kapat

23.03.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
İLKER SARIER

Hiza mı, doğru mu?

Hakkı Devrim, yine Sabah'a yüklenmiş...

Gülay Göktürk'e yaslanarak bizim "hizada durduğumuzu" ima etmiş...

"Komedya" köşesinde mealen şöyle diyor:

Bazı Sabah yazarları bayramda yayınlanmakla övünürken, Gülay Göktürk tersini savunuyor, demek ki gazetecileri hizaya sokmak zormuş!..

Bilmece gibi yazdığından çözmekte zorluk çektik.

Sabah yazarları hizada durmuyorsa, bu haber midir?

Yoksa şaşırtıcı mıdır?..

Kötü bir şey midir?..

Hakkı Bey hizaya girmeyenleri mi destekliyor?..

Hizaya girenleri mi kınıyor?

Yoksa gazetecilerin hizada olmamasını mı alkışlıyor?

Ya da Sabah'a yükleneceğim derken, düşündüğünü anlatmayı mı unuttu?..

Belli değil...

Gelelim "hiza" meselesine...

Ben, askeri okuldan "derece"yle mezun olduğumdan, hizada durmaktan hiç mi hiç gocunmam!..

Gençliğimde yaşadığım "isyan tecrübesi" bana, "isyan"ın her dem ve şartta maharet olmadığını öğretti..

Kurumlara ve hiyerarşiye saygım vardır.

Aybaşında parayı cebe atıp, her fırsatta işyerinin veya mesleğinin veyahut da meslektaşlarının aleyhinde bulunanlardan da hazetmem...

Hizada durmaktan kasıt buysa, ben bu hizayı bozmam...

Ama tezin doğru mu derseniz. Bayramda gazetelerin yayınlanması meselesinde "doğru"da durduğumu düşünüyorum...

Gülay Göktürk gibi düşünenler de "yanlış" çizgideler...

Burada mesele hiza meselesi değildir.

Doğru-yanlış meselesidir.

Hakkı Devrim bizim hizamızı bırakıp, bu bahisteki düşüncelerini aktarmalıdır.

Bayramlarda halkın çeşitli gazeteleri okuma hakkını mı savunuyor yoksa Hacıvat-Karagöz'e mahkum edilmesini mi savunuyor?..

ASALA
Terör örgütü ASALA, 25'inci kuruluş yılında Türkiye'ye karşı mücadelesini arttırmaya karar vermişmiş... Hadi yapın da gene bi güzel kaşıyalım sizi...

KADER
KADER, enflasyona karşı yoğun mücadele başlattı ve büyük firmalardan da olumlu cevaplar alıyor... Bu gidişle enflasyonun kaderini, KADER belirleyecek...

YAĞMUR
Amerikalılar, hafta sonlarında neden daha fazla yağmur yağdığını bulmak için kafayı yediler. Sorsalar hemen söyleriz: İnsanların tatili zehir olsun diye..

Kim kimi saklıyor?
Sadettin Tantan, İngiltere'den kaçak Türkler'i istedi. Bunların çoğunluğu zimmetten, hayali ihracattan, cinayet ve uyuşturucudan aranıyormuş... Şöyle bir baktım da... İngiltere böyleyken, Almanya daha ziyade kürtçüleri ve dincileri ağırlıyor... Amerika ise rüşvetçileri, devleti soyanları ve tarihi eser kaçakçılarını... Fransa'ya gelince, o da "sol" tandanslı eşkıya ve canilere kucak açmaktan hoşlanıyor... Hepsine hayırlı olsun...

Ölüye maaş ödüyoruz
Yaşar Okuyan, gazetecilere beyanat vermiş... O kadar normal bir şekilde anlatıyor ki, kulaklarınıza inanamazsınız. "SSK'dan maaş alan ölüler var" diyor... "İnşallah 2003 yılında bilgisayara tamamen geçmiş olacağımız için ölülere maaş ödemeye son vereceğiz." SSK'nın enkaz haline mi yanarsınız?.. İnsanların ölenlerin yerine maaş aldıklarına mı yanarsınız?.. Yoksa bu ödemelerin daha üç yıl süreceğine mi yanarsınız?..

Helal olsun savcı bey!
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici, bir karar almış, günlerdir yazmayı düşündüğüm yazıyı gereksiz hale getirmiş...

Eğlence yerlerinde ceket vesaire yakmak şeklinde ortaya çıkan kepazeliği biliyorsunuz...

Ekranlarda izlemişsinizdir...

Neydi o öyle?..

Bir kısım görgüsüzler, garsonların sırtındaki cekedi alkol dökerek yakmayı matah bir iş sanıyorlardı...

Gece kulübü yanacakmış kimin umrunda?..

Mekanlar da çoğu yer altında daracık yerler üstelik...

Arap yağı bol bulunca neresine sürerse...

Bu asalaklar da parayı nereye harcayacaklarını şaşırmışlar...

Veriyorlar parayı, yakıyorlar cekedi, eğleniyorlar, ilk insanlar bile böyle eğlenmiyordu...

Ferzan Çitici işte bu kepazeliğe son verdi.

TCK 556'daki, halkın can güvenliğini tehlikeye sokma hükmüne dayanarak yasağı koydu... Ceket yakma rezaleti sona erdi.

Bravo savcı bey!..

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır