kapat

26.03.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ALİ ŞEN(alisen@sabah.com.tr )


Ecevit'i bekliyorlar

Rumeli Türkleri özellikle Kosova Türkleri, Bülent Ecevit'e büyük sevgi ve hayranlık duyarlar.

NATO'nun Kosova'ya müdahalesi bir yılını tamamladı. Yazdığım pek çok Kosova yazısında belirttiğim gibi, bu müdahale Kosovalılar'a mutluluk getirmedi. Kosovalılar, devlet olmak isterken 32 ülkeye mensup askerlerin bulunduğu işgal altında bir ülke oldular. Özellikle Amerikalılar'ın bulundukları bölgede havaalanları, oteller yapmaları onların kalıcı olduklarını göstermektedir. Hatta, Amerikalılar "Kosova'da, Osmanlı'dan bir gün daha fazla kalacağız" demektedirler. Bilindiği gibi Osmanlı, Kosova'da 500 yıl kalmıştı.

Rumeli Türkleri özellikle Kosova Türkleri, Bülent Ecevit'e büyük sevgi ve hayranlık duyarlar. Ecevit'in şair ruhlu olmasının, Kosovalı Türkler'in kalplerine yerleştiğini yakından biliyorum. 1951 yılında Yugoslavya'da Türkçe lisanıyla eğitim gören ilk 7 kişiden birisiyim. Bizden sonraki sınıflarda okuyan Türk talebeleri ve eşlerini, tam 146 kişiyi büyük uçağımla İstanbul'a getirmiştim. 1993 yılının Kasım ayındaki, 42 yıl sonra meydana gelen bu duygusal buluşmamızın şeref misafiri Rahşan ve Bülent Ecevit'ti. Bu arkadaşlarımın Kosova'daki evlerinin baş köşesinde, Rahşan ve Bülent Ecevit ile çektirdikleri fotoğraflar yer alıyor. Türkler hayran oldukları Başbakan Bülent Ecevit'i Kosova'da bekliyorlar.

NÜFUS SAYIMI
Önümüzdeki aylarda Kosova'da nüfus sayımı var. Seçime hazırlık için, seçmenler tespit edilecek. Karışık insanların yaşadığı bu bölgedeki insanlara milliyetleri, dinleri, konuştukları dilleri sorulacak. Türkler ile konuşuyorum. Arnavutlar'dan baskı var. Bu sayımda herkesin "Arnavut" olarak yazılmasını istiyorlar. Türkler'in kazanılmış hakları var. Eğitim, resmi belgelerde Türkçe Lisanını kullanma gibi haklar Türkler'in elinden alınamaz. Belgrad Büyükelçimiz Ahmet Acet ile konuştum. Bütün konulara hakim olduğunu görmem beni mutlu etti.

Pazartesi ve Salı günleri Lizbon'da BAB-Avrupa Güvenlik ve Savunma Komisyonu, üyelere Kosova'daki son durumu anlattı. Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 150 Avrupa milletvekiline, Alman Baumel ve Macar Barsony bugünkü Kosova'yı anlattılar. 32 ülkenin askerlerinin bulunduğu, kanunsuzluğun hüküm sürdüğü Kosova'dan bahsettiler. AB Ülkeleri Kosova'ya yapılan büyük harcamalardan şikayetçi olmaya başladılar. Danimarka Parlamentosu'nda bu konuda çok ciddi muhalefet var.

Kosova'daki Türkler'in sorunlarına hükümetimiz çok ciddi eğilmelidir.

Bu akşam maç var
Ali Sami Yen'de Galatasaray ile ligi maçı oynayacağız. Bütün kupaları aldığımız 1982-1983 sezonunda bu statta 4-1 gerideyken 4-4 ile galip gelmiş gibi tamamladığımız maç var. 0-3'den 4-3 yaptığımız maç var. Daha 30 ay evvel, bugün her iki takımda olan futbolcuların bulunduğu maçta Galatasaray'ı 4-0 yendiğimiz maç var. Hatıralar ile avunuyor değilim. Keşke yönetim dar olan kadrodaki futbolcuyu anlamsız şekilde kadro dışı bırakmasaydı. Kemalettin'i de, her maçta Galatasaray'a gol atan Boliç'i de hazırlayabilseydi. Keşke, yönetim Daum'u bu maçta tribünde oturtabilseydi. Keşke, keşke çok. Bütün bunlara rağmen, bu akşam motive olmaya hazır futbolcularımızı yönetimin, motive etmiş bir şekilde sahaya süreceğine inanıyorum.

Mehmet Ağar neler yapmış?
Mehmet Ağar baba mesleğini devam ettirenlerden. Ancak polis babanın oğlu Mehmet Ağar, ülkeye pek çok değişik makamlardan hizmet etti. Emniyet Genel Müdürlüğü dahil, emniyette her kademede bulundu. Adalet ve İçişleri Bakanlığı gibi çok kilit noktalarda görev yaptı. Dünyada devletlerin gözükmeyen, ancak güvenliğini ilgilendiren pek çok gizli görevleri ve görevlileri vardır. Bu demokratik ülkelerde de öyledir. Anladığım Kadarıyla Mehmet Ağar devlet için böyle hizmetlerde bulunmuş. Son seçimlere bağımsız aday olarak katıldı ve hemşehrisi Elazığlılar'dan oy istedi. Karşısında altı parti vardı. 70 bin Elazığlı, partisi olmayan Ağar'ı meclise gönderdi.

Ağar, meclise girdi ancak birileri bir türlü onun yakasını bırakmıyor. Bir gün Susurluk, bir diğer gün başka bir olayla Ağar'ın, sanki gizli mafya babası portresi çiziliyor. Yanlış işler yaptıysa bilelim, yanlışlıkları yoksa böyle bir insanı hırpalamak kime hizmettir anlayamıyorum. Yolsuzluk yapanlara soru yok. Devleti çeşitli kademelerde soyanlara kaş çatma dahi yok. Öyle icraatlar var ki şaşırıyorum. Bakanlar Kurulu 06.01.1998 tarihinde, 110 milyon dolarlık tütün ve çaya karşılık askeri araç-gereç alınmasına karar veriyor. Bu karara rağmen, Savunma Müsteşarlığı'ndan 88 milyon dolar, bu proje için nakit para olarak ödeniyor. Bu işi kovalayan milletvekiline soru sormaya ne gerek var? Ortada Mehmet Ağar var, yapıştırın ona yaftayı gitsin.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır