kapat

24.06.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
SELAHATTİN DUMAN(sduman@sabah.com.tr )


Bulmuşlar sağır dilsiz rehberi..

Yönetmen ile senarist kafa kafaya vermişler.. Son filmimiz için bize öyle bir imaj çizmişler ki bu kadar olur.. Şu sıralarda yazımı bu imaja uygun kıyafet içinde yazıyorum.. Yedi iklime yol gösteren sağır dilsiz rehber gibi..

Kendimizi star zannettiğimizden beri sinema lafı dilimizde.. Bizim kim olduğumuzu bilmeyen biri de askerliğimizi Al Pacino'nun yanında yaptığımızı sanacak..

Bu sefer de öyle oldu.. Sinan Çetin'in yeni filmi için yurda döner dönmez kolları sıvadık.. Soluğu sette aldık..

Set dediğim yer Durusu'da kurulan yeni plato.. Türk sinemasında ilk kez böyle birşey yapılıyor herhalde.. Tıpkı Universal Stüdyoları'nın maket binaları gibi..

Önünde bir meydan, karşısında evler.. Orta yerde de bir heykel..

***

Millet bir aydır çalışıyor.. Biz daha yeni siftah yapmışız.. O yüzden setin kurulduğu yerdeki heykeli söktüremedim.. Önündeki plaketi okumadan önce sıfatına baktım..

Ayakta dikilmiş bir adam.. Bıyıkları araba anteni gibi yandan çıkmış.. Aaaa! Bu bizim muhterem büyüğümüz Süleyman Seba.. "Ulan helal olsun Sinan.. Beşiktaş'tan önce bu heykeli dikmek sana nasip oldu.." diye söylendim..

Ceketi de son moda..
Yalnız heykeli yapan ceketi öyle bol tutmuş ki rüzgar estiğinde etekleri sallanacak gibi oluyor.. İçimden bir "Aferim Sinan" daha çektim.. Modayı takip etmiş, ona göre yaptırmış heykeli..

Bilmeyenler bilsin.. Şimdi ceketin, pantolonun, gömleğin bolu moda.. Hatta ne kadar abartılı bol giyerseniz o kadar şık sayılıyormuşsunuz.. Bizim gazetedeki Savaş Atalay bu modanın ilk uygulayıcısı..

Geçen gün öyle bir gömlek giymiş ki.. Gören "devremülk" zanneder.. Yani o çıkaracak, başka iri yarı biri giyecek.. Pantolonu da bol tutup paçayı kıvırdınız mı Karabekir Paşamız'ın giydirdiği Sarıkamış yetimlerine dönüyorsunuz..

Heykelin modaya uyması da böyle.. Ne zaman ki altındaki plaketi okudum.. O zaman heykelin Süleyman Seba'ya ait olmadığını anladım.. "Komser Şekspir" yazıyordu plakette..

Demek ki senaryoyu yazan Mesut Ceylan Shakespeare'nin çağdaş bir yorumunu yapmış.. Sıfat olarak Süleyman Seba'yı model alırken, giydirme konusunda da erkek dergilerinden birine takılmış..

***

Hava belki kırk derece sıcak.. Sette benden başka herkes bir tşört bir şortla geziyor.. Ayaklar serbest.. İsteyen yalınayak, isteyen terlik veya sandal.. Spor ayakkabı giyip şikayet edenler bile var..

Biz de tutup, kendimize kıyafet olarak Maskeli Süvari Zoro'nun tarzını seçmişiz.. Siyah ceket, siyah pantolon, gömlek.. Ayakkabı ile çorapta tamam.. Taksim'den alınma, markası taklit güneş gözlüğü ile maske ihtiyacımızı da tamamlamışız..

Olmuşuz Zoro'nun Hadımköy şubesi..

Baktım Zoro'nun Türkiye versiyonu Okan Bayülgen bile rahat bir kıyafette.. Güneş tepeden vuruyor, spotlar yandan.. Başladık ateşe yeni konmuş döner silindirinin yağını akıttığı gibi terimizi akıtmaya..

Umudum seyahate çıkmadan önce giydiğim kostümde.. Haydi, deyip çağırırlarsa onu giyeceğim, biraz rahatlayacağım.. Kostüm işine Yudum ile Aslı hanımlar bakıyor.. Sinan;

- "Selo'nun kıyafeti hazır mı?" diye bağırınca kızlar beni kapıp soyunma odasına tıktı. Ben bitirim kıyafetini bekliyorum, elime bir post tutuşturdular..

- "İşte kostümünüz.."

Allah Allah! "Bu ne arkadaşlar" dedim.. "Ceylan kıyafeti.." dediler. İyi de bu ceylan denen mahluk bu kadar iri midir? Olabilir.. Belki annesinin gönlü Anadolu'nun seçkin türü bozayıya düşmüştür..

Orman nikahı yapıp bu ceylanı peydahlamışlardır.. Girdik postun içine.. Ağı kıçımıza yapıştı.. Kollar parmak hizasına.. Bir çift de eldiven uzattılar.. Onu da giydik..

Ben "bitti" sanıyordum.. Bir de ceylan kafası çıkardılar orta yere.. Bunu da başımıza takacakmışız..

Ben yaralı ceylanım..

Takıp çıktık soyunma odasından.. Görenin siniri bozulup gülmeye başlıyor.. Ben ise ilk kez Hamlet oynayacak bir şehir tiyatrosu sanatçısı ciddiyetindeyim..

Kadir İnanır, Gazanfer Bilge, Metin Çekmez bir ağaç gölgesine masa atıp, seti beklerken, muhabbet kurmuşlar..

Yanlarına gittim.. Aynı tebessümün biraz daha anlayışlısı da onlarda var.. Gerçi biraz huylandım ama kendi yeteneğimize, starlığımıza öyle inanmışız ki belli etmedim..

"Yüküm tel ibrişim, satarım atlas.. Kendir terbiyesi keçe değiliz.." havasında yanlarına oturdum..

Hepsi de "Evet.. Tam ceylan kostümü.." diye onay veriyorlar.. Bir tek yedi cüceleri oynayan bebeler beğenmedi..

Sinan bu yedi cüceleri Taksim meydanında mendil satan çocuklardan toplamış.. Setin dumanını attırıyorlar.. Tek korktukları Kadir İnanır.. Ondan gayrisine müdanaları yok..

***

Bebeler de doğal olarak beni teşhise çalışıyorlar.. Etrafıma toplanmış, dikkatle bakıyorlar.. Ben de elimdeki tek parmaklı eldivenle sigara yakmaya çalışıyorum..

(Çok zor.. Ceylanların neden sigara tiryakisi olmadığını şimdi daha iyi anladım..)

Bebelerden biri yanındakini dürttü.. "Bu adam sincap olmuş laaa!" Dürtülen cevap verdi:

- "Ne sincapı lan.. Maymun bu.."

Diğerleri de onayladıklarını belli etmek için kafa salladılar.. Teşhis doğru.. Filmdeki kadromuz ceylan ama sinema merakı yüzünden resmen maymuna döndük.. O yüzden çocukları;

- "Ne maymunu veletler? Ben ceylanı oynayan bir sinema yıldızıyım.." diyecek halim yok ya! Sustuk mecburen.. Zaten bir sanatçıya da bu yakışır.. Lakin sıcak tepeme vurdukça postun altındaki sanatçı kişiliğim fokurdamaya başladı..

Bütün umudum Sinan'da..

Ruhumuzu sinemaya adamışız.. Eğer Sinan bu sahneleri çabuk çekerse, postun altında kalan sanattan nasipsiz bedenimizi belki kurtaracağız.. Bu daha setteki ilk gün..

Bünyemizdeki su olarak firemiz müthiş..

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır