Adaletin sefaleti! Halk, diğerleri de girsin diye beklerken Veli Göçer de dışarda. Suçlu salıverilirse, hakim hüküm giyer. Veli Göçer salıverilirse, adalet hapse girer.
Nerede adalet!
Öldüren deprem değil...
Öldüren bina oldu.
Vatandaşın katından çaldılar.
Vatandaşın katı çöktü...
20 bin kişi can verdi.
Askerin kışlasından çaldılar.
Askerin kışlası çöktü....
Allah'ın camisinden çaldılar.
Camiler çöktü...
Aslında hile düzeni çöktü...
Binaları kalfalara teslim eden, kiriş ve kolonu genişletmeyi ciddiye almadan kat sayısını yüksetmek için partiye, belediye başkanına, yardımcısına, fen işlerine, belediye bürokratlarına rüşvet yediren ve rüşvet vererek 4 kat izni olan zemini çürük arsaya 7-8 kat çirkin binalar diken, en dar arsaya en yoğun inşaat yığdırmayı büyük işadamlığı sayan, belediyelerin ise zemin sağlamlığı ile yapıların çekme sistemini kontrol etmek yerine, binalarını büyüklüğünü denetleyerek rüşvet tarifesini yükseltmeye çalıştığı bir hile düzeni yargılanıyordu.
Hile düzeni serbest kaldı.
Adalet hapiste...
Veli Göçer, büyük depremin suçüstü yakaladığı bu hilekar düzenin en somut simgesi olarak tutuklu yargılanıyordu. Ve adalet arayıcısı yakınını kaybetmiş acılı insanlar; Veli Göçer gibi Ceylankent'i (99 kişi öldü) yapanların, Yüksel Sitesi'ni (200 kişi öldü) yapanların ve diğer ünlü-ünsüz müteahhitlerin de yargılanmasını bekliyordu. Yalova Sabah Muhabiri Burhan Tazmalı'nın topladığı bilgilere göre, Yalova'da büyük depremde çökerek altında insan öldüren binaları yapan 152 müteahhit hakkında soruşturma başlatıldı. Bunların 86'sı içeri alındı, 40-50 gün yattılar ve sonra salıverildiler. Hakimler delil bulamadılar. Yüksel İnşaat, Ceylan İnşaat dahil bütün müteahhitler mahkemede hakimlere; yaptıkları sitelerin ruhsatları ile projelerinin kayıp olduğunu söylediler. Tesadüfe bakın: Bir kopyası raflarında bulunması gereken Yalova Belediyesi ise projeler ile ruhsatların yittiğini, bulunamadığını mahkemeye bildirdi. Hakimlerin İstanbul Teknik Üniverisitesi'ne gönderdiği deprem enkazından alınmış 2 kamyon dolusu örnek 7 aydır incelenip, sonuçları mahkemelere bildirilmedi. Aynı zamanda müteahhit olan ve depremde yaptığı bina çökerek 8 kişinin ölümüne sebep olan Yalova Belediye Başkanı Yakup Koçak, binasında 3 kişinin öldüğü Yalova Belediye Başkan Yardımcısı Mimar-Mühendis Birol Aslan, MHP Yalova İl eski Başkanı Erol Tatar, yaptığı binalarda 50 kişinin öldüğü Yalova Mimar Mühendisler Odası Başkanı Metin Koçal gibi kent siyasetini yönlendiren insanlar da firar ettiler, duruşmalara yakın bir tarihte teslim oldular ve kısa bir süre tutuklu yargılanıp, serbest bırakıldılar.
Koceli'nde de aynısı oldu.
Körfez ilçesinde aynısı...
Gölcük'de, Karamürsel'de de...
Adapazarı'nda...Bolu'da da...
7 ay geçti, sonuçlanan dava yok...
Tutuklu yargılanan da yok...
Hile düzeni yine serbest...
Adalet hapishaneye girdi...
Tehdit ediyor!
Demirel başarılıdır, değildir tartışması tuzak. Boş laf...Başarıyı başarısızlığı tartışmıyoruz. Kuralları, yasaları, siyasi erdemi, demokrasiyi tartışıyoruz. Bile bile kabul etti. Anayasa böyle yapılmış. Bir kişi 7 yıl cumhurbaşkanlığı yapar, süresini doldurur ve emekli olur köyüne, köşesine çekilir. Kenan Evren, 7 yıl yaptı Armutalan köyünde villa diktirdi, villasına çekildi. Demirel de, 7 yıl önce, Özal'ın ölümünü fırsat sayıp, başbakanlık koltuğunu kaçarcasına bırakarak cumuhurbaşkanlığı makamına giderken bu kuralı biliyordu: 7 yıl yapılır ve bırakılır.
Bu kurala göre yemin etti...
Anayasa sözü verdi...
7 yılı doldurdu...
Şimdi yeminini unutuyor.
Anayasayı değiştirin diyor...
Beni yeniden seçin diyor...
İmza attınız...
Sakın caymayın diyor...
Milletvekillerini tehdit ediyor, korkutuyor: "Güniz sokağa inerim...Oraya da sığmam sahalara inerim..." diye demeç verip Ecevit'i, Bahçeli'yi, Yılmaz'ı, Çiller'i, Kutan'ı korkutuyor. Ve Türkiye'yi bir kişi için Anayasa değiştiren, kuralları bozan, istikrarı sisteme değil kişiye bağlayan ibiş ülke durumuna düşmeye zorluyor.
Bizim için utanç verici!
Çünkü dünya yüzünde askeri diktatörler, dinci faşist sistemle idare edilen ülkeler, Afrika ve Asya'nın geri bölgelerinde kabile reisleriyle yönetilen ibiş yönetimler dışında tek kişi koltukta kalsın diye Anayasa değiştiren başka memleket yok.
177 adam çıksa...
177 altın adam...
177 milletvekili...
Oylarıyla "hayır..." deseler, Demirel yeniden Cumhurbaşkanı seçilemiyor. 6 milyon üniversite bitirmiş insanı, Meclisinde 2 dil bilen 200 milletvekili olan Türkiye'ye büyük hakaret sayılan şu "5 artı 5 adlı kişiyi padişahlaştırma formülü" suya düşüyor.
177 adam çıksa...
177 altın milletvekili...
177 vicdanı mühürsüz...
Hayır deseler...
Harika olacak...
Büyük yenilenme olacak...
Meclisimize saygı dolacak.
Halka güven gelecek.
Demokrasimize vitamin olacak.
177 altın adam aranıyor.
Lütfen...
