kapat

26.03.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ŞELALE KADAK(skadak@sabah.com.tr )

Türk işadamı ufuk turunda

Yeni Ekonomi iş yapma şeklini değiştiriyor. İş hayatının kuralları yeniden yazılıyor. Türk işadamlarının da değişimin dışında kalmaya hiç mi hiç niyeti olmadığı anlaşılıyor. Son günlerde hangi işadamıyla konuşsak, bir konferansa veya toplantıya katılmak üzere ya yurtdışına gitmek üzere olduğundan ya da henüz geldiğinden bahsediyor.

Ekonomik ve siyasi yaşamı sürekli zigzaglar çizen eski Türkiye, yerini TÜSİAD Başkanı Erkut Yücaoğlu'nun deyimiyle güçlü temeller üzerine inşa edilen yeni Türkiye'ye bırakırken, sivil toplum örgütleri de bu değişimde işadamlarına ışık tutuyor. Bu konuda en iyi çalışan kurumlardan birisi Dış Ekonomik İşler Kurulu (DEİK). İşadamlarını sürekli yurtdışındaki yeni oluşumlarla ilgili bilgilendiriyor. Çeşitli organizasyonlar düzenliyor. Son olarak DEİK organizasyonuyla aralarında Mustafa Koç ve McDonald's eski Genel Müdürü Dinç Kızıldemir'in de bulunduğu bir grup işadamı Amerika'nın Davos'u olarak bilinen Milken Institute'nin toplantılarına katıldı.

Sorular e-mail'le
Yeni Ekonomi'nin yıldızları konuşurken, Türk iş dünyasının temsilcileri de bir yandan bilgi aldı, bir yandan da Türkiye'yi anlattı. Gündemdeki başlıca konular, "Amerikan ekonomisi büyümeye devam edecek mi?", "Internet'in ekonomiye katkıları", "Internet paralı olmalı mı?", "Eski şirketler önemini yitirdi mi, hâlâ kâr edebilir durumdalar mı?", "Çin, Avrupa, Rusya ekonomileri ne durumda?" ve "Asya Krizi nasıl ucuz atlatıldı?" oldu.

Küçük bir not da, Yeni Ekonomi'nin konferanslarında "soru sorma" yöntemine ilişkin. Konuşmacıya soru sormak isteyen katılımcılar öyle ayağa kalkarak sorularını sormuyor ya da kağıda yazıp iletmiyorlar. Salon dışında kurulan onlarca monitörden doğrudan konuşmacıya e-mail gönderiyorlar. Cevaplar da e-mail adreslerine geliyor.

Vitali Hakko'suz Beyoğlu olur mu?
Beyoğlu tutkunu işadamı Vitali Hakko, kurucusu olduğu Beyoğlu Güzelleştirme ve Koruma Derneği Başkanlığı'nı bırakmaya hazırlanıyor. Hakko'yla Top Shop mağazasında karşılaştım. Mağazayı beğeniyle dolaşan ve etiketleri inceleyen Hakko, sözü derneğe getirerek, başkanlığı İstanbul eski valilerinden Nevzat Ayaz'a bırakacağını söyledi. Beyoğlu'nun Vitali Bey için ne kadar önemli bir semt olduğunu bilenler, 1984 yılında binbir emekle kurulmasına öncülük ettiği bu derneğin başkanlığından ayrılma kararına şaşırmadan edemiyor.

87 yaşında olmasına rağmen aktif iş hayatından ve Beyoğlu'ndan asla vazgeçmeyen Vitali Bey bayrağı artık devretmek istiyor ama Beyoğlu'nu kurtarma çalışmalarından da asla vazgeçmiyor.

Mart başında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Gürtuna'yı ziyaret eden Hakko, Beyoğlu'nun ilk dönemine yani kadın ve erkeklerin en şık kıyafetleriyle boy gösterdiği zamana dönmesini istiyor.

Beyoğlu sevdası nedeniyle Vitali Bey'in burada bulanan Vakko mağazasına ayrı bir önem verdiği, cadde trafiğe kapandığından beri müşterilerine arka sokaklardan özel otomobil servisi dahi yaptığı biliniyor. Yani Vitali Bey, dernek başkanlığını bıraksa da, sürekli bu semti canlı tutmaya çalışacağı anlaşılıyor.

Derneğe gönül veren bazı sanayici ve işadamlarına gelince; İnan Kıraç, Erdoğan Demirören, Abdullah Kiğılı, Mehmet Şuhubi, Doğan Tekeli, Burhan Karaçam, ve Tezcan Yaramancı.

Beyoğlu'na yolu düşenler aslında bölgede büyük bir değişimin yaşandığını gözlemlemeye başladı bile.

Sanayici yine kızgın
Hazır giyimciler çok dertli. Kur yüzünden ihracatta ciddi zorluklar yaşadıklarından, bu yetmiyormuş gibi ortaya ek maliyetler çıkmasından şikayetçiler. 1 Nisan itibariyle sigorta prim tabanı 120 milyon seviyesinden 202 milyon seviyesine çıkıyor. Sanayiciler, bu rakamın yüzde 33.5'u üzerinden prim ödüyor. Yani kişi başına 30 milyon prim ödeyecekler. TGSD Başkanı Güngör Keşçi, 500 kişi çalıştıran bir firmaya bunun maliyetinin aylık 15 milyar olduğunu söylüyor. Uluslararası rekabet güçlerinin düşmesinden korkuyor. Hazır giyimciler birkaç bakanla görüşmüş ancak şimdiye kadar bir sonuç alamamışlar. Sanayici kaçak işçi çalıştırmaya ya da üretimi yurtdışına kaydırmaya zorlandığı görüşünde.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır