kapat

12.03.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
NECATİ DOĞRU(ndogru@sabah.com.tr )


Ankara silah lobisinin esiri!

Hatırladınız mı? Bundan tam 13 ay önce Ankara'da ne olmuştu? Dünyanın en pahalı, en güzel, en alımlı mankeni Claudia Schiffer, başkentimizin en seçkin, en sosyete, en itibarlı, en bakımlı semti Çankaya'da bir pırlanta mağazasının açılışını yapmıştı. Bizim gazeteciler ve TV kameramanları güzelden daha güzel Claudia'nın iç gıcıklayıcı etek altından frikik veren resimlerini çekmek için saldırıya geçmişler fakat kızın ABD'den beraber getirdiği 10 adet koruyucu gorili, bizim 35 TV kameramanını, sille tokat yumruklayıp püskürtmüştü.

Ve tam 13 ay önce Ankara'da...

Pırlanta dükkanının...

Claudia'lı açılışı yapılmıştı.

Bir katında yabancı marka pahalı saatler, bir katında altın, öbür katında pırlanta, diğer katında çok kıymetli taşlar satılmakta olan 4 katlı mağaza 13 aydır Ankaralılar'a hizmet veriyor. Aldığım taze bilgilere göre, satışlar da çok iyi gidiyor. Bu mağaza ekonomik krizlerden, Ecevit, Bahçeli, Yılmaz, Demirel'in IMF emriyle uyguladığı kemer sıkma paketlerinden etkilenmiyor. Her katta mağaza müşterilerinin oturacağı, dinleneceği, yemek yiyeceği VIP salonları da dolup taşıyormuş.

***

Ankara VIP üretiyor.

VIP: Very important person...

Yani çok önemli adam...

Ankara, Yahyalar, Horzumlar, Civanlar, Ahmetler, Çeteler ürete ürete vipçiliğe (very important person) geldi dayandı. Türkiye devletinin yaptığı toplam harcamaların milli gelir içindeki payı yüzde 30'a ulaşıp, yılda 60 milyar doları geçince bu kadar büyük paranın harcayıcısı Ankara'da çok önemli adamların eşleri, çocukları, metresleriyle birlikte gidip, kendilerine üç-beş parça pırlanta alabilecekleri bir dükkan ihtiyacı doğdu ki, mağaza iyi iş yapıyor, krizlerden etkilenmiyor.

Ankara VIP üretiyor...

Ve lobi peydahlıyor...

"Bunu nereden anladın?" diye sorarsanız Ankara'da oluşan büyük silah lobisini gösterebilirim. Özel durumundan ötürü Türkiye, son 10 yıl içinde dünyanın en çok silah alan ülkelerinin başında geliyor.

***

ABD ile Rusya'nın aralarındaki düşmanlığı bitirdikleri son 10 yıl içinde dünyada silah şirketlerinin satışları yüzde 70 oranında düştü. Çünkü ABD ordusu küçüldü, Rusya ordusu küçüldü, Avrupa ülkeleri ordusu küçüldü, şimdi Avrupa Birliği'nin 15 ülkesi Yeni Avrupa Savunma Kimliği adı altında tek bir ordu oluşturup, silah harcamalarını en aza indirme görüşmeleri yapıyorlar. Sadece dengesiz komşuları ve bölcülük tehdidi altında olan Türkiye ve onun gibi bir kaç ülkenin ordusu, silah harcamasını büyütüyor. Türk milleti yılda 3-4 milyar dolar parayı ordusuna silah alımı için veriyor.

Ankara iyi silah pazarı...

İyi pazar güçlü lobi doğuruyor.

Bize silah satan şirketlerin Ankara'da çok güçlü lobileri oluşmuş. Eski başbakanlar, eski büyükelçiler, milyonlarca taraftarı olan spor kulüplerinin eski başkanları, emekli generaller, milletvekilleri, yüksek mevki bürokratları, hükümeti etkileyebilen büyük holdingler, başbakanları özel uçaklarına bindirip Rusya'ya, ABD'ye götürebilen ünlü işadamları kıran kırana lobi yapıp, yüksek komisyonlar alarak temsilciliklerini yaptıkları şirketlerin uçaklarını, tanklarını, savaş gemilerini, harp sistemlerini, helikopterlerini daha yüksek fiyata Türk ordusuna satmaya çalışıyorlar. Bu lobiler, başbakanlara, bakanlara, hükümetlere nüfuz edebiliyorlar. Askeri malzeme alımı üzerine hükümetlerden özel kararnameler çıkartıp, Türkiye'nin dış alacakları bu şirketlere aktarılıyor, onlar da bunun karşılığında askeri malzeme alıp orduya devrediyorlar.

Ucuza mı geliyor?

Ne kadar ucuza?

Pahalıya mı geliyor?

Ne kadar pahalıya?

Bunu toplum tartışmıyor.

***

Türkiye yılda 3-4 milyar dolarlık silah alan bir ülke olmasına rağmen Ankara'daki silah lobisi, bu silahların Türkiye'de kurulacak fabrikalarda üretilmesi yerine hazır alımı körüklüyor. Türkiye, 1985 yılında bir karar verdi. Bu kadar yüksek silah alımını koz olarak kullanıp, kendi silahını kendisinin üretebileceği koşulları hazırlamak ve dışa bağımlılığı azaltmak stratejisi benimsedi. Bize silah satan firmaları ortak üretime zorlamak için Savunma Sanayi Müsteşarlığı kuruldu. Türkiye Büyük Millet Meclisi de Savunma Sanayi Politikaları adlı dışa bağımlılığı azaltmayı hedefleyen bir metni onayladı ve bu metin 1998 yılında Resmi Gazete'de yayınlandı.

Fakat sonuç ne oldu?

Kocaman bir çelişki...

Ortak üretim hedefi...

İğdiş edildi...

Yerli yapım amacı kısırlaştı.

Silah alımında dışa bağımlılığı azaltma heyecanı pörsüdü. Türkiye'de üretimin yerine hazır alımlar devam etti. 1990 ile 2000 yılı arasında Türk ordusu için 300 askeri helikopter alındı fakat Türkiye'de bir helikopter üretecek fabrika kurulmadı. Bütün dünya silah alımını azaltıyor, biz artırıyoruz ve dışardan hazır almaya devam ediyoruz.

Ankara silah lobisinin esiri.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır