kapat

07.03.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.


Demokrasi

Avrupalı'yı bazen gözümüzde çok büyütüyoruz. Onlar bu kadar övgüyü haketmiyorlar. Bazen de kendimizi çok küçük görüyoruz. Bunu da biz haketmiyoruz. Ama her yerde ve her zaman dikkatli hareket etmeliyiz.

Bizzat yaşadım. 200 Amerikan Doları'nı Alman bankaları bozmadılar. Sahte olabilir diye. "Bunu çözecek aletimiz yok" cevabını verdiler. Hem de Merkez Bankası'ndan. Soruyorum; bir Alman Türkiye'ye gelse, Alman Markı bozdurmaya kalksa ve aynı cevabı alsa bu Alman TV'lerinde haber olur mu, olmaz mı? Yaygara koparırlar mı, koparmazlar mı?

Maça gittik. Onlar azınlıktaydı. Çünkü 3 mark, 5 mark, 10 mark için kendi biletlerini sattılar. Aslında sattıkları biletleri değil, takımlarıydı. Onlar için para önemli. Manevi değerler değil. Sonunda tokadı yediler. Çıtları çıkmadı. Ama maç sonrası oradaki gurbetçilerimiz yılların verdiği eziklik ve hırsla sahaya indiler. Gerek yoktu.

Aslında Alman ırkı bizden daha kabiliyetli ve daha akıllı değil. Ama daha koyun. Başlarında birisi onlara hükmediyor, onlar da istenileni yapıyorlar.

Bize belki rahatlık batıyor
Biz rahat bir ülkeyiz. İstediğimizi konuşuyor, söylüyor ve yazıyoruz. Aslında demokrasi bizde onlardan daha fazla var. Belki de rahatlık bize batıyor.

Düsseldorf'tan dönüş uçağına biniyoruz. 1 saat gecikmeli. Nedeni THY değil. Onlarda fashing var. Hem Uzakdoğu'ya, hem İstanbul'a kalkan 500 yolculuk 2 uçağın pasaportlarını 2 gümrükçü mühürlüyor.

Uçağa biniyoruz. Anlı-şanlı spor yazarları öndeler. Duru Turizm beni arkaya, halkın arasına sokmuş. Sağolsun. Ama gene faydasını gördüm. TK 1524 sefer sayılı Airbus 310 tipi uçak İstanbul'a doğru süzülüyor. Biz de uçağın kuyruğunda sohbet ediyoruz.

Çetin Özdemir adında bir hoster bir anda dikkat kesiliyor. "Birisi yaramazlık yapıyor" diye devam ediyor. Sağa sola koşturuyor. Önce bir tuvalete, sonra diğer tuvalete giriyor. Biz millet olarak çok rahatız ya, istediğimizi de yaparız. İnsana benzer bir mahluk, tuvalette sigarayı içmiş, yanan izmaritini de kağıtların atıldığı bölmeye fırlatmış. Onlar da tutuşuyorlar.

Ne ağla, ne de çok sevin!
Allah'tan bu çocuk söndürüyor. Yani bu insan müsveddesi bir sigara uğruna kendini bile düşünmüyor. Düşersek hep beraber düşeceğiz. İşte fert olarak Avrupalı ile aramızdaki fark bu. O, işin sonunu görebiliyor, biz ortasını. G.Saray şu anda işin sonunu görerek gidiyor. İnşallah ulaşır. Yoksa duygusal olup, galip geldiğimiz bir maçtan sonra federasyon başkanı sahaya girip ağlarsa, teknik direktör ağlarsa, saçma sapan beyanatlar verirse bir yere varamayız.

Evvelki gece Dortmund'u yenen G.Saray Teknik Direktörü Fatih Terim, sanki ikinci lig takımına karşı kazanmış gibi rahattı. Öyle konuştu. Bazı şeyleri aşmamız lazım. Ne ağlayacağız, ne de çok sevineceğiz. Ortasını bulacağız.

Spor Yazarlari sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır