Enflasyonla mücadele programının üçüncü ayında iç borçlanma faizinde yüzde 35'in de altını gördük. Piyasadaki faizin göstergesi konumuna gelen 23 Mayıs 2001 vadeli tahvillerin oranı yüzde 34.50 civarına kadar geriledi. Bayram sonrasında piyasanın sıkışmaması ve repo faizlerinin yüzde 35'lerde seyretmesi bono alımlarını artırdı.

Yaz aylarına doğru bono faizlerinde düşüş hızlanarak devam edecek. Gelecek haftadan itibaren de üç önemli faktör bu yöndeki baskıyı artıracak.

* Borçlanma programı: Hazine gelecek hafta cuma günü üç aylık iç borçlanma programını açıklayacak. Yılbaşından itibaren bakıldığında Hazine'nin geri ödediği miktarın yüzde 75'i kadar yeni borç aldığını, genel hedefin de bu yönde olduğunu biliyoruz. Nisan ayında görünen yaklaşık 3.7 katrilyonluk borç ödemesi var. Bu, 6.3 milyar dolarlık itfanın 1.5 milyar dolardan fazla kısmının piyasada kalması anlamına geliyor. Ancak Tüpraş halka arzındaki satış miktarına göre, rakam 1.5 milyar doların da üzerine çıkacak gibi. Hazine'nin Nisan ihalelerindeki alt ve üst borçlanma limitlerini Tüpraş nedeniyle geniş vermesi bekleniyor. Bankacılara göre ekonomik canlanma başlamış olsa da, bu henüz kredi talebine tam olarak yansımış durumda değil. Paranın adresi hala bonoyu gösteriyor.

*Tüpraş halka arzı: Tüpraş 'a gelen talep, yüde 15 olarak belirlenen arz miktarının da üzerine çıktı. Satış miktarı SPK'dan alınacak izinle artırılabilecek. İlk etapta 700 milyon dolar olarak planlanan gelirin de ikiye katlanabileceği tahmin ediliyor. Özelleştirme gelirindeki ilk önemli adım olan Tüpraş'ın halka arzında yakalanan bu başarı piyasaları da olumlu yönde etkileyecek. Çünkü bu adım Hazine gelirlerini, Nisan ortasında IMF ile yapılacak gözden geçirme toplantısını, bu toplantıdan çıkacak raporu ve bu rapora göre hareket edecek derecelendirme kuruluşlarının tutumunu etkileyecek.

* 2001 yılı kur artışı: Gelecek hafta cuma günü Merkez Bankası'nın, önümüzdeki 1 yıllık öngörüyü tamamlamak üzere 2001 yılı ilk çeyrek kur artışı hızını açıklaması gerekiyor. Bu yılın son çeyreğinde aylık devalüasyon hızı yüzde 1'e iniyor. Gelecek yılın ilk üç aylık döneminde de oranın yüzde 0.7-0.8 gibi bir düzeye çekilmesi bekleniyor. Nisan ayından başlamak üzere bir yıllık devalüasyonun yüzde 15'e kadar gerilediğini görebileceğiz. Bu durum, şu anda yüzde 35'lerde olan yıllık tahvil getirisinin hala tatminkar olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca enflasyonun düşüşüne paralel reel getirisi yükselen değişken faizli tahvillerin alıcısını da artırıyor.

NADİN TAŞCIOĞLU

e-mail: nadint@sabah.com.tr