kapat

07.04.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üvey baba dehşeti
Dizideki Halil'in yaptıkları, Yusuf Dertsiz'in küçük İbrahim'e çektirdiği işkencelerin yanında hiç kalır...

BABASI Murat Zeybek, 2 yıl önce bir trafik kazasında hayatını kaybetmişti. Hem de cayır cayır yanarak. O zaman, daha 6 yaşındaydı İbrahim, okula bile gitmiyordu. Ölümü, hem de korkunç şekilde ölümü tanıması için çok erkendi. Ama olmuştu bir kez...

Okula başladıktan sonra, arkadaşlarının babalarıyla neler yaptıklarını dinler, sonra gizli gizli ağlardı. Ne kadar acıydı bir çocuk için babasız olmak. Teselli aradığı, sığınmak istediği annesi de sırt çevirince, iyice boşluğa düştü Küçük İbrahim.

Sonra "o kabahati" işlemeye başladı. Annesini kızdıran, çılgına çeviren kabahati... Her sabah kalktığında yatağı sırılsıklam olur, annesinin öfkeli çığlıkları da evin içinde çınlardı. İbrahim yaptığından utanır, kendi kendine bir daha olmayacağına dair söz verir, ama bir türlü kurtulamazdı "kusurundan."

İLGİYE İHTİYACI VARDI
Sonra annesi Vildan Zeybek, Kağıthane'de lokantacılık yapan Yusuf Dertsiz ile imam nikahı kıyıp evlendi. Artık evde bir yabancı adam vardı, her akşam. İbrahim'e kızan, onu sevmeyen ve sürekli azarlayan bir adam yani "üvey baba." Artık, İbrahim için her yeni gün, yeni bir korkuydu.

Annesi, Yusuf Dertsiz'den hamile kalıp bir çocuk doğrunca iyice büyüdü İbrahim'in dertleri. Artık evin çocuğu değildi o, evin yüküydü sanki. İstenmiyor, horlanıyordu. Gün geçmiyordu ki, "ayıbı" yüzüne vurulmasın.

Ama İbrahim önüne geçemiyordu içinde bulunduğu durumun. Ne de olsa o bir çocuktu, hem de tedaviye ihtiyacı olan, sevgiye ve ilgiye ihtiyacı olan bir çocuk. Bunların hiçbiri olmadığı için çaresizdi. Sorun büyüdükçe "cezası" da büyüyordu.

İbrahim, ıslak yatağının bedelini ilk günlerde azarla, sonra dayakla, ardından da işkenceyle ödemeye başladı. "Üvey babası", bir gün, "Ben bu işi çözerim" diyerek bir sigara yaktı. Küçük çocuk, korkuyla bekliyordu ne olacağını. Az sonra başına gelenler ise korkunçtu.

TEYZESİ SAHİP ÇIKTI
Üvey babası, onu tedavi etmek için işkence yolunu seçmişti. Günler boyunca izmaritler söndürüldü ayaklarında, cinsel organında. Artık küçük çocuk yara bere içindeydi, acı çekiyordu. Ne yürüyebiliyor, ne konuşabiliyordu. Ardından, öz annesi ile üvey babası onu kapının önüne koyuverdiler. Gidemediği için okuldan da atıldı en sonunda...

Tam, "Artık öleceğim" dediği anda ise teyzesi Vicdan Estenli, sahip çıktı Küçük İbrahim'e. Birlikte karakola giderek, ona bu işkenceleri yapan ailesinden şikayetçi oldular. Şimdi İbrahim'in yaraları iyileşiyor. Unuttuğu gülümseme yeniden yerleşiyor yüzüne. Acının izlerini silmeye çalışarak...

MUTLU BOZDAĞ


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır