kapat

07.03.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Beni seviyorlar çünkü samimiyim
'Rahat ve lüks bir yaşamın ardından cezaevine girdim.

Orada çok şey öğrendim. Çıktığımda da altı yedi ay zorluk çektim. Çünkü paylaşamadım yaşadıklarımı. Peki ama kiminle paylaşacaktım ki? İnsanlar benim sabah saatin beşinde paspas yaptığımı düşünemiyor bile. Onun için yaşamalıymışım ki yaşadım.'

Cezaevi günlerini yukarıdaki gibi anlatan Serdar Ortaç için 1999 tam bir patlama yılı olmuştu. Onlar benim çocuklarım" dediği eserlerinin peşine düştü genç sanatçı. Onları artık 15-20 bin dolardan aşağıya satmıyordu. Sattıktan sonra da peşlerini bırakmıyordu. Örneğin Hülya Avşar'ın albümündeki çıkış şarkısı, "Aradın mı" da bu şarkılardan biriydi. Kasetin tanıtım bölümünde şarkısının besteci ve söz yazarının yazılmadığını farkedince küplere binmiş ve şirket aleyhine dava açacağını söylemişti. Bu tartışmaya Hülya Avşar da katılınca Ortaç soluğu mahkemede almıştı.

Bir başka tartışmada Emel Müftüoğlu ile yaşandı. Müftüoğlu için hiç bir ücret talep etmeden yaptığı şarkıyı sanatçının Fulden Uras'a vermesine içerlenen sanatçı, 6 milyar lira talep etti ancak Uras, muhattabınının kendisi olmadığını belirterek olayı soğutmayı başardı.

Kış ayları bu tartışmalarla geçtikten sonra sıcak sımsıcak bir yaz bekliyordu genç sanatçıyı. İstanbul-Bodrum hattındaki hızıyla tüm magazin dergilerinin üçer beşer sayfasını işgal etti. Sayılamayacak kadar çok isimle anıldı adı. Kimini yalanladı, kimini kabullendi. Neler yaşandı bilinmez ama gazete ve dergi sayfalarına yansıyan fotoğraflarına bakılırsa çok keyifli, çok eğlenceli bir yaz geçirdi Serdar Ortaç.

BAŞARIYLA GELEN YÜK
Halkın oylarıyla ilk kez sahip olduğu Altın Kelebek ödülü onun bu silüetini daha da belirginleşterdi. O günlerde kendisiyle yapılan söyleşilerde bu hüznünü açığa vurdu. "Hiç dostum yok" diyordu "benim". "Başarılı olduğum sürece dostum çoğalacak ve güçlü oldukça etrafım dolacak," diye de sürdürüyordu.

O böyle konuştukça seveni sevmeyeni şarkılarının satır aralarına inmeye başladı. Ve sevenlerinin sayısı o satır aralarında çoğaldı. Padişah'ta, "Korkuyorum sana aşktan söz etmeye ben" diyen Serdar'ın duygularını paylaşıp, matrak bir şarkı olan, "Bu gecenin hatırına"da Seren Serengil'in yorumuyla coşarken yine satır aralarında, "Buraları toz duman, uykular haram" diyerek gözyaşlarına boğuluyorlardı.

Bu umutsuzluğunun nedenini "gerçek'lerle açıklıyor genç sanatçı. Yaşamını Şöhretten önce, şöhretten sonra diye ayırdıktan sonra "Şöhretten sonrası acıtıyor" diye konuşuyor.

HAYVAN DELİSİ
Bütün bu düşündüklerine kendini inandırdıktan sonra daha bir barışık olmuş yaşamla. Şimdi daha huzurlu, daha üretken ve daha akıllı. Yaşamında belirlediği önceliklere sahip çıkmış. Örneğin evi onun için çok özel. Rotweiller cinsi köpeği, kedisi, iki kuşu ve 50-60 balığı yalnızlığının en yakın tanıkları. Yaz aylarında tavuk bile almayı düşünüyor: "Bir de nadir bulunan hayvanlar alıp bahçemde beslemek istiyorum."

Başka bir dostu da İnternet. http://www.serdarortac.net adresinde her gece sabahlara kadar yüzlerce hayranıyla buluşuyor:

"Dalmaz'daki işlerimi tamamladıktan sonra akşam saat sekiz-dokuz gibi eve telefon edip ne yemek yaptıklarını soruyorum. Eve gidip bir iki telefon konuşması, yemek derken bilgisayarımın başına oturuyorum. Kendi web sitemi düzenliyorum saatlerce. Dinleyicilerimden gelen mektupları okuyorum.... Doğal olanı seviyorum. Benim evime gelenler kendi ellerimle yaptığım ve yağda kızarttığım böreklerimden yer. Budur ikramım. Benim evimde karidesli makarna yenmez. Evime gelenin nasıl bir insan olduğunu da beş dakika içinde çözerim," diye anlatıyor koltuğunda hafifçe kaykılarak.

İNANCA ÖNEM VERİYOR
Bir de Allah'a sığındığını anlatıyor. "İslam, psikolojik tatminin dorukta yaşandığı bir din," diyor heyecanla. Başına gelenlerden sonra kurşun döktürmüş rahatlamış, hafiflemiş. Sonra üzerinde "Allah" yazılı bir kolye alıp takmış ve bir daha hiç çıkarmamış. Şimdi daha huzurlu hissediyor kendini. "Eskisi gibi her şeye sinirlenmiyorum," diyor. Eleştirilerimizi yüz hatlarına yayılan hafif bir gerilme ile atlatmayı başarıyor.

Ve final sorusu: Neden Serdar Ortaç hakkında çıkan onca olumsuz habere rağmen hala seviliyor? "Çok dikkatli olmalıyım," diyor soruyu yanıtlamadan önce. "Çok dikkatli yanıtlamalıyım. Beni ayakta tutan şeyi en iyi şekilde dile getirmeliyim." Bir süre düşündükten sonra konuşmaya başlıyor: "Doğallık. Evet doğal oluşum. Kimseden çekinmemem. Yapmacıklık asla yok. Bunun için seviyorlar beni."

Dijital mesaj yağmuru: serdar@serdarortac.net

serdar(x)serdarortac.net adresine gönderilen elktronik posta mesajlarından bazıları söyle: (gramer hataları düzeltilmiştir)

* Canımdan çok sevdiğim, ailem kadar değer verdiğim Serdar Abime. 15 yaşındayım. Şişli Terakki Lisesi'nde orta ikinci sınıftayım. Sosyal faaliyetlere fazla önem vermeyen bir kızdım ama senin o ekrandaki kültürlüce konulara bakışların her şeyden önce senin gibi karakterli birinin sanat insanı olması beni sanata bağladı. Kimin neyini eleştirirse eleştirsin, kim ne derse desin kıskançlıktan dediklerini tüm halk biliyor. Sen Türkiye'nin en iyi söz yazarısın. Beni gerçekten çok seviyoruz. Seni gerçekten çok çok çoook seviyorum. (Merve)

* Merhaba. Bu ikinci mail'im sana. Siteni 64636 kişi ziyaret etmiş ve eğer hepsi de sana bir mail yazdıysa bunları okumanın zor olduğunu kabul edebilirim.. Şu an TV'de, "Bilsem ki,"nin klibi yayınlanıyor ve TGRT'de doğum günündeki görüntüleri gösterdilerb. Dediklerine göre o gece biraz durgunmuşszun. Niye böyle yaptıklarını daha doğrusu niye sanki her zaman gülmek zorundaymışsınız gibi davrandıklarını anlamıyorum. Neyse umarım bir gün sen de bana yazarsın.

Nurhan Fıratlı


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır