Demirel'i ikinci kez Cumhurbaşkanı yapma amaçlı pazarlık tıkandı. Mesut Yılmaz "Sıfır noktasına döndük" dedi.
Siyasetin çamur içinde patinaj yapma geleneği, bu çalışkan ve verimli meclise ve uyumlu hükümete rağmen değişmedi.
Koalisyon liderlerinin kararına göre artık Fazilet'le pazarlığa girilmeyecek. 5+5 önerisi, parti kapatmayı zorlaştıran ve milletvekillerinin "kıyak emekliliği"ne güvence getiren iki "rüşvet"le beraber işleme konulacak.
Daha baştan doğrusu buydu. Pazarlık çürüme yarattı ve çok değerli haftalar kaybedildi. Bayram tatilinde halkla yüz yüze gelecek olan milletvekilleri Ankara'ya daha kışkırtılmış duygularla döneceklerdir.
Mesut Yılmaz dün grupta, Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş'ın kendisine ciddi bulduğu anlaşılan bir uyarı yaptığını söyledi.
69. Madde değişikliği, bir parti hakkında kapatma davası açılabilmesini mahkeme kararı bulunması şartına bağlıyor. Başsavcı da "Milletvekillerinin dokunulmazlığı, beyanları nedeniyle yargılanmalarını önlüyor. Bu durumda mahkeme karar veremez ve parti kapatmak da neredeyse imkânsız hale gelir" diyor.
Mesut Yılmaz ikna olmuş ki, bu sakıncayı gidermek için milletvekili dokunulmazlığının daraltılması gerektiğini söylüyor.
Şimdi ne olacak?. ANAP pakete destek vermek için dokunulmazlıkların daraltılmasını şart koşmaya kalkacak mı? Belli değil..
Başbakan Ecevit "Demirel'i seçersek 5 yıl istikrarı koruruz. Çünkü 28 Şubat'ta Refahyol'a geçit vermeyen Demirel rejimin yine güvencesi olur" diyebilir.
Bu, kurum ve kurallara bağlı olmayan bir istikrar vaadidir. Ecevit bunu içine sindirse bile acaba Demirel'in ikinci kez seçimini nasıl garanti edecektir?
Demirel uğruna rejimin anayasal güvenceleri zayıflatıldıktan sonra bir de Demirel seçilemezse ne olacaktır?
Bayram tatilini iyi ki dokuz güne uzattılar.
Ecevit ve ortaklarının düşünmek için uzun zamana ihtiyaçları var!
Türkiye, yabancı işsizlerin cenneti haline geldi. Kaçak işçilerin sayısı 1 milyona ulaştı.
Evlerde çalıştırılan kadınlar 400-500 dolar alıyor.. İnşaatlarla bazı fabrikalardaki kaçaklara ayda 150-200 dolar ödeniyor.
Ortalama 200 dolar alsalar bir ayda 200 milyon, yılda 2,4 milyar dolar eder..
IMF kapılarında kredi dilenen Türkiye için bu cahil hovardalığı değil mi?
İSO Başkanı Kavi "Bu insanlar, Türk insanının hakkı olan istihdamı elinden alıyor" demiş. Haklı..
Kahveler, sokaklar üniversite bitirmiş işsizlerle dolu. İşsizliğin kurduğu bir saatli bomba var ve bizler bunu görmüyoruz.
Büyük şehirlerde asayiş bozuluyor.
Yarın daha kötü olacak.
Kavşaklarda arabanızın yolunu kesen yoksul çocuklar 3-5 yıl sonra para isterken şimdiki gibi camınızı silmek için, kâğıt mendil veya kâğıt helva satmak için size yalvarmayacak.
