Haydi artık

Yüce Divan tartışmaları için meclis tam 10 saat nefes tüketti ya, hem acıdım, hem üzüldüm, hem sinirlendim.

Sırada bekleyen bunca yasa var.

Demokrasi paketleri var.

AB yolundaki atılımlar var.

Reformlar var.

Varoğlu var.

*

Acıdım... Çünkü vakit heba oldu. Sonucu önceden bilinen bir dizi tartışma için, milletvekillerinin bütün dikkat ve enerjileri gasbedildi.

Üzüldüm... Çünkü, suçlamalara muhatap olanlar, çok rencide edildi. Naklen yayını izleyen çolukları çocukları, kardeşleri, anne babaları, kimbilir ne acı çekti.

Sinirlendim... Çünkü bu ülke sanki sırf hırsızlar ülkesiymiş gibi, milletvekilleri halâ birbirlerine güvensizlik sergiledi. Şartlanmış kafalar, en tatmin edici savunmalara rağmen, yine de bildiği doğrultuda oy kullandı.

*

Hele iki nokta var ki, onu hâlâ anlayabilmiş değilim.

Birincisi... Kalabalık bir MHP gurubu, Mesut Yılmaz'a güven duymadıkları hâlde, halâ gelsin hükümete girsin, memnun oluruz diyor.

İkincisi... Mesut Yılmaz da, kendisine duyulan bu güvensizliğe rağmen hâlâ hükümete girmekte kararlı ya da ısrarlı görünüyor. En azından o izlenimi veriyor.

Niye?

*

Cevap hazır.

- Efendim, meclis denetimi başka, hükümet meselesi başka.

Nesi başka?

Güvenmediğin adamı denetlemiş ve resmen şaibeli bulmuşsun... Doğru veya yanlış, ama bulmuşsun... Komisyonda kullandığın oy belli... Sonra genel kurulda ısrar etmiş yine güvensizlik doğrultusunda parmak kaldırmışsın... Dahası var: O'na Cumhurbaşkanlığı yolunu kapatmak için bir de şaibeli adam istemem demişsin... Kimi kastettiğin belli.

Peki, şimdi hükümete girmesini niye istiyorsun? Ya da müsaade ediyorsun?

Mesut Yılmaz'ı da anlamıyorum.

Hükümete girip de ne olacak? Sadece Bakan olacak. Değer mi?

Yılmaz, partinin lideridir. Patrondur. İcraatın zaten içindedir. Hatta başındadır. Ne Ecevit'in gerisindedir, ne Bahçeli'nin... Ama hükümete girerse sadece Bakan'dır. 25 Bakandan biri.

Değer mi sahi?

Bunca istiskal'den sonra.

*

Bence hükümet Yılmazsız devam etmeli. Yılmaz, partiyi toparlamalı...

Son günlerde çok da önemli lâflar ediyor, demokratik adımların reçetelerini veriyor... AB'ye giden yolda büyük öncülük edebilir.

Bakan ya da Başbakan Yardımcısı olup da ne olacak? Biyografisi mi zenginleşecek? Yılmaz, bunları çoktan aşmış.

.......

Peki, hükümet bozulursa...

Hayır, bozulmaz.

Yılmaz'ın hükümete girip girmemesi kriz falan yaratmaz.

Ama çok rica ediyoruz, hükümet artık vakit kaybetmesin.

10 saatlik Yüce Divan müzakereleri, Türkiye için bir lüks'tür. Üstelik ayıptır ve çirkindir.

Yapacak çok işimiz var.

Haydi artık.

ANAP, küçük ortak olmasına rağmen, büyük gibi davranabilir. Çünkü referansı var: 83 ruhu var.