Savaş mı çıktı!

Ülkemizin etrafında ne güzel, ne mutlu, ne sevindirici bir barış çemberi oluşmuştu... Apo, yakalanmış, İmralı da; "Türkiye'nin kıymetini bilmeliyiz, bölcülük hainliktir..." diye konuşmalar yapmış, Güneydoğu'da terör bitmişti... Suriye geriye çekilmiş, Yunanistan'la dost olmuştuk... Avrupa Birliği bizi bekleme odasına kabul etmiş, ABD destek vermişti. Suriye, PKK'yi beslemekten vazgeçmişti... Irak ile sıcak komşuluk ilişkileri de yeniden kurulmaya başlamıştı... Ankara'dan bizim ticaret heyeti Bağdat'a gidip, mal alışverini artıralım teklifi iletmişti. Rusya'dan alacağımız doğal gazı artıracak Mavi Akım projesi de uygulamaya geçilmiş, yapımcı şirkete avans verilmiş, boru döşeme işi de başlamıştı. Bakü- Ceyhan petrol boru anlaşması bizzat ABD Başkanı Clinton'un da hazır bulunduğu törenle imzalanıvermişti.

ABD'den destek alıyoruz...

Rusya'dan gaz alıyoruz...

Yunanistan'la uzo içiyoruz.

Bulgaristan'la köfte yiyoruz.

İsrail bizim askeri müttefikimiz...

İran zaten mollalardan bıkmış..

Kemalistleşiyor, bize yaklaşıyor...

Azeri ile Ermeni anlaşıyor...

Etrafımızda barış çemberi...

Arkamızda dünya süperi ABD...

Biz zaten NATO üyesiyiz...

***

İki gündür TV'ler akşam haberlerinde, sabah kahvaltı haberlerinde gökyüzünde helikopterler gösteriyorlar. Helikopterler atmaca kuşları gibi dalışlar yapıyor, dalışlar yaparken de iki yanından ateş toplarıyla (hellfire) aşağıya mermi yağdırıyorlar.

Gazeteler de manşete çekiyor.

Helikopter savaşı...

Savunmada büyük hamle...

Ne oldu?

Savaş mı çıktı?

Türkiye 145 tane saldırı helikopteri alacak. 4 milyar dolar gibi çok büyük bir para ödeyecek. Bütün bu haberler seçilecek olan helikopter tipinin hangisi olacağını haber veriyor.

Amerikan şirketleri...

İtalyan şirketleri...

Rus- İsrail şirketleri...

Fransız- Alman şirketleri..

Onların Türkiye'deki yerli komisyoncuları Ankara'da silah lobisi oluşturdular. Türkiye'ye silah satmak için lobi faaliyeti yapıyor, Yeni Binyıl Gazetesi muhabiri Murat Yetkin'in yazdığına göre, silah şirketi temsilcileri artık her türlü yüzsüzlüğü yapıyorlar. Resepsiyonları kollayıp, Genel Kurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun yanına yaklaşıyorlar, satmak istedikleri helikopterin özelliklerini anlatmak için görüşme istiyorlar, Kıvrıkoğlu da şirket temsilcilerini tersleyip, yanından uzaklaştırıyor.

***

Çok önemli..

Tekrar altını çizeyim:

Dünyada küreselleşme...

Etrafımızda dostluk...

Arkamızda ABD...

Yunanlı'yla uzo içiyoruz..

Bulgaristan'dan kız alıyoruz.

Rusya'dan gaz alıyoruz...

İran da mollalık bitiyor...

İsrail bizim müttefikimiz...

Suriye çareyi dostlukta gördü.

Irak zaten ABD'nin kontrolünde.

Biz NATO üyesiyiz...

Avrupa'nın aday ülkesiyiz..

4 milyar dolar ödeyeceğiz...

Saldırı helikopteri alacağız...

7 milyar dolar vereceğiz....

1000 tane tank alacağız...

1 milyar dolar koyacağız...

AWACS uçakları alacağız...

Biz bu kadar silahı ne yapacağız?

***

Mutlaka bir hesabı, kitabı vardır... Ordumuzun bu kadar silaha ihtiyacı vardır. Bunun parasını halk ödeyecektir fakat halka bir açıklama yapılmıyor. Türkiye, silaha bu kadar parayı niçin yatırıyor, stratejisi nedir, bu kadar para yatırırken teknoloji öğrenmek konusundaki hedefleri nedir?

Türkiye bunu konuşmuyor.
Ankara'da Demirel'i yeniden 5 yıl daha koltukta tutabilmek için oluşturulan "menfaat paketlerini" konuşuyor. 21 Şubat 2000 tarihli Milliyet Gazetesi'nde Güngör Uras, "Defence News" adlı dergiden alıntı yaparak Türkiye'nin helikopterde dünya devi olduğunu yazdı. Şu tabloyu verdi:

Saldırı helikopteri 145

UH-1H 280

Black Hawk 90

Cougar 50

Cobra 35

Sea Hawk 28

Süper Cobra 9

CH-53 8

CH-60 4

TOPLAM 649

***

Bu tablodan şu çıkıyor: Eldekiler ve yeni alınacaklarla Türkiye ordusu helikopterde dünya devi oluyor.

Bu bilgiler doğru mudur?

Doğruysa izahı nedir?

Türkiye bunu konuşmuyor.

Fazilet milletvekilerine parti kapatmayı zorlaştıran maddeyi rüşvet vererek, diğer milletvekillerine de kıyak maaş ulufesi dağıtarak Demirel'i yeniden 5 yıl daha koltukta oturtmayı konuşuyor.