kapat

07.03.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
NECATİ DOĞRU(ndogru@sabah.com.tr )


Bir sopadan ne çıkar!

Beyefendi bir okur mektubunu; "İnsanlara kızmanın manası yok, sisteme kızmamız gerekiyor, kamuoyu yaratmaya devam edin..." diye yazarak bitirmiş.

Devam edelim...

12 milyon nüfuslu İstanbul kentinin Valisi Erol Çakır, 65 milyon nüfusun temsilcisi Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Sema Pişkinsüt için; "Birileri bir sopa bulmuş, fazla büyütmeye gerek yok. Dış kaynaklı bu tür çalışmaları önemsememek lazım..." diye yorumlamış.

Olaya bak...

Sonra yorumlayana bak...

Sonra da yoruma bak...

Ve otur sistem için ağla...

Vali'nin sopa dediği:

Filistin askısı...

İşkence yapmaya yarıyor...

Bulunduğu yer: Karakol...

Bulan: Milletvekili...

Olayı yorumlayan: Vali..

Vali'nin yorumu:

Bir sopadan ne çıkar!

***

Şunlar çıkar: Bu sopa denilen işkence aleti karakolda niçin bulunuyordu? Bu alet karakolun zimmetli malı mıydı? Karakoldaki masa, sandalye, bilgisayar, daktilo makinası gibi zimmet defterine kayıtlı mallar arasında sayılmış mıydı? Bilenlerin anlattığına göre, Filistin askısı denilen aleti kullanarak birine işkence yapabilmek için en az iki kişi gerekiyor. Dolayısıyla karakollar bu aleti kullansınlar diye dışardan taşaron şirket elemanı mı çağırıyorlar? Bu iş taşarona verilemeyecek kadar ciddi bir iş ise polis memurları fazla mesai alıyorlar mı? Her yıl Ankara'da devlet bütçesi yapılırken karakolların bağlı bulunduğu İçişleri Bakanlığı bütçesine falaka-Filistin askısı-domuz bağı türü dil çözücü alet alınsın diye ilave para veriliyor mu?

İşkence suç mudur?
İşkence suçsa; Sayın Vali, "bir sopadan ne çıkar, dış kaynaklı bir çalışma..." diyerek karakollarında işkence yapan komiserlere, polislere cesaret mi vermeye çalışıyor? Sayın Vali, bunu yaparak sistemin falakalı-Filistin askılı- tırnak çekmeli- ıslatıp ıslatıp dövmeli- elektrik vermeli olması gerektiğini mi savunuyor.

***

Görüyorsunuz değil mi!

Bir sopadan soru fışkıryor...

Bakın daha neler çıkıyor: Milletvekilleri karakollarda işkence yapılmasının bitmesini savunup, Türkiye'nin de Avrupa ülkeleri ölçüsüne gelmesine uğraşırken, işkence yapanı yüreklendirircesine konuşan Sayın Vali, bu cesareti nereden alıyor?

Valileri halk seçmiyor.

Valiler Ankara'dan atanıyor.

Valiler seçilmedikleri, Ankara'dan atandıkları için mi, karakollarda işkence aleti bulunmasını normal görebiliyorlar? Valiler, halk tarafından seçilmiş olsaydı, acaba İstanbul Valisi, Filistin askısını kullanan polis memurlarını cesaretlendirecek cümleler edebilir miydi? Kentinin karakollarında işkence aleti bulan milletvekili için "dış kaynaklı bir çalışma..." damgasını vurabilir miydi? Valiler siyah camlı Mercedes otomobillere biniyorlar, önlerinde arkalarında tepe lambaları fır fır yanan eskort arabalarının içinde korumalarıyla dolaşıyorlar. Bu yüzden mi yönettikleri kentin karakollarında Filistin askısı bulununca; "Ne kadar da büyüttünüz... Altı-üstü bir sopa..." dercesine işkence aletine ve onu kullanana affedici bir yorum getirebiliyorlar.

Valileri niçin halk seçmiyor?

Vali ne iş yapıyor?

Kime hizmet ediyor?

Kime rapor ediyor?

Valilere ihtiyaç var mı?

Vatandaş yerli araba ile gezerken valiler niçin Mercedes'le geziyor? Vatandaşın arabasının camı beyaz, içindekiler görülebiliyor. Fakat valinin arabasının camı siyah ve içeride oturan görünmüyor. Niçin?

***

Gördünüz mü Sayın Valim!

Bir sopadan neler çıkıyor.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır