancasız sevinelim. Coşalım. Sokaklara taşalım. İçimde biriken ukde artık kayboldu. Bunun için okçuya da, güreşçiye de, biniciye de, boksöre de müteşekkirim. Türkiye sporda ve futbolda damgasını vurmuştur. Bugünleri görebilmek ne güzel. Daha büyük başarılara da tanık olacağız."

"NAZMİYE BAK HALK KABINA SIĞAMIYOR"
BELÇİKA maçından sonra Güniz Sokak'ta evinin penceresinden dışarıya bakan Süleyman Demirel, halkın coşkusunu izlemek istedi. Sokaklarda kimseyi göremeyince üzüldü. Eşi Nazmiye Demirel'e seslendi: "Yoksa sadece kulüp takımlarının başarısında mı bu coşku yaşanıyor?"w

Demireller beş dakika sessiz kaldılar. Süleyman Demirel televizyondan tam maçın tekrarını izlemek için hazırlanırken gümbürtü de kopuverdi. Galibiyete hazırlıksız yakalanan halkın coşkusu, gecikmeli de olsa sokağa yansımıştı. Güniz Sokak ana baba gününe dönünce Süleyman Demirel'in de keyfi yerine geldi ve eşine dönerek "Nazmiye, bak halk kabına sığamıyor" dedi.

Taki DOĞAN


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır