S A B A H O N L I N E 07.03.2000

Şu an 7 Mart 2000 - Salı tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

kapat

07.03.2000

Anasayfa

Win-Turkce US-Ascii

ANAP'ta Demirel krizi
Turizm Bakanı Mumcu, Anayasa değişikliği paketinde 3 maddenin tek madde gibi ele alınmasının "ahlaksızlık" olduğunu söyledi

ANAP dün yapılan 3.5 saatlik Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısında Cumhurbaşkanı Demirel'in görev süresinin uzatılması konusunda sert tartışmalar yaşandı. Başta Turizm Bakanı Erkan Mumcu olmak üzere birçok MKYK üyesi, Demirel'in görev süresinin uzatılmasına karşı çıktı. Tansiyonu düşürmeye çalışan Yılmaz, zor anlar yaşadı.

Toplantıda söz alan Mumcu, yeni bir Cumhurbaşkanı profili aramak gerekirken Demirel'de ısrar etmenin Türkiye'yi istikrarsızlığa doğru sürüklediğini öne sürdü. Mumcu, şöyle devam etti: "Şimdi de kalkmışlar, üç maddeyi tek madde gibi oylamak istiyorlar. Bunu, siyaseten de hukuken de ahlaken de uygun bulmuyorum. Yapılmak istenen, milletvekili olarak benim irademe ipotek koymaktır, güvensizliktir, ahlaksızlıktır. Eğer bu yola başvururlarsa bakan olarak tüm istikbalimi ortaya koyuyorum, arkadaşlarımı da bu konuda uyaracağım. Oylama günü Meclis'te bulunmayı da hicap sayıyorum. Meclis'e gelmeyeceğim, gelirsem de oy vermeyeceğim."

"HADLERİNİ BİLDİRMEK..."
Başbakan Ecevit'in Genel Başkan Mesut Yılmaz'ın liderliğini tartışmaya açan sözleri ile Demirel'in "Ben adamı anasından doğduğuna pişman ederim" şeklindeki sözlerini istikrarı olumsuz yönde etkileyen sözler olarak nitelendiren Mumcu'nun, "Bu açıklamalar karşısında daha sert cevaplar vermek gerekirdi. Hadlerini bildirmek gerekirdi" diye konuştuğu da belirtildi. Ancak Mumcu, toplantıdan sonra "Hadlerini bildirmek gerekirdi" sözünü kullanmadığını söyledi.

YILMAZ SİNİRLENDİ
Mumcu'nun ortalığı bir anda karıştıran bu çıkışı karşısında Yılmaz, "Erkan heyecanlandı, duygusal bir konuşma yaptı. Herkesin gerçekleri görmesi lazımdır" diye uyarıda bulundu. MKYK üyelerinin Demirel'in görev süresinin uzatılması ve 3'lü anayasa paketi konusundaki çıkışlarına da sinirlenen Yılmaz, "Tekrar iş sıfır noktasına döndü. Bu noktada, imza topladığımız 101. madde değişikliğini (5+5) Meclis Başkanlığı'na sunmaktan başka alternatif kalmıyor. Bu konuyu ortaklarımızla da görüşüp karara bağlarız" dedi. Yılmaz, istikrarın ve uyumlu hükümetin devam edebilmesi için cumhurbaşkanlığı seçiminin krize dönüşmeden çözülmesi gerektiğini söyledi.

"ECEVİT'İN GÖZLÜĞÜ BENİM"
Yılmaz, Metin Gürdere'nin "Halk Demirel'i istemiyor" sözüne yanıt verirken, "Öyle diyorsunuz ama halkoyuna başvurulsa, mevcut alternatifler arasında yine en fazla oyu Demirel alır" dedi. Ali Talip Özdemir, Yılmaz'ın bu görüşüne karşı çıkarken, "İnternette bir araştırma yapılmış, en az oy Demirel'e çıkmış" diye konuştu. Yılmaz, Özdemir'in bu uyarısına yanıt vermedi.

ANAP Lideri, Ecevit'e yönelik eleştirileri göğüslerken koalisyon ortağına sahip çıktı ve "Sayın Başbakan'a haksızlık yapıyorsunuz. Sayın Ecevit hadiselere benim gözlüğümle bakıyor. Görüşlerinde samimidir. ANAP'a karşı bir önyargısı yoktur. Kendisiyle herhangi bir konuda fikir ayrılığımız da yoktur" dedi.

SAVAŞ'IN ZİYARETİ
Yılmaz, toplantıda Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş'ın kendisini ziyaret ederek Anayasa'nın 69. maddesinin FP'nin istediği gibi değiştirilmemesi için uyarıda bulunduğunu açıkladı. Yılmaz, bu gizli görüşmeye ilişkin şöyle dedi: "Savaş, Anayasa'nın 69. maddesinin değiştirilmesine karşı olduklarını söyledi. Başsavcı, FP'nin istediği gibi değişiklik yapılması halinde irtica ile mücadelenin kesintiye uğrayacağını düşünüyor. "