BÖLGESEL ŞİRKET OLMAK
Gelecek olan kaynakla önce 4 milyon dolar civarında olan finansal borçlarını kapatacaklarını söyleyen İbrahim Özer, geri kalanını nasıl değerlendireceklerini şöyle açıkladı:

"Türkiye'nin konusunda tek perakende zinciriyiz. 130 Escort Land mağazamız var, buna yeni halkalar ilave edeceğiz.

Ayrıca Escort Plaza adını verdiğimiz, grosmarket büyüklüğünde 4 yeni mağaza açmak istiyoruz. Bunlardan ikisi istanbul, biri İzmir, diğeri de Ankara'da olacak. Yıl sonu Escort Paza'lar 8'e ulaşacak.

Bir başka hedef Escort'un yurtdışında, özellikle komşu ülkelerde büyümesini sağlamak. Romanya ve Almanya'da operasyonlarımız var. Bu büyümeyi şirket satın alarak yapmak istiyoruz. Bir yıl içinde bölgesel bir şirket haline gelmeyi düşünüyoruz. Bundan bonraki hedef ise yurtdışı borsalara açılmak."

CEP TELEFONU SATACAĞIZ
BU yıl ilk defa cep telefonu satmayı planladıklarını ifade eden Özer, bunun cirolarını önemli ölçüde artıracağını sözlerine ekledi. Yeni açılacak GSM ihalelerini kazanacak iki operatörden biriyle anlaşıp, satış kanalı olarak kendilerini kullanmaları için konuşacaklarını belirten Özer, "Türkiye'nin büyük kısmına yayıldık. Onların bayi işine sıfırdan başlayıp para ve zaman harcamaları anlamsız" dedi. İnternet servis sağlayıcısı olmak istemediklerini söyleyen Özer, devlete ve özel şirketlere, internet konusunda altyapı, danışmanlık, yazılım gibi anahtar teslim çözüm sunmayı istediklerini belirterek, bu konuda uluslararası ortaklarla çalışabileceklerini ifade etti.

Nereden nereye?
Boğaziçi Üniversitesi'nde eğitimini tamamlanayan İbrahim Özer, Escort Bilgisayarı bugüne nasıl taşıdıklarını şöyle anlatıyor:

"2.5 yılda hemen hemen tüm derslerimi verdim ve bir elektronik firmasında çalışmaya başladım. Hem satış yapıyor hem de servis veriyordum. 1991'de Escort'u kurdum. O zaman bir bilgisayarı 5 bin dolardan satardık. Ayda 5 tane satsak çok iyi iş yaptık derdik. Bu ay Escort olarak 5 bine çıktı rakamımız. Müşterilerimizin evinde gece 2'lere kadar servis için kaldığımı hatırlıyorum. O zaman bir tanesi 'İbrahim seneler sonra sen bugünleri hatırlayınca çok güleceksin' demişti. Gerçekten 10 yıl geçti, şimdi herşey çok farklı. Şirketi kurduğumuzda üç kişiydik. Şimdi 100'ün üzerindeyiz."

Türkiye'de fikirlerin para etmediğini söyleyen Özer, dünyada teknoloji şirketlerinin gelişimini ise şöyle değerlendiriyor: "Dünyada artık fikir para ediyor. Oysa Türkiye'de para etmeyen tek şey fikir. Türkiye'de girişimcilik gelişmemiş. Çünkü bunu destekleyen araçlar yok. Faizler, altyapı girişimleri köstekliyor. Son on yıldır trend teknoloji şirketlerine yönelik, dünyada artık sermaye çok bol, bilgi çok açık. Şu an değerli olan teknoloji üretimi. Biz dünyanın terkettiği bir trendi izliyoruz. Demir-çelik gibi ya da otomobil sanayii teşvik ediliyor. Değer yaratan sektör teknoloji ya da geleceğin sektörü olarak bioteknoloji deniyorsa Türkiye'nin bu yatırımlara teşvik vermesi gerekiyor."