kapat

25.03.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ZÜLFÜ LİVANELİ(livaneli@sabah.com.tr )


Papa Türkiye'ye davet edilmeli!

Bizde pek önemsenmese de dünya, Papa'nın kutsal toprakları ziyaretiyle çok ilgili.

Katolikliğin lideri İsrail'de İngilizce konuşmalar yapıyor, dinler arası hoşgörü ve anlayışın altını çiziyor.

Bir süre önce de "Müslümanlar ve Yahudilere karşı işlenen günahlardan" ötürü, bu dinlerin mensuplarından özür dilemişti.

Tarihte Müslümanlar üzerindeki en büyük kıyım Haçlı Seferleri sırasında yapılmıştı.

Katolik inancını kılıçla savunmakta en gözüpek noktalara sürüklenen İspanya ise Yahudileri engzisyon işkencelerinden geçirmiş, onları ve Endülüs müslümanlarını yurtlarından etmişti.

Papa, şimdi bütün bunlardan dolayı özür diliyor.

Ve bir dini liderin gidebileceği en uç noktaya kadar gidiyor.

Güçlü bir papa olmasa, bunları yapabilmesine imkan yok.

Eğer işi tersine çevirip bakarsanız; bizde bir devlet başkanının çıkıp, Kosova ve Sırp Sındığı için Sırplar'dan özür dilemesine benzer bir durum var ortada.

Kim kalkıp da Osmanlılar adına, Macarlardan, Bulgarlardan, Romenlerden, Yunanlılardan özür dilemeyi göze alabilir?

Bu karşılaştırmayı herhangi bir amaçla değil, Papa'nın yaptığı jestin büyüklüğünü anlatabilmek için yapıyorum.

Gerçi bazı Yahudi rabbileri bunu da yeterli saymıyor.

İkinci Dünya Savaşı sırasındaki Yahudi soykırımında sessiz kalan Vatikan'ı hatırlatıyor ve Papa'nın bu konuda somut olarak özür dilemesi gerektiğini söylüyorlar.

Ama Papa, bu özürü soykırım anıtını ziyaret ederek yerine getiriyor.

***

Papa, dinler arası anlayış ve hoşgörü için büyük bir adım attı. Bu adımı Türkiye'de devam ettirebilir mi diye düşünüyorum.

Çünkü, Hazreti İsa'nın çarmıha gerilmesinden sonra Aziz Paulus'un geldiği ve inancını yaymaya başladığı yer Anadolu.

Hristiyanlığın ilk 7 kilisesi burada kuruldu.

Ayrıca bu ülkenin geçmişi, (çok acı olaylar da yaşanmış olmasına rağmen) çeşitli dinleri ve inançları bir arada yaşatan, mucize yüzyıllarıyla dolu.

Papa'nın 21. yüzyılda verdiği barış mesajının çok daha ilerisi, bu topraklarda 13. yüzyılda söyleniyordu.

Mevlana'nın, Hacı Bektaş'ın, Yunus Emre'nin din ve ırk ayrımını reddeden, insanoğlunu her türlü değer ve inancın ölçüsü haline getiren düşünce sistemleri, geniş halk kitleleri tarafından kabul edildi ve yüzyıllar ötesine taşındı.

Bütün bunları düşününce; Papa'nın Türkiye'ye davet edilmesi ve İslam, Ortodoks, Katolik, Yahudi inançlarına ev sahipliği yapan bu ülkede, Hristiyanlığın ilk 7 kilisesini ziyaret etmesi büyük önem kazanıyor.

***

Böyle bir ziyaret, başka anlamlar da içerebilir.

Bir insanın kendisini vuran adamın ülkesini ziyaret etmesinden daha büyük hoşgörü mesajı verilebilir mi?

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır