kapat

26.03.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ZÜLFÜ LİVANELİ(livaneli@sabah.com.tr )


Kim bilgili olmak istiyor?

Türkiye'ye dönünce bir baktım ki; önce İngiltere'yi, arkasından Amerika'yı kasıp kavuran bilgi yarışması bizde de başlamış.

İngilizler'in, 1 milyon sterlin ödüllü yarışma programının biçimi üzerinde çok çalıştıkları ve sonunda ortaya mükemmel bir formül çıkardıkları biliniyor.

Programın özel hazırlanmış müziği, ışıkları ve sunuş biçimi bütün dünyada aynı.

Ama aynı olmayan şeyler de var.

***

Ben programı İngiltere'de ve Amerika'da izledim.

İnanın bana; bizdeki kadar hazırlıksız ve birikimsiz insanların programa çıkarıldığını hiçbir yerde görmedim.

Oralarda yarışmacılar, giderek ağırlaşan sorulara o kadar çabuk cevap veriyorlar ki şaşıp kalırsınız.

Programdaki para ödülünü karşılayan sigorta şirketleri, yarışmacıların başarısı karşısında isyan ediyor ve soruların daha da ağırlaştırılmasını istiyorlar.

Programı sigorta ederken, yarışmacıların bu kadar bilgili olmasını beklemediklerini söylüyorlar.

***

Bizde de bilgili insan çoktur. Ama nedense böyle programlarda görünmüyor hiçbiri.

Ya da benim seyrettiğim programa rastlamadılar.

Geniş bir bilgi birikimine sahip olan kültürlü insan, az çok bakışından ve yüz ifadesinden belli olur.

Benim gördüklerimin yüzünde hiç o ifade yoktu doğrusu.

Fritöz denilen aleti hiç duymamışlar hayatlarında. Sema Pişkinsütve Lale Aytaman'ı da öyle... Hatta önlerindeki ekranda yazılı Lale Aytaman ismini bile okuyamıyordu birisi: Leyla Ataman diyordu.

Hayatları boyunca sadece futbol, arabesk ve popla ilgilendiklerinden olacak; Galatasaray sorusuna neredeyse bir saat konuşma isteklerini güç bastırarak anında cevap veriyor ama konu Aşk-ı Memnu'ya gelince boş bir duvara bakar gibi kalakalıyorlardı.

Demek ki Halit Ziya ve Selim İleri'nin, bilgili oldukları iddiasıyla yarışmaya katılan bu yurttaşlarımızın gözüne çarpmaları için ya futbol sahalarında ya da sahne ışıkları altında boy göstermeleri gerekiyordu.

***

Durum bana çok ama çok acıklı geldi.

Aynı yarışma programının Amerika ve İngiltere sonuçları ile, Türkiye sonuçlarını karşılaştırmak, yüzümüze bir ayna tutmak bakımından çok yararlı olabilir.

Hiç olmazsa kendimizi kandırmayız.

***

Bu yazıdan kimse Amerikan halkının kültürlü olduğu sonucunu çıkarmasın. Sınır komşularını bile sayamayan milyonlar yaşıyor o ülkede. Ama demek ki bizim durumumuz onlardan bile kötü.

Kültür gereksinmelerini Televole'lerden karşılayan milyonlarca insan için, yarışma sorularının futbol, arabesk ve popla sınırlı tutulması daha doğru olur gibime geliyor.

Hiç olmazsa millet "neşesini bulur!"

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır