kapat

12.03.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
YILMAZ KARAKOYUNLU(yilmazk@sabah.com.tr )


Durumdan komedi çıkarmak...

Eski Yunan'da trajediler, sosyal yaşamın en önemli değerleriydiler. Tiyatrolar ağzına kadar dolardı. Bir facianın ıstıraplı sonucunu sabırla izleyenler, gözü yaşlı çığlıklar yükseltirlerdi.

Toplumun eleştirildiği önemli yöntemlerden biri trajedilerdi...

Aynı yıllarda Roma, komedilerin peşine düşmüştü. Halk bütün kurumların insanların gerçek uğruna gırgıra alındığı ince zekalı oyunları mutlu bir hayranlıkla izlerdi.

Toplumun eleştirildiği önemli yöntemlerden biri komediydi...

Romalı komedi yazarları Plautus ve Terence, Sezarlar kadar ünlü, varlıklı ve itibarlıydılar. Toplumun duyarlı konularını komedilerinde işliyorlardı.

* * *

Kandemir Konduk'un "Medya Medya Nereye" isimli oyunu hakkında köşe yazarlarımızın değerlendirmelerini okudum. Gördüm ki yazarlar, oyunu birbirlerinin tam karşıtında algılamışlar..

Bir kısmı hararetle oyunun seyredilmesini tavsiye ederken, bir kısmı da Konduk'a ve oyuna veryansın ediyordu.

Oyunu izledim. İlk sözüm şu: Gençler göğsümü kabarttılar...

Türk halkı komedi konusunda epey mesafe almış bir tiyatro zevkine sahiptir. Tuluatçılarımız, müzikallerimiz, kabare tiyatrolarımız ve Darülbedayi imbiğinden süzülmüş komedi geleneğimiz her dönemde itibar görmüş ve sanatçısı daima alkışlanmıştır.

* * *

Bu gelenek komedinin iki yönü üzerinde yoğunlaşmıştı. Birincisi "karakter komedisi", diğeri, "durum komedisi" idi.

Karakter komedisi, seçilmiş kişilerin huylarındaki özelliklerin dile dolandığı bir üslup zarafetiydi. Kişisel dengesizliklerin, merakların abartıldığı eserlerde, bireyin eleştirilmesi dikkat çekerdi.

Batıda Moliere bu işin doruk ismidir. Komedi geleneğimizde Ahmet Vefik Paşa adaptasyonlarının, Musahipzade Celal Bey özgür eserlerin ustalarıydılar.

Durum komedisinde ise kişilerin karakterlerinden değil durumun gerçeğinden kaynaklanan çelişki sergilenir. Durum komedisi daha yoğun zeka ve daha içerik gerektirir. Salt güldürü amaçlı değildir; özünden çıkarılacak dersler vardır. Seyirci bazen ibret; bazen ilham alır...

Kandemir Konduk, Gani Müjde, Sulhi Dölek, Umur Bugay bu sanatın üstadlarıdırlar. "Durumdan komedi çıkarmanın" mükemmelini sergilerler...

* * *

Medya Medya Nereye oyunu, merhum Haldun Taner'in Devekuşu Kabere Tiyatrosu'ndaki lezzetlerle izledim. Siyasette, toplumda, kültürde, ticarette, hemen her gün artan ölçekli yolsuzlukların eleştirisini ve bunların medya yansımalarını seyrettim.

Bazen iğneleyici dilin şakayla karışık suçlamaları, bazen parodiler, danslar ve şarkılar ile sunulan keskin gözlemli taşlamaları alkışladım. Gençlerin doğaçlamaya dayanan toplum ve medya eleştirisini çok beğendim.

* * *

Bu oyunun basın köşelerinde iki kampa ayrılmış özelliklerle tartışılmasına taraf değilim. Ama bir önerim var.

Kırk yıldır her 27 Mart tarihinde "Dünya Tiyatro Günü"nü kutluyoruz. O gece Kandemir Konduk, medyanın hem mutfağında çalışanları, hem sofrasında oturanları çağırarak oyunu izletmeli, sofra fuayede bir ayak üstü kokteyli ile tartışma açmalı... Hiç kimse oyunu bir karakter komedisi gibi kendine veya programına yönelmiş özel eleştiri gibi algılamamalı...

Napolyon Moskova'yı kuşatmıştı. Kent alevler içindeydi. Kara kışta bir felaketli savaş yaşanıyordu. Napolyon'un önüne bir kanun tasarısı getirdiler.

Oturup sabaha kadar mum ışığında tekkik etti ve imzaladı. Sonra talimat verdi. "Bunu derhal Paris'e ulaştırın. Hiçbir gerekçe Comedie Française'in kurulmasına engel olamaz. Toplumun gerçekleri seyredeceği bir dev aynası kuruyoruz..."

Fransız halkı Comedie Française'i, Moskova bozgununun vicdan tesellisi gibi kutsallaştırmıştır.

* * *

İki tarafa ayrılıp savaşmak değil, barış içinde daha iyisini üretmeye ihtiyaç varsa, eleştiri kaçınılmazdır.

Bazen Yunan trajedileri gibi hüzünlü çığlıklar, bazen Roma komedileri gibi sevinçli kahkahalar atarız...

Önce sahneyi dolduran o pırıl pırıl 24 genç tiyatro sanatçısını, sonra sırayla Kandemir Konduk'u, Ahmet Gülhan'ı, Ali Kocatepe'yi ve Tayfun Sav'ı kutluyorum.

Bu oyunu izleyin; çünkü durumdan mükemmel bir komedi çıkarmışlar...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır