kapat

23.03.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ZÜLFÜ LİVANELİ(livaneli@sabah.com.tr )


Bilgi mabedinde

Dün Princeton Üniversitesi'nde konuşma yaptığım salonun camlarına, Einstein'ın formülleri vitray olarak işlenmişti. Çalışmalarını Princeton'da yürüten büyük fizikçinin manevi ağırlığı hissediliyordu.

Şöminenin üstüne kazınmış Almanca ibare şöyleydi:"Tanrı kurnazdır ama kötü değildir!"

Bu aykırı cümle de muzip fizikçinin kafasından mı çıkmıştı bilinmez!

Princeton Üniversitesi ne YÖK biliyordu ne de siyasi ayrım.

Yüzyıllardan beri bilgi üreten bir mabet gibi, bütün ağırlığı ve ihtişamıyla duruyordu orada.

Bir binasının girişine, çeşitli savaşlarda ölen Princeton'luların adları kazılmıştı. Yüzlerce isim...

İşte dün bu üniversitede Mevlana Celaleddin Rumi'den, Ahi Evran'dan, Hacı Bektaş-ı Veli'den, Yunus Emre'den, Şeyh Edabali'den söz edildi. 13.yüzyılda Anadolu'da yaşanan mucizenin, modern dünyanın sorunlarını çözebilecek yaklaşımlarına değinildi.

Ve inanın, 700 yıl öncesinden seslenen bu bilgeler, Einstein'ın camlara kazılmış formüllerine ters düşmediler.

Tam tersine; bilim, sanat ve kültürün birleştiği o uygarlık prizmasının tepesinde ışıl ışıl parlamayı sürdürdüler.

***

"İlmi Çin'de aramaya hazır" bir kültürün çocukları, bugün okyanusu aşıp Amerika'ya gidiyor.

Çünkü bilim orada!

20 bin gencimizin Amerikan okullarında öğrenim yaptığını düşününce, bu işin mali boyutu da canlanıyor insanın gözünde.

Bu üniversitede okumak için her yıl 25-30 bin dolar para ödemek gerekiyor.

Buna bir de ev, ya da yurt, yeme içme ve okul dışı masraflar eklenince öğrenci başına 50 bin dolar harcandığı varsayılabilir.

Çünkü bu miktarın çok çok üstünde harcayan, platin kartlarla dolaşan zengin işadamı ve zengin politikacı çocukları da var.

Hadi biz ortalama hesapla, öğrenci başına 50 bin dolar diyelim.

Demek ki Amerika'ya her yıl 1 milyar dolar ödüyoruz.

20 bin öğrencimizin Amerika tahsili, bu ülkeye yılda 1 milyar dolara patlıyor.

On yılda, 10 milyar dolar...

İnanılmayacak kadar büyük bir para bu.

***

Ama Türkiye'de devlet, Amerika'ya bu paraları ödeyebilecek ailelerin çocuklarını bile bedava okutmakta direniyor.

Bu yüzden üniversitelerin olanakları daralıyor, eğitim kaliteleri düşüyor.

Oysa okulların kalitesini artırarak bu para zengin ailelerden alınsa, artacak olan imkanlarla da yoksul öğrencilere adam gibi burslar verilse...

Neyse, hiç böyle hayallere dalmayalım.

Türkiye yakın dönemde böyle şeyler yapamaz.

Çünkü kutsal başkentimiz, dünyanın en eski ve en köhne rejimi olarak kalmaya kararlı.

Çavuşesku'ların hayaleti Ankara'da dolaşıyor.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır