İbadet konsantrasyonu içindeki iki protokol mensubu kişi işte tam bu yemek sırasında iken adeta put kesildi. Göz göze geldiler. 19 sene önceye gittiler bir saniye içinde. 1981 yılında PKK örgütü mensubu olarak 3 kişiyi öldürüp 7 kişinin yaralanması nedeniyle önce idam cezasına çarptırılan, kararın Yargıtay'da bozulmasından sonra ikinci kez yargılanıp 11 yıl hapiste kaldıktan sonra beraat eden Ahmet Karavar ile kendisini idam cezasına mahkum ettiren sıkıyönetim mahkemesi savcısının karşı karşıya geldiği andı bu.
15 yıl süren davasının 11 yılını hapiste geçiren ve beraat eden Şanlıurfa vilayetinin Siverek İlçesinden Karavar aşiretine mensup Ahmet Karavar, Fazilet Partili bir milletvekili olarak çıkmıştı, savcının karşısına. Savcı ise artık emekliydi. Dudaklarının arasından usulca bir soru çıktı milletvekilinin:
- Beni niçin mahkum ettiniz?
- Önümdeki dosya bunu gerektiriyordu. O bulgular ve tanıklar ile yine aynı cezayı isterdim.
- Yazık oldu Savcı Bey. Tam 11 yıl hapis yattım bir iftira yüzünden. 1O yaşındaki çucukları 21 yaşına geldiğinde görebildim. Bunca zaman elim kolum bağlandı. İftiraya kurban gittim. Size savunmamı yaparken dinlemediniz. İdam istediniz...
- Dosyanın gereğini yaptım. Aynı dosyaya yine aynı muameleyi yaparım.
- 11 yıl boşu boşuna cezaevinde kaldım. Bunca yıl hapis yattıktan sonra keşke beş gün bile olsa mahkum olsaydım. Beraat etmek ağırıma gitti.
- O sizin bileceğiniz iş.
Savcı 19 yıl önceki duruşmayı aynen hatırlıyor ve aynı kararlılığını sürdürüyordu. 19 yıl öncenin idam mahkumu bugünün Parlementeri Ahmet Karavar sohbete son noktayı koydu:
"Sayın Savcım. Kutsal topraklardayız. En yüce görevimizi yaptık. Eğer bana verdiğiniz idam cezasında bir tesir altında kalmadıysanız size hakkımı helal ediyorum. Siz de hakkınızı helal edin."Savcı aynı duygusallıkta yanıtladı:
"Biz adalet mensupları bir tesir altında kalmayız. Siz de hakkınızı helal edin." Olayın kahramanları helalleşti.
Taki DOĞAN