kapat

25.06.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Denizi çok özledim
Başbakan Ecevit, en çok denize girmeyi özlüyor. Ecevit, en son bundan 20 yıl önce, 12 Eylül döneminde, Hamzakoy'da gözaltında tutulduğu günlerin ardından denize girebilmiş

Türkiye Büyük Millet Meclisi yoğun çalışma ve tartışmalarla dolu bir yılın ardından 1 Temmuz'daki tatiline hazırlanırken, Başbakan Bülent Ecevit de tatil özlemi çekiyor. Ecevit en çok denize girmeyi özlüyor. Başbakan en son bundan 20 yıl önce, 12 Eylül döneminde, Hamza-koy'da gözaltında tutulduğu günlerin ardından denize girebilmiş. Geçen yıl eşi Rahşan Hanım'la birlikte yaptıkları Kıbrıs kaçamağının ise, gazetecilerin sıkı takibi nedeniyle pek tadını çıkaramamış.

Başkent'in yoğun siyasi gündemi içinde, Başbakan Ecevit'le yaptığımız ve Ecevit'in tatil özlemini dile getirdiği sohbet şöyle gelişti:

* Tatile çıkacak mısınız?

- Hayır, bize tatil yasak. Tatile çıkmak siyasetten kopmak demek. Biz siyasetten kopamıyoruz. Geçen sene bir kaçamak yapalım dedik. Kıbrıs'a gittik. Ama onu da basın mensupları çok yakından izledi.

* Tatile çıkabilseydiniz nasıl bir tatil yapmak isterdiniz?

- Denize girmek isterdim. Denize girmenin verdiği ayrı bir ferahlık oluyor.

* En son ne zaman denize girdiniz?

- 12 Eylül'den hemen sonraydı. 20 yıl kadar oldu.

* Yoksa Hamzakoy'da mı (Ecevit, Demirel ve bir grup siyasetçinin askeri yönetim tarafından gözaltında tutulduğu yer) girdiniz?

- Hayır Hamzakoy'dan hemen sonra. Ege kıyılarında bir yerdi. Ama bu durumumuzdan şikayetçi de değiliz.

Ecevitler, denize girme özlemini bastırarak geçirdikleri bu yirmi yıl boyunca ne yaptılar?

Siyasi rakipleri, sıcak yaz günlerinin tadını Ege'nin, Akdeniz'in kuytu koylarında, tatil köylerinde çıkarırken, onlar maddi imkansızlıklar içinde, sıfır noktasından bir siyasi hareket ortaya çıkarmaya çalışıyorlardı.

Şimdi, "Ecevitler giderse biter" eleştirilerine muhatap olan bu siyasi hareket, tatilsiz geçen bu yirmi yılın sonunda, bugün iktidarın büyük ortağı.

Ecevit, kendi kuşağı politikacılar içinden aktif siyasetin içinde ve en üst seviyesinde kalan tek isim.

Buna değip değmediğini bir başka fırsat çıktığında Ecevitler'e sormak lazım, ama bir Başbakan'ın denize girme özlemiyle geçirdiği yirmi yılını boşa harcamamış olduğu ortada. Ecevit'in her şeye rağmen durumdan şikayetçi olmadığını söylemesi de bunu gösteriyor.

MURAT YETKİN


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır